Çömlekçiliği geleceğe taşıyor! UNESCO Ödüllü Ahmet Taşhomcu'nun ilham veren başarısı
UNESCO Yaşayan İnsan Hazinesi Ödülü'ne layık görülen Ahmet Taşhomcu, yenilikçi yaklaşımıyla çömlekçiliği günümüze uyarlayarak, dünyanın sayılı ustalarından biri haline geldi.
İzmir’in Menemen ilçesinde, asırlık çömlekçilik geleneğini yaşatmak ve geleceğe taşımak adına büyük bir özveriyle çalışan Ahmet Taşhomcu, 46 yıldır çömlek yapıyor ve dünyaca tanınan bir usta haline geldi. UNESCO Yaşayan İnsan Hazinesi Ödülü'nü kazanarak adını daha da duyuran Taşhomcu, hem yurtiçinde hem de yurtdışında düzenlenen sempozyumlar ve yarışmalarda önemli başarılar elde etti. Özellikle 2019 yılında İtalya’da düzenlenen çömlekçilik yarışmasında dünya şampiyonu olması, onun sanata olan katkılarının bir başka göstergesi oldu.
Ahmet Taşhomcu’nun çömlekçilikle tanışma hikayesi, 12 yaşında çırak olarak başladığı meslekle başlıyor. Çömlekçiliğe olan sevgisi ve tutkusuyla mesleğini her geçen gün daha da geliştirerek, sanatı modern çağın gereklerine uyarlayan Taşhomcu, yıllardır yaptığı özgün tasarımlarla tanınmakta. Ahmet Usta, geleneksel yöntemlerin ötesine geçerek yeni pişirme teknikleri uyguluyor ve eserlerini galerilerde sergiliyor.
“GÖRDÜKLERİMİ DE GELİP BURADA UYGULUYORUM”
Yurt dışında birçok kez eğitim veren, jüri üyeliği yapan ve yarışmalara katılan Ahmet Taşhomcu, menemen çömlekçiliğini tüm dünyaya tanıttı. Çömlekçilikle ilgili birikimlerini sürekli olarak paylaşarak, yeni nesil sanatçılara ilham vermeyi amaçlıyor. Taşhomcu, “Menemen'de ve yurt dışında bir çok kez sempozyumlara katıldım, ustalar yetiştirdim. Yılda belki 3-4 kez yurt dışına gidiyorum. Orada da eğitimler verdim, jüri olarak katıldım ve yarışmacı olarak da gidiyorum. Mesleğimle alakalı bilgilerimi artırıyorum. Gördüklerimi de gelip burada uyguluyorum. Ağırlıklı olarak sanatsal ürünler yapıyorum, seri üretim yapmıyorum; daha çok galerilere farklı pişirim teknikleri uyguluyorum. Yurt dışında katıldığım sempozyumlardan edindiğim bilgileri burada paylaşıyorum herkesle. Mesela; bildiğimiz tarz vazolar var; ama daha farklı tasarımlar” dedi.
“BENİM İÇİN ONUR OLDU”
UNESCO Yaşayan İnsan Hazinesi Ödülü’nü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden alan Ahmet Taşhomcu, bu ödülün kendisi için çok özel olduğunu belirtti. "Çok ödül aldım; ama bu ödül bambaşka" diyen Taşhomcu, aldığı ödülün sadece kendisi için değil, Menemen çömlekçiliği ve gelecekte bu mesleği icra edecek gençler için de bir ilham kaynağı olduğunu vurguladı. Taşhomcu, “İtalya'da, Rusya'da, Belçika'da, bir sürü ülke ve yurt içinden ödüller aldım; ama benim için en önemli onur verici ödül bu oldu. Mesleğimizin en üst seviyesinde, Cumhurbaşkanımızın elinden bu ödülü almak benim için onur oldu; Menemen çömlekçiliği içinde büyük bir onur oldu. Belki yeni yetişecek gençlerimize de bu ödül bir ilham kaynağı olacak” şeklinde konuştu.
“BU ÇAPTA, BÜYÜKLÜKTE ÜRÜN YAPAN ÜLKELER YOK”
Ancak Taşhomcu, Menemen’de çömlekçilik için gerekli olan özel toprağın korunması konusunda endişelerini dile getirdi. Menemen’in, çömlekçiliğe uygun topraklarıyla dünya çapında önemli bir yer olduğunu belirten Taşhomcu, “Menemen, Türkiye'de baktığınız zaman çok önemli bir çömlekçilik merkezi, dünyada da öyle. Bu çapta, büyüklükte ürün yapan ülkeler yok. Bu anlamda Menemen çok önemli bir yerde” diye konuştu.
“TOPRAKLA İLGİLİ ÇOK BÜYÜK SORUNLAR OLACAK”
Yurt dışında çömlekçiliğe olan ilgi ve saygının kendisini özel hissettirdiğini belirten Taşhomcu, Türkiye’de sanat ve sanatçılara gereken değerin verilmediğini vurguladı. Taşhomcu, “Ben yurt dışına gittiğim zaman kendimi özel hissediyorum, öyle hissettiriyorlar. Maalesef ülkemizde sanata ve sanatçıya değer verilmiyor. Çömlekçilikte kullanılan toprak ise Menemen'e has bir toprak. Her toprak çömlek olmaz. Menemen'de zaten bu işin binlerce yıl yaygınlaşmasının sebebi; toprağın çömlekçiliğe uygun yapısından kaynaklanıyor. Özel bir toprak ama; maalesef 5 ya da 10 yıl sonra toprakla ilgili çok büyük sorunlar olacak; çünkü toprak alanlarına yerleşim alanları yapıldı. Böyle bir sıkıntımız var” diyerek sözlerini sonlandırdı.