• Haberler
  • Gündem
  • Dini değerlere ‘hoşgörü’de sınıfta kalıyoruz! Geçmişten günümüze kilise saldırıları…

Dini değerlere ‘hoşgörü’de sınıfta kalıyoruz! Geçmişten günümüze kilise saldırıları…

Bu saldırı, geçtiğimiz yıllarda benzer olayların yaşandığı bir dönemi hatırlatıyor ve üzücü bir gerçeği ortaya koyuyor:...

Bu saldırı, geçtiğimiz yıllarda benzer olayların yaşandığı bir dönemi hatırlatıyor ve üzücü bir gerçeği ortaya koyuyor: dini hoşgörüyü kaybetmiş durumdayız. İlkokul yıllarında aldığımız eğitimlerde vurgulanan hoşgörü ve anlayış, zaman içinde yerini nefret ve saldırılara bırakmış gibi görünüyor.

Geçtiğimiz günlerde Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğü tarafından yürütülen bir operasyon sonucunda, İstanbul’daki sinagog ve kiliselere yönelik saldırı hazırlığında oldukları iddiasıyla gözaltına alınan 32 DEAŞ üyesinden 25’i tutuklandı.

Operasyon, İstanbul merkezli 9 ilde gerçekleştirildi. Emniyet güçleri, terör örgütü DEAŞ’ın Türkiye yapılanması olan Selman-ı Faris Taburu’nun kuruluşunu tespit etti. Şüphelilerin kimlikleri ve adresleri belirlendikten sonra, İstanbul’daki Yahudi ve Hristiyan ibadet yerlerine yönelik saldırı planı içinde oldukları belirlendi.

29 Aralık 2023 tarihinde düzenlenen operasyon sonucunda, sinagog ve kiliselere saldırı hazırlığındaki 32 şüpheli gözaltına alındı. Emniyet tarafından yapılan açıklamada, şüphelilerin eylem gerçekleştirmek amacıyla keşif yaptıkları, fotoğraflar çektikleri ve DEAŞ’ın sözde sorumlusu olan 3 kişinin de aralarında bulunduğu tüm şüphelilerin yakalandığı ifade edildi.

Şüphelilerin sağlık kontrollerinin ardından adliyeye sevk edildiği, tutuklanan 25 kişinin yanı sıra 5 kişi hakkında adli kontrol hükümleri uygulandığı, 2 zanlının ise sınır dışı işlemleri için ilgili birimlere sevk edildiği belirtildi.

Haber

İlginizi Çekebilir
İstanbul’da pazar ayini sırasında silahlı saldırı: Bir kişi hayatını kaybetti!
6 ay önce

TRABZON VE MALATYA’DA EŞ ZAMANLI SALDIRI

16 Temmuz 2016 gecesi, Türkiye’nin farklı illerinde gerçekleşen olaylarda Malatya ve Trabzon’daki kiliselere yönelik saldırılar dikkat çekmişti.. Bir grup, Malatya Protestan Kilisesi’ni taşlayarak camlarını kırmış, gece saatlerinde gerçekleşen saldırıda, kilise binasında maddi hasar oluşmuştu. Saldırının, gece olması nedeniyle kimsenin bulunmaması sebebiyle yaralanma olmaksızın gerçekleştiği belirtilmişti.

Aynı gece Trabzon’da ise yaklaşık 10 kişilik bir grup, Santa Maria Katolik Kilisesi’ne tekbir getirerek saldırmış grup, kilisenin camlarına kaldırım taşları atarak zarar verdi ve yanlarında getirdikleri çekiçlerle kilisenin kapısını kırmaya çalıştı. Ancak, kiliseye komşu olan Müslümanların uyarıları ve tepkileri üzerine saldırganlar kiliseden uzaklaştırıldı. Komşuların hızlı müdahalesi ve kiliseye bildirimde bulunmaları sayesinde rahiplere haber verilerek daha fazla zarar önlenmişti.

2007’DE İZMİR’DE RAHİBE BIÇAKLI SALDIRI

2007 yılında İzmir’de Saint Antuan Kilisesi’nde gerçekleşen olayda, pazar ayinini yöneten İtalyan Rahip Adriano Franchini bıçaklı saldırıya uğradı. O dönemde, 19 yaşında olan saldırgan Ramazan Bay, daha sonrasında suç aleti bıçakla yakalanarak polis kontrolüne alındı.

Selçuk’taki Meryemana Evi’nde görev yapan Rahip Franchini, Türkçe bilmesi nedeniyle pazar günleri Sarıyer’deki Saint Antuan Kilisesi’ne gelerek ayin yönetiyordu. Ayin sonrasında cemaatle sohbet eden Franchini, saldırgan Bay ile 15 dakika baş başa bir görüşme gerçekleştirmişti.

Balıkesirli çiftçi olan Bay, İzmir’e dün gelmiş ve kilisenin cemaatini uğurlamak üzere rahiple vedalaşırken karnından bıçaklamıştı. Rahip Franchini’nin hastaneye kaldırıldığı, ancak durumunun iyi olduğu belirtilmişti.

Franchini’nin ifadesine göre, Bay’a Hıristiyanlığa geçmenin kolay olmadığını, belli şartları yerine getirmesi gerektiğini anlatırken, Bay’ın sinirlenip karnına yumruk atarak kaçtığı, daha sonra arkadaşlarının karnındaki kanamayı fark etmesiyle bıçaklandığını anladığı ifade edilmişti.

Saldırgan Bay, kısa süre sonra Bayraklı Polis Karakolu yakınlarında elinde bıçakla yakalanmıştı. Bay’ın ifadesinde, “Kurtlar Vadisi Pusu” dizisinden etkilendiğini ve Hıristiyanların misyonerlik faaliyetlerinden etkilendiğini belirttiği öğrenildi.

Zanlının ailesine “yeni bir iş buldum” diyerek 10 gün önce evden ayrıldığı, sabıkasının bulunmadığı ve 3 kardeşin en büyüğü olduğu, 9 yaşındayken annesini kaybettiği bilgileri de olayın detayları arasındaydı.

Uluslararası ajanslar, bu olayın Türkiye’deki Hıristiyanlara yönelik saldırıların sonuncusu olarak değerlendirilerek, ülkede Hıristiyan vatandaşların güvenliği konusunda endişelerin artabileceğini ifade etti. Ayrıca, o dönemde Türkiye’nin dinsel hoşgörü konusundaki itibarının sorgulandığına vurgu yapıldı.

HABER MERKEZİ

Bakmadan Geçme