Diş apsesi ciddi sağlık sorunları yaratıyor

Diş apselerinin, diş kök kanallarında veya diş eti çevresinde oluşan enfeksiyon sonucu meydana geldiğini belirten uzmanlar...

Diş apsesi ciddi sağlık sorunları yaratıyor
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Diş apselerinin, diş kök kanallarında veya diş eti çevresinde oluşan enfeksiyon sonucu meydana geldiğini belirten uzmanlar farklı sebepler nedeniyle farklı apse türlerinin görülebileceğini söylüyor. Üsküdar Diş Hastanesi Endodonti Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Anıl Özgün Karatekin, diş apsesi oluşum nedenleri ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.

Diş apsesi, diş kök kanallarında veya diş eti çevresinde oluşan enfeksiyon sonucu meydana gelen cerahat yani irin birikimi olduğunu belirten Endodonti Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Anıl Özgün Karatekin, “Cerahat, vücudun enfeksiyonla savaşma mekanizmasının bir parçası olarak, bakterileri ve ölü doku hücrelerini içerir. Diş apsesi, şiddetli ağrıya ve ciddi komplikasyonlara neden olabilir, bu nedenle hızlı ve doğru tedavi gerektirir.” dedi.

Diş apsesinin genellikle bakteriyel bir enfeksiyonun sonucu olarak oluştuğuna değinen Dr. Öğr. Üyesi Anıl Özgün Karatekin, bu enfeksiyonun nedenleri ve oluşum süreçleri hakkında şu bilgileri paylaştı:

“Dişin dış katmanında (mine) başlayan çürükler, tedavi edilmezse dentin ve pulpa gibi daha derin katmanlara ilerler. Pulpa, dişin içinde kök kanal sisteminde yer alan ve sinirler, bağ dokusu ve kan damarlarını içeren yumuşak dokudur. Bakteriler pulpa odasına ulaştığında enfeksiyon başlar ve pulpa dokusu ölebilir. Dişe gelen darbeler veya yaralanmalar da dişin içindeki sinirlerin ölmesine ve enfekte olmasına yol açabilir. Bu durum da apsenin oluşmasına neden olabilir. Diş etlerinin iltihaplanması ve enfeksiyonu, diş köküne ve çevre dokulara yayılarak apseye neden olabilir. Yetersiz diş fırçalama ve diş ipi kullanımı, bakterilerin çoğalmasına ve diş çürüklerinin, diş eti hastalıklarının gelişmesine neden olabilir. Bu durumlar da apse oluşum riskini artırır. Bunlara ek olarak, şekerli ve işlenmiş gıdaların tüketilmesi daha fazla diş plağının birikmesine neden olur. Plak sonunda sertleşerek diş taşına dönüşür. Doğru fırçalama yapılmadığı ve diş ipi kullanılmadığı takdirde diş eti hastalıkları ve diş çürükleri gelişebilir. Tedavi edilmezse bu durum sonunda apseye dönüşebilir.”

Diş apselerinin enfeksiyonun başladığı yere göre periapikal, periodontal ve perikoronal olarak üç ana tipe ayrıldığını ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Anıl Özgün Karatekin, her bir apsenin oluşum nedenleri ve semptomlarının farklılık gösterebileceğini söyledi.

Periapikal apselerin dişin kök ucunda oluştuğuna ve genellikle diş pulpasının enfekte olmasından kaynaklandığına dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Karatekin, “Bu apse türünün nedenleri derin çürükler, travma veya eski diş tedavilerinden kaynaklanan dişin içindeki bakteriyel enfeksiyonlar olabilir. Şiddetli ağrı, ısırma veya çiğneme sırasında rahatsızlık, bölgesel ateş gibi belirtileri olabilir. Diğer apselere göre daha yaygındır ve genellikle derin çürüklerin veya diş yaralanmalarının bir sonucu olarak ortaya çıkar​.” dedi.

Periodontal apselerin dişeti ve dişi destekleyen kemik dokusunda oluştuğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Anıl Özgün Karatekin şöyle devam etti: “Bu apseler genellikle periodontal yani diş eti hastalığının ilerlemesi sonucu ortaya çıkar. Diş eti hastalıkları, diş eti ceplerinde biriken plak ve bakteriler nedeniyle ortaya çıkabilir. Diş etinde şişlik, dişin sallanması, diş etlerinde ağrı ve hassasiyet, bölgesel ateş gibi belirtiler görülebilir. Özellikle periodontal hastalıkları olan kişilerde yaygındır ve bu hastalıkların kontrol altında tutulmadığı durumlarda sık görülür​​. Perikoronal apseler ise çıkmakta olan bir dişin, genellikle üçüncü azı dişi (20 yaş dişi) etrafında oluşur. Dişin tam olarak çıkamaması ve bu bölgedeki dokuların enfekte olmasıyla görülür. Enfekte bölgede şişlik, ağrı, ağız açma zorluğu, bölgesel ateş gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Özellikle yarı gömülü dişlerin sık olduğu genç yetişkinlerde daha yaygındır​.”

Farklı apse türlerinin farklı şekillerde tedavi edilmesi gerektiğine değinen Dr. Öğr. Üyesi Anıl Özgün Karatekin, bu tedavi yöntemlerini şöyle açıkladı: “Periapikal apseler genellikle kök kanal tedavisi veya diş çekimi ile tedavi edilir. Eğer enfeksiyon yayılmışsa, antibiyotik tedavisi de gerekli olabilir. Periodontal apseler ise genellikle enfekte bölgenin temizlenmesi ve küretaj (kök yüzeyi düzleştirme) işlemleri ile tedavi edilir. İleri vakalarda cerrahi müdahale gerekebilir. Perikoronal apseler ise gömülü dişin cerrahi olarak çıkarılması ve enfekte bölgenin temizlenmesi ile tedavi edilir​.”

Zayıf bağışıklık sistemi, kötü ağız hijyeni, sigara kullanımı, yüksek şeker içeren diyetler, ağız kuruluğu ve önceden mevcut diş problemlerinin apse oluşumu için risk faktörleri olduğunun altını çizen Dr. Öğr. Üyesi Anıl Özgün Karatekin, tedavi edilmeyen diş apselerinin ciddi komplikasyonlara yol açabileceğini söyledi ve şöyle devam etti: “Cilt altı dokularda ciddi enfeksiyonlara neden olabilir. Enfeksiyon, alt çene ve göz altındaki dokulara yayılarak hayatı tehdit eden bir durum olan Ludwig’s angina’ya (enfeksiyonun boyun yumuşak dokularına ve ağız tabanına yayılması durumu) yol açabilir. Enfeksiyon, boğazın arkasındaki dokulara yayılarak parafaringeal apse (solunum güçlüğüne kadar sebep olabilen derin boyun apseleri) oluşturabilir​​.”

Tedavi edilmeyen diş apselerinin ise uzun vadede ağız ve genel sağlık üzerinde ciddi olumsuz etkiler oluşturabileceğine dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Karatekin, sözlerini şöyle tamamladı: “Kronik enfeksiyonlara neden olabilir ve bağışıklık sistemini zayıflatarak diğer sistemik hastalıkların riskini artırabilir. Ayrıca, sürekli ağrı ve rahatsızlık, yaşam kalitesini önemli ölçüde düşürebilir. Bu nedenle, diş apselerinin erken teşhis ve tedavisi büyük önem taşır.”

ALİ ÖZKAYA

Bakmadan Geçme