Depremzede üreticiye özel teşvik verilmeli

Türk ihracatçıları, depremzede çiftçilerin üretime devam etmeleri için ürünlerini öncelikli satın alarak üreticilere pozitif ayrımcılık yapacak. EİB Koordinatör Başkan Yardımcısı Uçak, deprem bölgesindeki üreticiye hükümetin özel teşvikler vermesi gerektiğini söyledi.

Depremzede üreticiye özel teşvik verilmeli
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Gıda koridoru tabiri Ukrayna-Rusya Federasyonu savaşı sonrasında dünya gündemini uzun süre meşgul etti. Türkiye’nin Rusya ve Ukrayna arasında gerçekleştirdiği arabuluculuğun olumlu sonuçlanmasıyla Ukrayna’nın ürettiği ürünlerin bir gıda koridorundan dünyaya ulaşmasının formülü bulundu. Anadolu ve Mezopotamya topraklarının insanlık tarihinin ilk günlerinden bugüne gıda ambarı ve gıda koridoru konumunda olduğuna temas eden Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, deprem sonrasında da bu toprakların insanlık için üretkenliğini sürdüreceğini, bu toprakları işleyecek üreticilerin bölgede kalmasının sağlanması için gerekli tedbirlerin alınması gereğine dikkati çekti.

Kahramanmaraş depremlerinin derin yaralar açtığı 11 ilin meyve, sebze, hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve diğer gıda ürünlerindeki üretim potansiyeli hakkında bilgi veren Uçak, Türkiye’nin meyve üretiminin yüzde 20’sini, sebze üretiminin yüzde 15’ini 11 ildeki üreticilerin karşıladığını aktardı. Uçak, “Pamuk, kayısı, badem, sofralık üzüm, narenciye ürünleri, karpuz, salçalık biber, kuru soğan, buğday deprem bölgesinin üretimde domine ettiği ürünlerden sadece birkaçı. Türkiye 2022 yılında 25 milyar dolarlık gıda ihracatı yapmışken, depremden etkilenen 11 ilimiz 7,4 milyar dolarlık gıda ihracatı yaptı. Bu ihracatın devamlılığı, bu illerdeki üretimin devamına bağlı. Üretimin sürmesi için üreticilerimizin topraklarında kalması sağlanmalı” diye konuştu.

İHRACATTA ÖNCELİK

Deprem bölgesindeki üretimin sürmesi için ihracatçılar olarak her türlü desteği vermeye hazır olduklarını ifade eden Uçak sözlerini şöyle sürdürdü: “Deprem bölgesindeki gıda ürünlerinin dünyaya ulaşması ve bu yörelerin üretici konumunu sürdürmesi için zincirin tüm halkalarına büyük sorumluluklar düşüyor. Hükümetimizin bu yöreye özel teşvikleri hayata geçirmesi gerekiyor. Yerel yönetimler, kalkınma ajansları tüm kaynaklarını bu bölgelerdeki üreticilere yönlendirmeli, biz ihracatçılar olarak deprem bölgesindeki üreticilerimizin işlerinin başına dönmesi için elimizi taşın altına koymak istiyoruz. Bu bölgenin verimli topraklarında üretilecek ürünlerin ihracatına öncelik vereceğiz. Bu verimli topraklar ve bu toprakları işleyen çiftçilerimiz tarih boyunca insanlığın gıda ihtiyacını karşıladı. Bundan sonra da karşılamaya devam etmesi için çaba göstereceğiz. Türkiye meyve üretiminin yüzde 20’si deprem illerinde yapılırken, ürünlere bakıldığında; sofralık üzüm üretim miktarının yüzde 26’sı, kayısının yüzde 53’ü, bademin yüzde 34’ü bu illerde üretiliyor.

Depremin derin yaralar açtığı 11 il sebze üretiminin yüzde 12’sini karşılıyor. Türkiye’nin karpuz üretiminin yüzde 30’u, salçalık biber üretiminin yüzde 28’i, kuru soğan üretiminin yüzde 16’sı bu bölgedeki çiftçilerin emekleriyle bu topraklarda yetiştiriliyor. Tahıl ve diğer bitkisel ürünler incelendiğinde; deprem illeri buğday üretiminden yüzde 20, pamuk üretiminden yüzde 72 pay alıyor. Türkiye’nin örtü altı sebze üretim alanlarının yüzde 18’i deprem illerinde yer alırken, ürünlere bakıldığında karpuz ve salçalık biber öne çıkan ürünler. Deprem illeri üretimden gelen güçlerini ihracata da yansıtmayı başarmış durumda. Depremin derin yaralar açtığı 11 ilimiz Türkiye’nin gıda ihracatından yüzde 30 pay alıyorlar. İhracatlarında da hububat bakliyat yağlı tohumlar sektörü 3,5 milyar dolarlık ihracatla liderken, yaş meyve sebze ve meyve sebze mamulleri sektörümüz 1,1 milyar dolar ihracat gerçekleştiriyor. Bu yörenin toplam gıda ihracatı 7,5 milyar dolara ulaşıyor.”

 

İHA

Bakmadan Geçme