‘Çevreyi otomobiller kirletiyor’
İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde İZFAŞ tarafından bu yıl 2’incisi düzenlenen LOGISTECH – Lojistik Depolama ve...
İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde İZFAŞ tarafından bu yıl 2’incisi düzenlenen LOGISTECH – Lojistik Depolama ve Teknolojileri Fuarı’nda gerçekleştirilen seminerler uzmanları sektör profesyonelleri ile buluşturuyor. Başkanlar Oturumu’nda bir araya gelen sektör kuruluşlarının öncü isimleri, lojistikte son durum, gelişen teknolojiler, yeni yatırımlar, mevzuatlar ve yol haritaları hakkında görüş bildirdi.
İHRACATIN YOLU
UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Ayşem Ulusoy, “İzmir’de olmaktan çok mutluyum. Fuarımızın 2.’sini gerçekleştiriyoruz. Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da başarılı bir fuar geçmesini diliyorum” diyerek sözlerine başladı. Ulusoy, “Son dönemde yaşadığımız pandemi, arkasından Rusya ve Ukrayna savaşı arkasından gelen bu kaotik durumda Türkiye’nin bağlayıcı bir aktarma merkezi konumunda olması gerektiğini gördük. Dünyada satın alma eğilimleri tamamen değişti. Artık farklı bölgelerden farklı ürünlerin gelip bir noktada aktarımının ve dağıtımının yapılması zorunluluğu var. Günümüzde lojistiği yönetemeyen ülkeler, maalesef ihracatı da yönetemeyecek. Türkiye’nin jeopolitik durumuna baktığımızda 4 saatlik uçuş mesafesi ile ulaşabildiğimiz hedef kitleyi düşündüğümüzde uluslararası yatırımlara açık bir noktadayız. 67 ülkenin merkezi konumundaki ülkemizde, ticaretin kolaylaştırılması farklı koridorlar yaratarak o malların bir noktadan başka bir noktaya ulaştırılması, iş yapış modellerimizin değiştirilmesi hız ve maliyetin önemi çok çok önemli. Eğer küresel rekabette Türkiye olarak ürünlerin kolay satılması ve küresel ekonomiye hakim olunması isteniyorsa hepimizin taşın altına elimizi koymamız gerekiyor. Dernek olarak biz destek vermeye hazırız” dedi.
DEMİRYOLU ÇÖZÜMÜ
UND İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Fatih Şener, “Türkiye’de uluslararası lojistik sektörü ne yapıyor diye bakarsanız her gün İstanbul boğazından karşıya geçen binek araç sayısı 400 bin. Bu rakam 130 bin TIR sayısına bedeldir. Fosil atıkları azaltacaksak ilk hedefimiz binek otomobili azaltmak olmalıdır. Türkiye’deki emisyonun asıl mimarı otomobillerdir. Avrupa Birliği sınırında karbon emisyonu kontrolü başlayacak. Demir çelik, alüminyum ve gübre gibi sektörler 2030’a kadar emisyonu yüzde 55 azaltmak zorundalar. 2050’de de karbon değerlerinin sıfıra inmesi gerekli. Karayolu taşımacıları, 2028’e kadar henüz bu konuda bir rol üstlenmiş değil. Taşımacılık sırasında taşıdığı malzemenin sahibi bu vergiyi ödeyecek. En doğrusu demiryolu diyorum. Demiryolunun olabildiğince kullanılması doğaya ve dünyaya karşı sorumluluğumuzdur” dedi.
BLOKLARIN GEÇİŞİ
TÜRKLİM Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Erdemir, “Yükselen bir Asya ve Batıyı görüyoruz. Son 10 yıldır kuşak yol konuşuluyor. Şimdi artık bloklar var. Artık tüketenler üretenlerden ürünleri en ekonomik şekilde nasıl alacaklar ve nasıl götürecekler” sorularını sorarak konuşmasına başladı ve şunları kaydetti. “Tüm bunlar bizim ülkemizin etrafında konuşuluyor. Anadolu yüzyıllar boyunca İpek Yolu, Baharat Yolu gibi yolların geçiş yolu olmuştur. Günümüzde Türkiye üzerinden geçecek pek çok koridorun olması gerekiyorsa desteklere ihtiyaç vardır. Türkiye’nin bu koridorlarda rol oynaması açısından önemli konuları ele almamız gerekiyor. Bu koridorlar için yatırım yapmak konusunda ilk ve en önemli etken siyasi istikrardır. Ülke olarak da firma olarak da yatırım yaparken siyasi, ekonomik, teknoloji, mevzuat ve yasalarınızla dersinize iyi çalışmak zorundasınız. Türkiye bu koridorlarda yer almak istiyorsa öncelikle demiryollarını güvenli altyapı ile limanlara ulaştırmalıdır. Yatırımcıların bu konuda devletin önderliği ve liderliğine ihtiyacı vardır. Limanlarımız özel sektörden destekleniyor. Limanların bu konuda üstün yatırımları var ancak limanlara ulaşan tüm yolların demiryolu ile desteklenmesi gerekmektedir. Türkiye’ye küresel liman operatörlerinin büyük ilgisi var. Atatürk bu yüzden savaştan sonraki en önemli savaş ekonomik savaştır demiştir” dedi.
HAVAYOLUNUN GÜCÜ ARTIYOR
THY Kargo Genel Müdür Yardımcısı Turhan Özen, “Öncelikle, bu fuarla bir İzmirli olarak gurur duydum. Dünya ticaretinde hava lojistiği çok önemli. Dünya ticaretinin ürün bedelinden baktığınızda hava lojistiğin yüzde 35 ten yüzde 40’lara doğru giden bir yeri var. Hem dünya hem de Türkiye için hava kargo çok önemli bir yer teşkil ediyor. THY ve hava lojistik markası olan THY Kargo, dünyada yüzde 5,7 pazar payı ile en büyük 5’nci hava kargo markası. THY’nin aynı yolcu işletmesinde olduğu gibi kargoda da Türkiye’yi dünyanın ağırlık merkezi yapmak ve İstanbul Havalimanı’nın sağladığı alt yapı ile de büyüyen yolcu taşımacılığında da kargo taşımacılığında da bir numaralı merkez yapmak gibi misyonu var. Bu yıl kuruluşunun 90. yılını kutlayan THY, 2033 de 100. yılını kutlayacak. Bu nedenle THY hem yolcuda hem kargoda dünyada açık ara farkla birinci olacak şekilde birikim ve yatırımlarını, vizyonunu ve stratejisini şimdiden yapıyor. Biz lojistik sektöründe alternatif, aynı zamanda tamamlayıcı bir unsuruz. THY, pandemi döneminde 450 milyon doz aşıyı dünyanın pek çok ülkesine taşıdı. THY’nin önümüzdeki 10 yıl içinde daha hızlı gelişmesi konusunda yapılandırılıyor. Bu yapılanmanın kargo için en merkezinde Smartist Turkish Kargo adını verdiğimiz hava kargo aktarma merkezi bulunmakta. Smartist, Avrupa’nın en büyük dünyanın da 3’üncü en büyük hava kargo aktarma merkezi” dedi.
Haber Bülteni