Denetimli serbestlik 20. yıl zirvesi İzmir'de gerçekleşti
Denetimli Serbestlik 20. Yıl Toplantıları'nın ikincisi İzmir'de yapıldı. Bakan Yardımcısı Can, suç oranı ve infaz sistemiyle ilgili çarpıcı veriler sundu.
Denetimli Serbestlik 20. Yıl Bölge Toplantıları’nın 2’ncisi İzmir’de düzenlendi. Ege Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleştirilen programın açılışı MÖTBE Kültür Merkezi’nde yapıldı.
Toplantıya Adalet Bakan Yardımcısı Ramazan Can, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcısı Kazım Arapoğlu, Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak ile çok sayıda adliye ve emniyet personeli katıldı.
Program, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı.
CEZASIZLIK ALGISIYLA MÜCADELE EDİLMELİ
Açılışta konuşan Adalet Bakan Yardımcısı Ramazan Can, toplumdaki “cezasızlık algısına” dikkat çekti. Can, “Mayınlı bir arazide koşuyoruz. 1 milyon kişi ceza hukuku sisteminde ve infaz sisteminde olduğu halde bir cezasızlık algısından bahsediliyor. Bir tarafta cezasızlık algısı, bir tarafta topluma kazandırma… Bu bir denge. Bu dengeyi iyi korumak ve kollamak gerekiyor” dedi.
SUÇ TEKRAR ORANI ENDİŞE VERİYOR
Bakan Yardımcısı Can, cezaevinden tahliye edilen bireylerin yeniden suç işleme oranına da dikkat çekti. Türkiye’de bu oranın yaklaşık yüzde 45 olduğunu vurgulayan Can, “Dünya ortalaması yüzde 40 civarında. Cezaevinden çıktıktan sonra yeniden suç işleme psikolojik bir eşiğe dönüşüyor. Bu rakamlar infaz rejiminin gözden geçirilmesi gerektiğini gösteriyor” ifadelerini kullandı.
TOPLUMA KAZANDIRMA VURGUSU
Ramazan Can, infaz rejiminde temel amacın bireyleri topluma kazandırmak olduğunu belirtti. Ancak sadece Adalet Bakanlığı’nın değil, ailenin, toplumun ve devletin bu sürece birlikte katkı sunması gerektiğini söyledi.
“CEZAEVLERİNDE ŞİDDET, İŞKENCE YOK, ŞİDDETE SIFIR TOLERANS VAR”
İnsan haklarına ve hukukun evrensellik ilkelerine bağlı olarak görev yaptıklarına vurgu yapan Can, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin infaz rejimini insan haklarına saygılı, hukukun üstünlüğünü esas alan, adalete ne kadar hedef alan bir uygulama olduğunu biliyorum. Bu manada da Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bir itibarı olarak görüyorum. Bugün cezaevlerinde şiddet, işkence yok. Şiddete sıfır tolerans var. İnfaz koruma hukukunda kişinin işlediği suç ne olursa olsun, biz işlediği suça bakmaksızın suçluyu da eşrefi mahlukat olarak değerlendirilip insan haklarına, hukukun evrensel ilkelerine saygılı bir şekilde yaklaşık 85 bin personelle beraber bunu sağlamaya gayret ediyoruz. Türkiye Cumhuriyeti itibarına, bizim yapmış olduğumuz görev; o itibarı Avrupa’da ve dünyada belli bir yere getirdi ve korudu. Gelişmiş devletlerin, modern devletlerin infaz hukukuna, insan haklarına yaraşır bir şekilde, hümanist algıya destek olur bir şekilde itibar edilmekte. Bizim infaz sistemimiz ise insan olarak görüyor ve ona göre davranıyor. Bu manada, Türkiye Cumhuriyeti Devleti çok başarılı bir sınav vermiştir" diye konuştu.
DENETİMLİ SERBESTLİK UYGULAMASINA YÖNELİK RAKAMLAR PAYLAŞILDI
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım da açılış törenin denetimli serbestlik uygulamasına yönelik rakamları katılımcılarla paylaştı. Yıldırım, "Hali hazırda 149 Denetimli Serbestlik Müdürlüğümüz’de 6 bin personelimizle hizmet veriyoruz. 6 bin personelimiz şu an itibariyle 448 bin hükümlünün takibini gerçekleştiriyor. Bu son derece önemli bir sayı. Bu kapsamda 20 yıl zarfında 8 milyon 300 bin denetimli serbestlik kararının infazı yerine getirildi. 3 milyon 500 bin iyileştirme faaliyeti gerçekleştirilirken bunların 1 milyon 450 bini bağımlılara yönelik oldu. Bugün dünyanın başına bela olan madde bağımlılığı meselesiyle ilgili denetimli serbestlik içinde güçlü bir mücadele var.1 milyon 424 bin hükümlüye kamu yararlı bir işte ücretsiz çalışma imkanı getirildi. 62 bin hükümlüye nakdi yardım yapıldı. 69 bin hükümlünün denetimli serbestlik üzerinden elektronik izlemeyle takibi yapıldı. Bu sayılar her geçen gün artıyor. Batı sistemleriyle karşılaştırdığımızda kısa bir zaman rağmen çok büyük sayıları infaz ettiğimizi görüyoruz" açıklamasında bulundu.
“DÖNÜM NOKTASI OLMUŞTUR”
Açılış programında konuşan İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan, "2005 yılında ceza adalet sistemimize kazandırılan denetimli serbestlik uygulamaları; suç işleyen bireylerin topluma kazandırılması, toplumsal barışın ve huzurun tehsisi noktasında önemli bir dönüm noktası olmuştur. Aradan geçen süre içinde güçlü ve dinamik bir yapıya kavuşarak adalet sistemimizin temel unsurlarından olmuştur. Bugün bir araya gelmemizin amacı denetimli serbestlik sistemimizin tüm boyutlarını değerlendirmek, karşılaştığımız sorunları tespit etmek ve çözüm yollarını tartışarak geleceğe daha güçlü adımlarla yürümektir" diye konuştu.
Ege Üniversitesi Rektörü Necdet Budak ise katılımcıları Ege Üniversitesi’nde ağırlamaktan mutlu olduklarının altını çizip üniversite olarak adalet sistemine katkı sağlamak için işbirliklerine devam edeceklerini vurguladı.
Konuşmaların ardından çekilen aile fotoğrafıyla açılış töreni sona erdi. İki gün sürecek olan etkinlikte çeşitli sunumlar ve paneller düzenlenirken katılımcılar denetimli serbestlik ile ilgili bilgi alma ve tartışma fırsatı bulacak.