DEÜ’den Tıp Bilgilendirmesi
Fiziki ve teknik altyapısıyla halk sağlığına önemli katkılar sunan, bugüne kadar bu alanda birçok sosyal sorumluluk...
Fiziki ve teknik altyapısıyla halk sağlığına önemli katkılar sunan, bugüne kadar bu alanda
birçok sosyal sorumluluk projesini hayata geçiren Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ),
geleneksel tıp alanına yönelik bilgilendirme seminerlerini sürdürüyor. Yetkili hekimlerce
geleneksel tıbbi tanı ve tedavi yöntemleri sunan DEÜ’nün Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp
Uygulama ve Araştırma Merkezi (GETAT) öncülüğünde düzenlenen ‘Yetkili Sağlık
Merkezlerinde; Sertifikalı Hekimlerden Gelen Şifa’ isimli seminer serisi kapsamında, alana
yönelik doğru bilinen yanlışlara ve ilgili tedavi yöntemlerinin yetkili sağlık merkezlerinde
alınmasının önemine dikkat çekildi. DEÜ Sürekli Eğitim Merkezi 15 Temmuz Salonu’nda
yapılan seminer programına; DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, İzmir İl Müftü Yardımcısı
Oğuzhan Kadıoğlu, DEÜ Üst Yönetimi, ilçe müftüleri, DEÜ akademik ve idari personeli ile il
genelindeki müftüler ve müftülük çalışanları katıldılar.
“Geleneksel yöntemlerle modern tıpı buluşturarak”
Seminerin açılış konuşmasını yapan Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nükhet
Hotar, DEÜ olarak sağlık hizmetleri alanında önemli sorumlulukları olduğunu belirterek,
“2020 yılında kurduğumuz GETAT merkezimiz ile geleneksel tedavi yöntemlerini modern tıp
ile buluşturarak vatandaşlarımıza hizmet etmenin gururunu yaşıyoruz. Bu süreçte önemli
araştırma uygulamalarına öncülük eden ve hızla gelişen GETAT, yeni ve alternatif bir tedavi
merkezi olarak vatandaşlarımızdan yoğun ilgi gördü; görmeye de devam ediyor. Bugünkü
etkinliğimizde bir kez daha hem GETAT uygulamalarını tanıtmayı hem de bu uygulamaların
sadece Sağlık Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiş merkezlerde ve bakanlık sertifikalı
hekimler tarafından yapılabileceği konusunda farkındalık oluşturmayı hedefledik” ifadelerini kullandı.
“Yerel ve ulusal sağlık politikalarını destekleyecek yatırımlar”
DEÜ’nün Türkiye’de en çok sosyal sorumluluk projesi üreten yükseköğretim kurumlarından
birisi olduğunu hatırlatan Rektör Hotar, “İzmir İl Müftülüğü ile iş birliğinde yürüttüğümüz bu
sosyal farkındalık çalışmasını oldukça değerli buluyoruz. Rektörlük olarak, birçok hastaya
şifa dağıtan GETAT merkezimizin yanı sıra; tıp ve sağlık bilimleri alanındaki diğer
yatırımlarımızla da bu konudaki kararlılığımızı ve niyetimizi ortaya koyuyoruz. Son yıllarda
gerek sağlık turizmi gerekse sağlıkta kümelenme modeli ile bütünleştirdiğimiz Araştırma
Üniversitemizde, yerel ve ulusal sağlık politikalarını destekleyecek yatırımlara ve girişimlere imza attık. Vatandaşlarımızı ve kamuoyunu aydınlatacak sürecin planlanmasında emeği geçen
GETAT Müdürü Prof. Dr. Figen Çoşkun ve tüm GETAT doktorları ile personeline;
Üniversitemizle iş birliği yapan İzmir Müftülüğüne, ilgili kişi ve kurumlara teşekkür
ediyoruz” ifadesinde bulundu.
“GETAT güvenilir bir adres”
Programın seminer bölümünde geleneksel tıbba yönelik katılımcılara kapsamlı bir sunum
yapan GETAT Müdürü Prof. Dr. Figen Çoşkun, merkez kapsamındaki çalışmaların birey ve
toplum sağlığına faydalı sonuçlar sağlayacak şekilde yürütüldüğünü vurguladı. İzmir
genelinde yaklaşık 20 bin kişiye ulaşarak geleneksel tıbbı doğru bir biçimde anlatacaklarını
ifade eden Çoşkun, tedavinin yetkili sağlık merkezlerinde sertifikalı hekimlerden alınmasının
önemine dikkat çekti ve ekledi: “Geleneksel ve tamamlayıcı tıp yöntemleri, günümüzde
merdiven altı diye tabir edilen riskli koşullarda uygulanabiliyor. Bunlar size yarardan çok
zarar sağlar. GETAT olarak halkımıza bu hizmeti modern tıp ile bir araya getirerek güvenilir
şekilde sunmak için yaklaşık üç yıldır farklı disiplinlerde çalışmalar yürütüyoruz. Bu anlamda
geleneksel tıbba yönelik yenilikçi tedavi yöntemleri ve uygulamalarıyla GETAT güvenilir bir
adres olarak dikkat çekiyor.”
Program sırasında ayrıca GETAT tarafından konuklara çevrim içi testler yapılarak, geleneksel
tıbba yönelik farkındalık ve duyarlılık içeren sorular soruldu. GETAT bünyesinde uygulanan
tedavi yöntemleri arasında, kupa-hacamat, larva, sülük, apiterapi, osteopati, ozon, proloterapi,
mezoterapi, hipnoz, fitoterapi, homeopati, müzikterapi, refleksoloji ve akapunktur gibi tedavi
çeşitleri bulunuyor.
Haber Merkezi