- Haberler
- Siyaset
- Çelik: “Cumhurbaşkanımız çok önde ancak milli iradeye duyduğumuz saygı gereği sonuç şudur demiyoruz”
Çelik: “Cumhurbaşkanımız çok önde ancak milli iradeye duyduğumuz saygı gereği sonuç şudur demiyoruz”
  AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Cumhurbaşkanımız çok önde olmasına rağmen...
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Cumhurbaşkanımız çok önde olmasına rağmen Cumhur İttifakı ve AK Parti çok önde olmasına rağmen biz milli iradeye duyduğumuz saygı gereği sonuç şudur demiyoruz. Diğerlerinin de bunu yapmasının bir başka tür vesayet biçimi olduğunun altını çiziyoruz. Bütün vatandaşlarımız müsterih olsunlar. Her şey yolunda gidiyor. YSK işinin başındadır” dedi.
Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem Milletvekilliği Seçimlerinin tamamlanmasının ardından Ömer Çelik, Adana’da bulunan Nezihe Yalvaç Uygulama Oteli’nde basın toplantısı düzenledi. Burada konuşan Çelik, Türkiye’deki seçimlerin uzun yıllardır yapıldığını ve demokratik süreçler bakımından da kilit bir ülke olarak öne çıktığını belirtti.
OY SAYIMI DEVAM EDİYOR
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçimlerde açık ara önde olmasına rağmen CHP’nin açıklamalarını yanlış bulan Çelik, “Sayın Kılıçdaroğlu adına konuşan sayın İmamoğlu ve sayın Yavaş konuşmalarına başlarken 13. Cumhurbaşkanı Kılıçdaroğlu adına konuşuyoruz dediler. Bu acaba bir sürçülisan mıydı? Hayır daha seçim sonuçları belli olmadan cumhurbaşkanının kim olduğunu ilan etmek şeklindeki bu cümleyi beş altı kere kurdular. Peki 5-6 kere kurulan bu cümle bir sürçülisan mıydı? Hayır. Sürçülisan değildi. Bunun kasıtlı yapıldığı, bilinçli yapıldığı belliydi. Çünkü seçimin sonucunun ne olacağına dair kendilerince bazı argümanlar ürettiler. Aslında yapılması gereken şudur. Siyasi nezaket siyaset adabı icabı. Henüz milletin iradesi tam olarak tecelli etmemişken, oylar sayılıyorken, sandıkların tamamı açılmamışken, milli iradeye saygı bütün siyasi partilerin temsilcilerine saygı, onların tabanlarında gayret gösteren vatandaşlarımıza saygı çerçevesinde bu ifadeden dolayı bu ifadeyi kullandıkları basın toplantısından sonra çıktıkları ikinci basın toplantısında özür dilemeleri gerekirdi. Ama bunu yapmadılar bu maalesef. Bu, Türk siyasi hayatına çok büyük bir yanlış, vahim bir yanlış olarak geçmiştir. Oy sayım süreci devam ediyor. Üstelik baktığınızda tabloya baktığınızda cumhurbaşkanımızın açık ara önde olduğu görülüyor” ifadelerini kullandı.
“Açıklamalar milli iradeye saygısızlıktır”
Milli iradeye saygılı oldukları için seçim sonuçlarıyla ilgili bir açıklama yapmadıklarını aktaran AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, şunları kaydetti:
“AK Parti’nin ve Cumhur İttifakı’nın da mecliste açık ara güçlü bir pozisyonu oldu. Net bir şekilde görülüyor. Buna rağmen biz seçim sonucu şudur diyerekten bir açıklama yapmıyoruz. Çünkü milli iradeye saygılıyız. Demokratik sürece saygılıyız. Bu süreci yürüten kurumların hukuki niteliğine ve yetkisine saygılıyız. Bu çerçevede her zaman söylediğimiz şudur. Sürece saygı gösteren sonuca da saygı gösterir. Şu anda CHP tarafından sürece saygı gösterilmediğini burada uyarmamıza rağmen herhangi bir özür dilenmediğini görüyoruz. Millet iradesi tam olarak tecelli etmemiş. Sandıklar sayılmaya devam ediliyor. Ama şöyle bir argüman geliştiriyorlar. İşte biz 13. Cumhurbaşkanı şu kişi adına burada konuşuyoruz. Bu milli iradeye saygısızlıktır. Seçmen iradesine saygısızlıktır. Bu sonucu berrak bir şekilde ortaya çıkaracak bütün sürece saygısızlıktır. Biz buna en köklü bir biçimde reddediyoruz.”
“Bu bütün süreçlere dönük de bir sabotaj girişimidir”
CHP’nin Anadolu Ajansı verilerinin yanlış olduğunu iddia etmesini değerlendiren Çelik, “Onlara göre Anadolu Ajansı’nın verileri yanlış. Bunu söyleyebilir mi? Bir siyasetçi çıkıp söyleyebilir mi? Bunu kabul eder misiniz, etmez misiniz? Bu herkesin takdir hakkıdır. Kurum açıklamayı yapar. Biz de sürekli olarak bütün siyasi partilerin verilerini yok saymalarını, Anadolu Ajansı’nın verilerini yok saymalarını, zaten son zamanlarda sık sık yaptıkları gibi devlet kurumlarıyla bu şekilde bir polemiği siyaset biçimi haline getirmelerini altını çiziyoruz. Ben şu kurumun verisini beğenmiyorum ya da şu partinin verisini beğenmiyorum diyebilir mi birisi? Tabi ki diyebiliriz. Kendisinin bileceği iş. O kendisini bağlar. Ama arkasından tutup sadece kendilerine ait verilerin esas kabul edilmesi gerektiğini ifade ederek bizdeki verilere göre seçim sonucu şudur. Cumhurbaşkanı şu kişi seçilmiştir. Peki elinizdeki veriler tam mı? Hayır tam değil. Birtakım ıslak imzalı var. Ama bir de işte Ankara’dan, İstanbul’dan, İzmir’den gelecek oylar var. Onları da üstüne koyduğumuzda bu durumda ortaya böyle bir sonuç çıkıyor. Biz de seçimin sonucunun bu olduğunu ilan ediyoruz dediklerinden bu işte başlı başına bütün bir demokratik zihniyete, bütün demokratik kurumlara, bütün demokratik çalışmalara saygısızlıktır ve siyasetin, siyasetin korunması ve geliştirilmesine dönük bütün süreçlere dönük de bir sabotaj girişimidir” dedi.
“Yenilgiye altlık hazırlıyorlar”
CHP’nin zafer ilan etmesinin ‘Milli iradeyi yok saymak’ olarak niteleyen Çelik, “Bunu niye ısrarla yapıyorlar? Önce bu şeyle başladı. Bir kısmı yeni, bir kısmı daha önceden duyulmuş, duyulmamış birtakım anketler yayınlamaya başladılar. Kendilerine böyle çok yüksek puanlarla bir seçime girmeden zafer ilan etmeye başladılar. Arkasından buna benzer kampanyalar sürdü. Şimdi de bugün iki belediye başkanı çıkıyor. Anayasal kurumların içinde olan kişiler bütün bu süreçleri görmezden gelerek 13. Cumhurbaşkanı diye Kılıçdaroğlu’nu ilan ediyorlar. Peki veriler ne gösteriyor? Cumhurbaşkanımız ezici bir biçimde önde, seçim yarışında. Cumhur İttifakı ve AK Parti ezici bir biçimde önde. Yani biz bu durumdayken rakamlar bu durumdayken, gerçekler bu durumdayken çıkıp da seçim sonucu şudur demiyoruz. Çünkü sandıkların tamamı açılmamış. Milli irade tecelli etmemiş. O sandıklara açılmamış sandıklara oy atmış vatandaşlarımızın iradesini görmemişiz. Onların iradesini yok sayacak, onların oylarını yok sayacak bir yaklaşım içerisine girmeyi, demokratik terbiye ve demokratik adap açısından en sakıncalı iş buluruz. Ama şimdi ne demokratik terbiyeye, ne demokratik zihniyete ne demokratik adaba uygun olmayan bir strateji izleniyor. Burada yapılmak istenen şey de şu, ‘Bir yenilgiye altlık hazırlıyorlar. Bir yenilgiye gerekçe hazırlıyorlar kendi verilerine göre. Kendilerini galip ilan ediyorlar’ Ama gerçek veriler YSK tarafından açıklandığı zaman bu gerçeklerle yüzleştikleri zaman ortaya çıkacak” şeklinde konuştu.