• Haberler
  • Siyaset
  • DEM Parti İmralı heyetinden kritik açıklama: Gerilimli süreci aşma iradesi var!

DEM Parti İmralı heyetinden kritik açıklama: Gerilimli süreci aşma iradesi var!

DEM Parti İmralı heyeti, barış sürecine dair mesajlar verdi ve gerilimli sürecin geride bırakılması için ortak irade bulunduğunu açıkladı. Teröristbaşı Öcalan ile yapılan görüşmeler barış sürecine nasıl bir katkı sunacak? TBMM çatısı altında çözüm arayışı mümkün mü? Kürt sorununa dair siyasi partiler arasında ortak irade var mı? Cezaevlerindeki liderlerin barış sürecindeki rolü ne olacak? Medyadaki spekülatif söylemler süreci nasıl etkiliyor? İşte detaylar...

DEM Parti İmralı Heyeti, terör örgütü PKK’nın elebaşı Abdullah Öcalan’a yapılan ziyaretle başlayan sürece ilişkin yazılı bir açıklama yayımladı. Açıklamada, görüşmelerde Kürt sorununa yönelik çözüm arayışları ve Türk-Kürt kardeşliğini güçlendirme iradesinin ön planda olduğu vurgulandı.  

28 Aralık’ta İmralı’da gerçekleştirilen görüşmenin ardından başlayan süreç kapsamında, heyet TBMM’de temsil edilen siyasi partilerle ve ardından 11-12 Ocak tarihlerinde Figen Yüksekdağ, Selahattin Demirtaş, Leyla Güven ve Selçuk Mızraklı ile bir araya geldi. Yapılan yazılı açıklamada, ziyaretlerin amacının Öcalan ile yapılan görüşmenin sonuçlarını aktarmak ve ortaya çıkan yeni durumu değerlendirmek olduğu ifade edildi.  

“BARIŞ SÜRECİNE POZİTİF KATKI SUNMA İRADEMİZ SÜRÜYOR”

Açıklamada, görüşmelerin ana ekseninin Kürt sorununa kalıcı bir çözüm bulma, Türk-Kürt kardeşliğini güçlendirme ve TBMM’nin demokratik bir çözüm zemini oluşturma yönünde olduğu belirtildi. Ayrıca, Ortadoğu’daki dönüşümlerin getirdiği sorumluluklara da dikkat çekildi. Tüm görüşmelerin samimi ve olumlu geçtiği belirtilerek, “Bunlar da özetle, Kürt sorununa ve bundan kaynaklı çatışmalı sürece kalıcı çözüm bulmak için pozitif katkı sunma istek ve iradesine, Türk-Kürt kardeşliğinin güçlendirilmesinin tarihsel sorumluluğuna, Ortadoğu’da yaşanan köklü ve geri döndürülemez gelişmelerin yüklediği sorumluluğa, TBMM ve demokratik siyasetin sorunun en önemli çözüm zeminini oluşturduğuna odaklanmıştır. Bunlar da temelde sürecin şeffaflığı ve TBMM bünyesinde yürümesi ya da yürütülmesi hususlarında toplanmaktadır. Bu görüşmeler süresince heyetimizin, kaygıları ve soru işaretlerini gidermeye dönük açıklamaları ve sunumları olmuştur”  denildi.

“GERİLİMLİ SÜRECİ GERİDE BIRAKMADA ORTAK İRADE MEVCUT”

Heyet, görüşmelerde tüm siyasi partilerde Kürt sorunundan kaynaklanan çatışmalı süreci geride bırakmaya yönelik bir arzu ve iradenin bulunduğu izlenimi edindiklerini belirtti. Açıklamada, “Bunu aşarak ülkemizdeki tüm etnik, dini ve mezhebi unsurların birlik ve kardeşliğini geliştirmenin herkesin yararına ve hayrına olduğu ise ortak fikirdir. Buna paralel bir husus da barış sürecinin genel demokratikleşmeye ve demokratik siyaset alanının genişlemesine vesile olması gerektiğidir. Cezaevlerinde başkanlarımız ve arkadaşlarımızla yürüttüğümüz tartışmalarımız son derece olumlu sürmüştür. Öcalan’ın ve DEM Parti’nin bu süreçte üstleneceği role dair açık desteklerini belirtmişler, siyasal ve toplumsal zeminin güçlendirilmesi yönünde üzerlerine düşen pozitif katkı sorumluluğunun gereklerini yerine getireceklerini ifade etmişlerdir” ifadelerine yer verildi.  

Cezaevlerinde yapılan görüşmelerde de olumlu bir atmosfer oluştuğu belirtilen açıklamada, Öcalan’ın ve DEM Parti’nin bu süreçteki rollerine dair desteklerini ifade ettikleri, siyasal ve toplumsal zeminin güçlendirilmesine yönelik üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirme kararlılığında oldukları vurgulandı.  

“SPEKÜLASYONLAR SÜRECİ ZORLAŞTIRIYOR”

Açıklamada, barış sürecine odaklanılan bu dönemde, medyada yer alan ayrıştırıcı dilin ve spekülasyonların süreci zorlaştırdığına dikkat çekildi. “Bu sürece dair herkesin, her toplumsal kesimin beklentileri ve ümitleri olduğu kadar kaygıları, hassasiyetleri ve soru işaretleri de vardır. Bunun bilincindeyiz. Hal böyle iken, kulaktan dolma dahi denilemeyecek uydurma söylemleri üreterek dolaşıma sokmak ve yer yer ahlaki sınırları dahi zorlayıcı gündemler oluşturmaya çalışmak, olsa olsa sonucu itibariyle savaş çığırtkanlığına bağlanmaktır. Tüm iyi izlenimlerimizle birlikte en kısa zamanda Öcalan’a bir ziyaret gerçekleştirip sürecin sağlıklı yöntemlerle barışa ulaşması için hiçbir emeği esirgemeyeceğiz" ifadelerine yer verildi.