Devlet Bahçeli'den sert mesaj: Hedefimiz terörsüz Türkiye!
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, PKK terör örgütü ve bağlantılı grupların silah bırakması gerektiğini vurguladı. Bahçeli, 'Kanlı silahlarını Türkiye Cumhuriyeti'ne teslim etmelidir' diyerek, terörle mücadelede kararlılık mesajı verdi. Peki, Bahçeli'nin 'Terörsüz Türkiye' hedefi nasıl bir yol haritası çiziyor? Türkiye'nin geleceği için hangi adımlar atılacak? İşte Bahçeli'nin açıklaması:
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye'nin terörle mücadelesine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Bahçeli, PKK terör örgütü ve ona bağlı tüm grupların "derhal ve ön şartsız silah bırakması" gerektiğini belirterek, "Kanlı silahlarını Türkiye Cumhuriyeti’ne teslim etmelidirler" ifadelerini kullandı.
Bahçeli, 'Terörsüz Türkiye' hedefinin, tarih ve coğrafya üzerinde barış ve huzurun hâkim kılınması gerektiğini vurguladı. On yıllardır Türk milletinin başına musallat olan terörün sona erdiğini belirten Bahçeli, "Silahlı şiddet ve ihanet dönemi kapanmak üzeredir" diyerek terörün insani, vicdani, toplumsal ve ekonomik maliyetlerine dikkat çekti. Bahçeli, "Sosyal, siyasal, ekonomik, güvenlik, toplumsal maliyeti ile birlikte insani ve vicdani kayıp ve mağduriyetleri yüksek seviyelere tırmanan silahlı şiddet ve ihanet dönemi kapanmak üzeredir. Kaldı ki başka bir seçenek veya ileri sürülebilecek bir mazeretten bahsedilemeyeceği gibi bölücü terörü haklı gösterebilecek hiçbir anlayış ya da amaçtan söz açılamayacaktır" diye konuştu.
“GÜVENLİ BİR LİMAN, ARA BİR İSTASYON YOKTUR”
Bahçeli, terörle yaşamaya mahkûm olmadıklarını ve Türk milletinin terörle mücadelede kararlı olduğunu söyledi. "Türk milleti harici ve dahili odakların baskı ve dayatmalarına göz yummayacak, risk ve tehditlerin daralan markajına sıkışıp kalmayacaktır. Terörle demokrasi, silahla siyaset, kaosla huzur, bölünmeyle birlik ve beraberlik arasında güvenli bir liman, ara bir istasyon yoktur" diyen Bahçeli, Türkiye'nin güvenliğini sağlamak adına her türlü terör tehdidine karşı taviz verilmeyeceğini belirtti. Bahçeli, Türkiye'nin iç ve dış tehditlere karşı dayanışma içinde olduğunu vurguladı.
“ALTIN BİR FIRSAT BULUNMAKTADIR”
Bahçeli, PKK terör örgütü ve onun uzantılarının, 27 Şubat tarihinde yapılan çağrıya uyarak silah bırakması gerektiğini söyledi. Bahçeli, bu adımın atılmaması durumunda, terörle mücadeledeki kararlılığın daha da güçleneceğini belirterek şu ifadeleri kullandı:
"Geride kalan 41 yıllık terör ve bölücülük enkazı el birliğiyle, ortak aklın imkânlarıyla, elbette samimi, sahici, sabırlı, hasbi ve güven veren hamlelerle kaldırılacaktır. Terörün kanlı izleri silinmekle birlikte tortu ve kalıntıları da tamamıyla kazınıp atılacaktır. Herhangi bir yol kazasının yaşanmaması, yanlış anlamaların tezahür etmemesi, hassasiyet yönü ziyadesiyle fazla olan iyimser gelişmelerin sekteye uğramaması/uğratılmaması konusunda son derece dikkat, sorumluluk, özen ve uyanıklık gerekmektedir. Önümüzde ihmali ve ihlali düşünülemeyecek altın bir fırsat bulunmaktadır. Bu fırsat aynı zamanda vehimlere kapılmadan müşterek fehim, fecir ve ferasetle tedarik ve temin edilmelidir."
“TERÖR ÖRGÜTÜNÜ KURAN FESHİNİ İSTEMİŞTİR”
"27 Şubat İmralı çağrısı PKK terör örgütüyle birlikte diğer bütün uzantı ve grupları açıkça bağlamaktadır. YPG’nin ve buna benzer terörist oluşumların anılan çağrıdan muaf ve istisna olduklarını iddia etmeleri, çatlak ses çıkaranların bu mesnetsiz görüşü bir plan dahilinde paylaşmaları örgütsel ve kurucu önderliğin doğasıyla tamamıyla çelişkilidir. Terör örgütünü kuran feshini istemiştir. Bunun dışında zamana oynamak, ortamı bulandırmak, süregelen pozitif gündemi tahrip ve tahrik edici nitelikte top çevirmek, siyasi ve hukuki düzenleme taleplerini yoğunlaştırmak aymazlıktır. Bilhassa melezleşmiş bir millet yapısını dikte etmenin peşine düşenler, yürürlükteki Anayasa’da ifadesini bulan Türk vatandaşlığı tanımını pervasızca ve peşin hükümlerle tartışmaya açanlar terörsüz Türkiye seferberliğini kesintiye uğratmanın düşünü kuran tatlı su kurnazlarıdır. Gerçekçi ve geniş bir temelde mezkûr seferberliğin sonuca ulaşması halinde kazanması kaçınılmaz olan, bununla kalmayıp ortaya çıkacak muazzam barış ve bahtiyarlık vasatından dolayı göğsü kabarması kesin görülen elbette ortak kader paydasında buluşan herkestir. Bizim nazarımızda herkes Türkiye’dir, milletin tamamıdır. Maşeri vicdan terörün kalıcı ve köklü şekilde bitişinden veya bitirilmesinden kesinkes yanadır. Bu gayenin en kısa sürede ifa ve icrasında en küçük görüş ayrılığı yoktur."
“TARAFLI BİR OYALANMADIR VE BEYHUDEDİR”
MHP Lideri Bahçeli’nin açıklamalarından öne çıkan başlıklar şu şekilde:
"Türkiye’miz siyasi mutabakat ve toplumsal dayanışmayla terörsüz bir geleceği inşa ve ihya amacındadır. Hiç şüphe yoktur ki terör, büyük ve kahredici bir insanlık suçudur. Terör, insani miras ve emanetlerin hiçe sayılmasıdır. Türk milleti terörle yaşamaya ne mahkûm, ne mecbur, ne de müstahaktır. PKK terör örgütü ve iltisaklı gruplar derhal ve ön şartsız silah bırakmalı, hatta kanlı silahlarını Türkiye Cumhuriyeti’ne teslim etmelidir. Ateşkes açıklaması doğru, dengeli ve isabetli bir açıklama değildir. Çünkü ateşkes rejiminden bahsetmek için eşit ve egemen güçlerin karşılıklı münasebet ve mücadelesine sahne olan ahlaki, mantiki, meşru ve hukuki bir ortamın varlığı asla yoktur. Bunun tam tersine olacak şekilde, yapılacak her teklif, söylenecek her söz tek taraflı bir oyalanmadır ve beyhudedir. Küresel siyaset ve stratejik ilişkilerin pek çok sarsıcı gelişmeye gebe olduğu bir dönemde terör örgütünün bütün uzantı ve bağlantılarıyla silah bırakması ikamesi olmayan bir gerekliliktir. Jeopolitik kırılmaların tehlikeli şekilde vasat bulduğu bugünkü dünya tablosunda milli birlik ve dayanışma ruhunun işlerliğine ve işlevselliğine ileri düzeyde ihtiyaç vardır."
“SONLANDIRILMASI SAMİMİ BEKLENTİMİZDİR”
"Bunun dışında hiçbir tasarruf, tahayyül ve tehir çabası masum ve makul kabul edilmeyecektir. Anayasa’da amir hüküm olan Türk vatandaşlığı tanımı etrafında gittikçe somutlaşan, sürekli irtifa kazanan tehlikeli ve tedirgin edici tartışmaların ifade ve düşünce hürriyetinden daha çok yıkıcı ve zehirleyici fonksiyonu vardır ve bu art niyetli keşmekeşin süratle sonlandırılması samimi beklentimizdir. Bölgesel nitelikli kaos dinamikleri son derece etkin ve faaldir."
“ÖLÜMCÜL DARBELERLE TASFİYENİN EŞİĞİNDEDİR”
"Dış bağlantılı etnik ve mezhebi provokasyonların bir yanda ülkemiz diğer yanda komşu ülkeler aleyhine kapsamlı olarak sipariş edildiği anlaşılmaktadır. Derin ve denetimsiz bir bunalım kapanına şuursuz ve fütursuz zihniyetler tarafından sürüklenmek istenen küresel ve bölgesel müesses mimari her türlü kriz ve kargaşaya açık haldedir. İkinci Dünya Savaşı sonrasında tecelli eden hakim ve havi uluslararası sistem ölümcül darbelerle tasfiyenin eşiğindedir. Buna karşılık adalet, eşitlik, hakkaniyet ve haysiyet esaslarına saygılı bir dünyanın tesis edilip edilmeyeceği, siyasi ve stratejik yol haritasının ne zaman belirleneceği, demokrasi ve hukuk alanında görülen kontrolsüz dağınıklığın ve dağılmanın nasıl toparlanacağı her insanı, her milleti, her ülkeyi yakından ilgilendiren ortak bir sancıdır."
“ÖRGÜTLERİN RİAYET VE BAĞLILIĞI MECBURİDİR”
"Türk ve Türkiye Yüzyılı, huzur ve barışın yüzyılıdır. Türk ve Türkiye Yüzyılı, dünya sallanırken milli güvencenin yüzyılı, bin yıllık kardeşlik hukukunun yüz akı, doğudan batıya, kuzeyden güneye muazzez milletimizin gönül akını ve gövde gösterisidir. Bu nedenle İmralı tarafından 27 Şubat 2025 tarihinde yapılan tarihi çağrıya PKK’yla birlikte diğer uzantı ve iltisak halindeki örgütlerin riayet ve bağlılığı mecburidir. Terörsüz Türkiye amacı derhal gerçekleşmeli, terör hayatımızdan sökülüp atılmalıdır. Aksi halde elinde kanunsuz silah taşıyan kim olursa olsun bedelini en ağır şekilde ödeyecektir."