Deri ihracatçısı yeniden şampiyonlar ligine çıkmak istiyor
Geçen yıla kadar ihracat lideri olan deri ihracatçıları, 2024 yılında yüzde 18'lik kayıp yaşadı. Türkiye genelindeki düşüşün yarısı kadar kayıp yaşayan Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği'nin Başkanı Erkan Zangar, kur, maliyet ve verimlilik sorunlarıyla mücadele ettiklerini söyledi
Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği, düzenlediği basın toplantısı ile sektörün 2024 yılını değerlendirdi, 2025 yılı hedef ve beklentilerini açıkladı. Toplantıya Birlik Başkanı Erkan Zangar, Başkan Vekili Halil Gündoğdu, yönetim kurulu üyeleri ve alt sektör temsilcileri Mehmet Berberci, Mustafa Arıoğul, Rıfat Sarı ve Erkan Onay katıldı.
Türkiye deri sanayiinin ihracatta yüzde 18 ile en büyük kaybı yaşadığını söyleyen Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Erkan Zangar, bu düşüşte en büyük payın yüzde 22'lik kayıp yaşayan ayakkabı sektöründe olduğunu vurgulayarak, sektörün geçen yıla kadar ihracat lideri olduğunu hatırlattı.
Egeli deri ihracatçılarının Türkiye genelinin yarısı kadar yüzde 9'luk kayıp yaşadığını belirten Zangar, "Ayakkabı sektörümüzdeki yüzde 15'lik düşüş ile genel düşüş oranımız Türkiye genelinin altında kaldı. Diğer alt sektörlerdeki yüzde 15'lik pozitif gelişme de bölgesel rakamlarımızı biraz daha olumlu etkiledi. 2024 yılı başında yıl bazında yüzde 40 değer kaybı beklediğimizi söylemiştim. Nedeni de kurda yaşanan değer kaybıydı. Buna işçilik maliyetlerindeki artış eklenince kayıp yaşadık. Sektör olarak ihracat rakamlarında Portekiz ile yarışamıyoruz. Portekiz AB'den aldığı ciddi destek ile bizden iyi fiyat veriyor. Ürünlerimizin ihracat değeri kg başı 10 dolardan 11 dolara çıktı. Ege'de ise bu rakam 18 dolardan 16 dolara indi. Maliyetlerimiz kg başına yüzde 39'dan yüzde 62'ye çıktı. Bu da bizim diğer rakiplerimizden ne kadar pahalı olduğumuzu gösteriyor" dedi.
2025 IŞIK YILIMIZ OLABİLİR
Yaşanan tüm sıkıntılara rağmen umutlarını kaybetmediklerini de anlatan Erkan Zangar, "Bölgemizdeki jeopolitik krizler, global pazardaki ekonomik sıkıntılar aşıldığı takdirde insanlar yeniden alışverişe yönelebilir ve biz de eski günlerimize dönebiliriz. Birlik olarak ihracat yapma çabamızdan taviz vermiyoruz. İtalya'da düzenlenen Expo Riva Schuh Gada Bags Fuarı'na 11. kez milli katılım organizasyonunu gerçekleştirdik. 900 metrekare alanda 29 ayakkabı, 2 çanta firmasıyla ülkemizi temsil ettik. Çekya, İspanya gibi ülkelerle yeni bağlantılar sağladık. İhracatımızı arttırmak zorundayız. AB pazarı olmazsa bunu yapamayız. ABD pazarı bizim için çok verimli olmaz. Çünkü ABD'nin komşuları Meksika, Brezilya deri konusunda çok ileri. İhracatta yaşanan kayıplarla ihracatın ithalatı karşılama oranında makas açıldı. 500 milyon dolarlık ihracat kaybına karşılık, ithalatımız 1 milyar dolardan 2,5 milyar dolara çıktı. Geçmişte ihracat fazlamız varken artık açık veriyoruz. Hem kurdan hem işçilik maliyetlerinden kaybediyoruz. En azından KOBİ'ler için KOSGEB'ten kişi başına 2 bin 500 liralık destek beklentimiz var. Bunun açıklanmasını bekliyoruz" diye konuştu.
Ayakkabı sektörüne de değinen Birlik Başkanı Erkan Zangar, şöyle devam etti; "Türkiye’de yaklaşık 6 milyar dolarlık bir hacme ulaşan ayakkabı sanayisi yıllık 550 milyon çiftle Avrupa’nın en büyük üretim kapasitesine sahip. Pandemi döneminde rekabet avantajı yakalayan sektörümüz 2024'ü %22'lik kayıpla 877 milyon $ seviyesinde ihracatla kapattı. Ege Bölgesi'nde kayıp %14 ile 95 milyon $ dolayında oldu. Özellikle katma değerli ihracat yapan bölgemizin en büyük ihracat partneri olan Avrupa Birliği ülkelerindeki talep daralması rakamlara olumsuz yansıdı. Son iki yıldır kan kaybeden sektörümüz yüksek işçilik, üretim ve genel gider maliyetleri ve ithalattaki artıştan olumsuz etkileniyor. Yılın son çeyreğindeki istihdam kaybı %25'i buldu. İthalat ise 2019'dan bugüne gelindiğinde 3 katına çıktı, 1.5 milyar $'ı aştı. Miktar olarak bakıldığında ise ihracat 122 milyon'dan 92 milyon $ seviyesine geriledi. Ayakkabı yan sanayinde ise Türkiye genelinde %38'lik, Ege Bölgesi'nde ise %44'lük bir ihracat kaybı yaşanmıştır. Bu, sektörümüzün ekonomik baskılar ve uluslararası rekabet koşulları karşısında ne denli zorlandığını açıkça gösteriyor."
Erkan Zangar, konfeksiyondaki yaşanan gibi, işçilik maliyetleri yüzünden üretimi yurtdışına kaydırmanın söz konusu olmadığını belirterek, “Eğer bir ayakkabı imalathanesi ürününü satamıyorsa Mısır gibi ülkelere gitmez, kapatır. Ayakkabı her yerde üretilebilecek bir ürün değil. Her ürün ayrı uzmanlık ve üretim standardı gerektiriyor” dedi.
Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkan Vekili ve saraciye sektör temsilcisi Halil Gündoğdu ise saraciye konusundaki sorunları ve çözüm önerilerini sıraladı; "Genel gider maliyetlerine ek olarak yaşlanan ve nitelikli iş gücü sorunuyla başa çıkmaya çalışan sektörümüz mesleki eğitimler ile verimlilik esaslı yeni üretim modelleri ve inovasyona ihtiyaç var. 31 Aralık’ta açıklanan ilave gümrük vergisinde ayakkabı ithalatındaki 10 puanlık artış ayakkabı üreticilerimiz için fırsat. Devletimizin emek yoğun sektörlere yönelik istihdam odaklı teşvikleri sektörümüzün 2025 planları için çok önemli. Özellikle çalışan başına 2500 TL’lik destek, sektördeki iş gücü maliyetlerinin azaltılması ve üretimin artırılması amacıyla önemli. En büyük ihracat pazarlarımız olan Rusya-Ukrayna hattındaki politik belirsizliğin ortadan kaldırılmasını umuyor, küresel kriz ortamının hafiflemesinin hedef pazarlarımızdaki talep artışlarını tetikleyeceğini düşünerek 2025'i toparlanma yılı olarak görüyoruz."
DERİ MAMULLERİ ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ
İzmir'in en önemli ihracat merkezlerinden olduğunu hatırlatan Gündoğdu, "Gelişen sanayi ve ihracat potansiyelini korumak, rekabetçilik ve sürdürülebilirlik konularında şehrin öncü rolünü sürdürmek için organize sanayi bölgelerinin önemi büyük. Deri sektörleri özelinde İstanbul ve Uşak’ta iki organize sanayi bölgesi faaliyetlerine devam ediyor. İzmir’de deri sektörümüzün kümelenmesinin gerek istihdamın artırılması, gerek nitelikli ara eleman devamlılığı, gerekse sektörün sürdürülebilirlik ile ilgili altyapısının gelişmesine katkı sağlayacağı tartışmasız. Emek yoğun sektörlerde yan sanayinin gelişmesi için sektörün tüm unsurlarının bir arada hareket etmesi gerekiyor. İzmir’in sürdürülebilirlik imajı çalışmalarına İzmir Ayakkabı, Saraciye, Deri Konfeksiyon, Deri Mamulleri Organize Sanayi Bölgesi’nin kurulmasıyla farkındalık kazandırılacak. Şehre yakın, personelin rahatça ulaşabileceği, Avrupa Yeşil Mutabakatı çerçevesinde yeni organize sanayi bölgesi sektörlerimizin ihtiyaçlarına yanıt verebileceği tüm sektör paydaşlarımız tarafından olumlu karşılanıyor" diye konuştu.
HAM MADDE İTHALATINDA İHRACATÇIYA EK VERGİ MUAFİYETİ
Hammadde karşılama sıkıntısına da değinen Halil Gündoğdu, "Küresel ticarette rekabet ettiğimiz birçok ülke bilhassa Uzak Doğu’dan ek vergi olmadan ham madde ithal edebiliyorken Türkiye’deki ek vergiler dolayısıyla sektörlerimiz ucuza ham madde temin edemiyor, yüksek üretim maliyetleri nedeniyle küresel rekabette zorluklar yaşıyor. Halihazırda firmalarımıza vergi muafiyeti sağlayan Dahilde İşleme Rejimi geç kapatmalardan ve iş yükü prosedürlerinin fazla olmasından kaynaklı firmalarımız için her zaman verimli enstrüman olarak kullanılıyor. Bu sebeple, bu rejime benzer yapıda deri konfeksiyon ve saraciye sektörlerimizde ihracatçı firmalarımıza ham madde ithalatında ek vergi muafiyeti ile kolaylık sağlanması yönünde yeni bir uygulamanın bu sektörlerimizde ülkemizin rekabetçi gücünün artırılmasında büyük önem arz ediyor" dedi.
ARA ELEMAN EKSİKLİĞİ
Deri konfeksiyon, saraciye ve ayakkabı sektörlerimizdeki yetişmiş ara eleman eksikliğinin sektörlerde kapasite kaybı yarattığına da dikkat çeken Gündoğdu, meslek liseleri aracılığıyla bilinçli ve sektörün ihtiyaçlarına cevap verecek nitelikte tedrisat sonrası sektörlere kazandırılacak gençlerin rahatça iş bulacağını ve istihdama kazandırılacağını açıkladı. Türkiye’de deri sektörü genelinde her yıl 500-1.000 arasında yeni elemana ihtiyaç duyulduğunu da belirten Gündoğdu, asgari ücretin üzerinde ücret ile işe başlayacak gençlerin vasıflı iş gücü konusunda katkı sunacağını ifade etti.