Cinsel yaşamı yaş belirliyor
Cinsellik toplumda hala bir tabu niteliği taşımasına taşıyor, ama çiftler arasında ortaya çıkan cinsel problemler de...
Cinsellik toplumda hala bir tabu niteliği taşımasına taşıyor, ama çiftler arasında
ortaya çıkan cinsel problemler de bir gerçek.
40’lı yaşlar
Her iki cinste de sorumlulukların artması, çocuklarla ilgili sorunlar, yorgunluk gibi nedenlerle cinsel ilgide hafif bir azalama olabilir. Buna karşın kadının da erkeğin de cinsel deneyimleri bu dönemde çok artmıştır. Erkekler eşlerine nasıl davranmaları gerektiği konusunda daha bilgi sahibidir. İlk gençlik yıllarının aceleciliği ve hoyratlığı azalmış, daha özenli, daha yumuşak bir tutum benimsemiş oluyorlar.
50’li yaşlar
Bu yaşlarda özellikle kalp damar hastalıklarının ortaya çıkmasına bağlı olarak her iki cinste de uyarılma sorunları görülebilir. Hipertansiyon, şeker hastalığı gibi hastalıklar cinsel yaşamı olumsuz etkileyebilir. Ayrıca kadınlarda menopoza bağlı sorunlar olabilir. Kadınlarda menopoza bağlı östrojen seviyesinin düşmesi vajinada kuruluğa yol açar. Erkeklerde de testosteron seviyesinde azalma olur. Ancak gene de her iki cinste cinsel istek devam eder. Bu dönemde erkeklerde en çok sertleşme sorunları kadınlarda da istek ve uyarılma bozuklukları görülür.
60’lı yaşlar ve sonrası
Cinsel yanıtta azalmalar başlar. Cinsel istek sıklığı azalır, uyarılma için daha çok zamana ve uyarıya ihtiyaç duyulur. Kadınlarda orgazm sıklığı azalır. Ancak önemli bir sağlık problemi olmayan ve düzenli cinsel yaşamları olan kişilerde ciddi bir cinsel problem ortaya çıkmaz. Bireyin yaşlanmaya tepkisi cinsel yaşamının nasıl olacağının ana belirleyicilerinden biridir. Örneğin menopozu takiben utanma hissettiği için seks isteğini kaybeden bir kadının esas nedeni ön sevişme sırasındaki ıslanmanın azlığı olabilir. Tıpkı orta yaşlı bir erkeğin sertleşme ve boşalma için daha fazla uyarıya gereksinim duymasından utanabileceği gibi.
Fiziksel değişikler, ilgi çekiciliğin kaybı düşüncesi sekse ilgiyi azaltabilir. Öte yandan ciddi hastalıklar cinsel işlevleri bozabilir. Bütün bunların yanında ‘Orta yaştan sonra cinsel performans genellikle durur, durmasa da anormaldir’, ‘Dede veya nine olduktan sonra seks çok ayıptır’, ‘70’inden sonra azanı teneşir paklar’ gibi yanlış inanışlar da ileri yaşlarda insanları cesaretsizleştiriyor.
Oysa, 70’li yaşlarda erkeklerin yarısı hâlâ cinsel olarak aktif ve isteklidir, kadınlarda ise bu oran daha düşüktür. Bu durum çeşitli biyolojik etkenler yanında cinsel aktivitede bulunmayı ayıp saymaktan kaynaklanıyor.