'Devletin hantallığı dezenformasyon sebebi'

Aysun Güler/ Yeni İzmir İlk oturumun konuşmacıları arasında Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bilgehan Gültekin, İletişim Başkanlığı İzmir Bölge Müdürü Cengiz Kutlu Yüksel, Dışişleri Bakanlığı İzmir Temsilcisi Naciye Gökçen Kaya, Ekonomi Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ebru Uzunoğlu ve İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden Doç. Dr. Burcu Zeybek yer aldı.

Oturumun moderatörlüğünü yapan Bilgehan Gültekin, ‘Bizim konu başlığımız çok önemli. İletişim Başkanlığı tarafından dezenformasyonla mücadele birimi de kuruldu. Bu alandaki çalışmaları çok kıymetli buluyorum. Çünkü uluslararası ilişkilerde diplomasiyi yürütürken medyanın çok önemli bir boyutu var. Doğru bilginin oluşturulması en kritik konulardan biri’ dedi.

TÜRKİYE 1. SIRADA

Cengiz Kutlu Yüksel İletişim Başkanlığı’nın dezenformasyon konusundaki çalışmalarından bahsetti ve şöyle devam etti, ‘İletişim Başkanlığı olarak teknolojiyi en üst seviyede kullanmaya ve devleti tanıtma siyasetinde aktif rol almaya çalışıyoruz. Son beş yıldır mücadelemizin en büyüğü kriz yönetimi. Çünkü devletimiz bu süreçte farklı kurumlarla aynı anda muhatap olmak ve bu süreci yönetmek zorunda kaldı. Bildiğiniz üzere kriz dönemlerinde iletişimin boyutu değişiyor. Afet iletişimi denince akla dezenformasyonla mücadele geliyor. Bilimsel araştırmalara göre yanlış bilgi doğru bilgiye göre altı kat daha hızlı yayılıyor. Ülke olarak enformasyona maruz kaldığımız gibi dezenformasyona da maruz kalıyoruz. 15 Temmuz’dan sonra dünyada en çok dezenformasyona maruz kalan ülke olduğumuzu da söylemek isterim.’

‘ÜLKELER TEHDİT OLARAK GÖRÜYOR’

Ebru Uzunoğlu akademide yeni nesillere doğru olan şeyleri anlatmanın öneminden bahsetti ve,’ Dezenformasyon sosyal medya ile birlikte inanılmaz bir hal aldı. Dezenformasyonu bu kadar ön plana çıkaran konu ise, ABD ’dede gerçekleşen 2016 seçimlerindeki manipülasyon oldu O günden bu güne bunu bir tehdit olarak gören ülkeler ciddi tedbirler almaya başladı. Afet ve kriz anlarında dikkatli olunmalı ve bir enformasyon teyit edilmeden paylaşılmamalı’’ şeklinde açıklamalarda bulunurken Naciye Gökçen Kaya da Türkiye çevresinin potansiyel çatışmalara gebe olduğunu, politikaları bu doğrultuda şekillendirmenin önemini vurguladı. Burcu Zeybek dezenformasyonun dijital dönüşüm ile birlikte hızlandığını örnekler üzerinden anlattı.

‘BU KADAR KİŞİYİ NASIL İSTİHDAM EDEYİM?’

Oturum konuşmacılarının sunumlarının ardından medya mensupları sorularını sordu. Aydın bölgesinde yerel gazete mensubu, dezenformasyonun nedenini devletin hantallığından kaynaklandığını belirtti. Bilgi kirliliğinin ve yanlışlığının önlenmesi için haberin ilk önce devlet tarafından verilmesi gerektiğinin altını çizdi ve ‘yalan haberin temeli devletin hantallığıdır’ dedi. Samsun’dan gelen yerel gazete mensubu ise internet haber sitelerinde sayıca fazla elemanı istihdam etmenin zorluğuna dikkat çekerek ‘İnternet haber sitelerinde en az 8 gazeteciyi nasıl istihdam edeyim. Gazetecilerin de biraz korunması lazım’ şeklinde konuştu.

BALKANLARDA MEDYA

Etkinliğin ikinci oturumunda ise Dr. Hakan Takan moderatörlüğünde, Kosova, Bosna Hersek, Arnavutluk, Karadağ, Romanya, Sırbistan, Batı Trakya, Bulgaristan, Makedonya gibi ülkelerin basın mensupları ‘Balkanlarda Medya’ konusunu tartıştı.