‘Çocuklar okulda aç kalmasın!’

Çocukların Beslenme Hakkı Çalıştayı, İzmir Tabip Odası Prof. Dr. Orhan Süren Konferans Salonu'nda gerçekleştirildi. TMMOB Gıda...

Çocukların Beslenme Hakkı Çalıştayı, İzmir Tabip Odası Prof. Dr. Orhan Süren Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. TMMOB Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şubesi, İzmir Tabip Odası ve Bir Arada Yaşarız Eğitim ve Toplumsal Araştırmalar Vakfı (BAYETAV), çocukların beslenme hakkına yönelik İzmir’de ‘Çocukların Beslenme Hakkı’ çalıştayı düzenledi. Çalıştayda oluşturulan çalışma masalarındaki sonuçlar üzerinden sonuç bildirgesi tamamlandı. Çalıştay, TMMOB Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Uğur Toprak tarafından bildirgenin okunmasıyla sona erdi.

“OKULA AÇ GİDİYORLAR”

Türkiye’de 18 yaş altı yaklaşık 23 milyon çocuk bulunurken, ülke nüfusunun yüzde 27’si çocuklardan oluşuyor. Çalıştay bildirgesinde, bu çocukların dörtte üçünün okul çağında olduğu dile getirilirken “Son yıllardaki gözlemler okul çağındaki çocukların en az dörtte birinin okula aç gittiğini göstermektedir. Bu durum çocuk açlığının artmasına, çocukların okuldan alınmasına, çocuk işçiliğinin artmasına ve erken yaşta evlilikler gibi birçok soruna neden olmaktadır” ifadeleri kullanıldı.

ÖNERİLER SIRALANDI

Çocuklar başta olmak üzere yetersiz beslenme ve açlık sorunu yaşayan kesimlere yönelik bir kamusal destek-dayanışma programının acilen uygulamaya konulması çağrısı yapılan sonuç bildirgesinde bazı öneriler belirlendi.

Öneriler şu şekilde:

  • Siyasal iktidar okul ayırt etmeksizin beslenme desteği sağlayacak programları başlatmalı, tüm öğrencilere okulda ücretsiz, besleyici bir öğün vermelidir.
  • Okul beslenme programları dezavantajlı bölgelerdeki okullardan başlamak üzere tüm okullara yaygınlaştırılmalıdır. Bu konuyu organize edecek her kamu kurumu devreye girmeli. Bu çalışmaları yürütecek ebe, diyetisyen, okul hemşiresi, gıda mühendisi vb. meslek disiplinlerinden yeterli sayıda personel istihdam edilmeli.
  • Gıda güvencesine sahip olmayan ailelere destek sağlamak için, birinci basamak sağlık hizmetleri veren kurumlar ile Aile ve Sosyal Hizmetler il-ilçe müdürlükleri arasında koordinasyon sağlayacak bir idari mekanizma oluşturulmalıdır.
  • Sağlıklı beslenme konusunda toplum genelinde farkındalık yaratmak amacıyla eğitim çalışmaları düzenlenmeli. Gebe okulları, emzirme ve çocuk bakımı çalışmaları desteklenmeli ve yaygınlaştırılmalı ve akran eğitim modelinden faydalanılmalı.
  • Kolay ve anlaşılabilir bir içeriğe sahip halkın beslenme rehberi oluşturulmalı.
  • Kamu kreşleri ve anaokulları yaygınlaştırılarak çocukların sağlıklı beslenmesi sağlanmalı.
  • Çocukların sağlıklı gıdalara erişimini kolaylaştırmak için iktidar ve yerel yönetimler tarafından tarım yapan küçük üreticiler desteklenmeli, çocuklara taze ve ekolojik ürünler sunulmalı.
  • Tüm kamu kurumları, yerel yönetimler birinci basamak sağlık hizmetleri ile iletişime geçerek gıda krizinden etkilenen okul öncesi çocuklar için beslenme desteği sağlayacak programlar geliştirmelidir.
  • Beslenme desteği tartışmalarında sadece okula giden çocuklar değil, okul öncesi çağda olan küçük çocuklar da mutlaka dikkate alınmalıdır. Okul öncesi çağdaki çocuklar sağlıksız beslenmenin doğurduğu sorunlardan etkilenen en hassas kesimi oluşturduğu unutulmamalıdır.
  • Çocuk beslenmesinde önem arz eden temel gıda maddelerinde KDV kaldırılmalı, elektrik, su ve doğal gaz gibi hane bazında yapılan harcamalarda dezavantajlı ailelere indirim uygulanmalıdır.
  • Millî Eğitim Bakanlığı bünyesinde gıda sağlığı ve beslenme birimi kurulmalıdır.
  • Okullarda kantin yerine mutfak-yemekhane uygulamasına geçilmelidir.
  • Okullarda sağlıklı beslenme konusu ile ilgili dersler müfredata eklenmeli ve buna yönelik olarak gıda mühendisi ile beslenme ve diyetetik uzmanları istihdam edilmelidir.
  • Okullarda tuvalet dışında temiz ve içilebilir nitelikte suya erişim için çeşmeler oluşturulmalıdır.

Haber Merkezi

Bakmadan Geçme