Doğal yollarla alın, sağlığınızı koruyun!
D vitamini eksikliği sağlığınızı tehdit ediyor olabilir! Prof. Dr. Osman Müftüoğlu, doğru D vitamini seviyesine ulaşmak için bilmeniz gerekenleri paylaşıyor. Tüm detaylar haberimizde...
D vitamini, vücut için hayati bir molekül olup, bağışıklık sistemini güçlendirmek, kemikleri korumak, diyabet ve kalp hastalıkları gibi birçok sağlık sorununa karşı koruma sağlamak açısından kritik bir öneme sahiptir. Prof. Dr. Osman Müftüoğlu, D vitamininin faydaları hakkında şu önemli bilgileri veriyor:
Bağışıklık sisteminin vazgeçilmez bir parçasıdır.
Otoimmün hastalıkların önlenmesinde önemli bir rol oynar.
Kanser ve kalp hastalıkları gibi ciddi rahatsızlıkların riskini azaltır.
Kemikler, kaslar ve bağ dokusu için güç kaynağıdır.
Şeker hastalığı ve hipertansiyon gibi durumların önlenmesinde etkilidir.
D VİTAMİNİ EKSİKLİĞİ: BELİRTİLERİ VE RİSKLERİ
Prof. Dr. Müftüoğlu, D vitamini eksikliğinin dünya çapında yaygın bir sağlık sorunu haline geldiğine dikkat çekiyor. Eksiklik, vücutta depresyon, kemik ağrıları, halsizlik, sık sık soğuk algınlıkları ve yorgunluk gibi belirtilerle kendini gösterebilir. Daha ciddi eksiklik durumlarında ise saç dökülmesi, depresyon, göz altı morlukları ve üşüme gibi belirtiler de ortaya çıkabilir.
D VİTAMİNİ SEVİYESİ NE OLMALI?
D vitamini seviyesinin ideal aralığı, kan testi ile mililitre başına 20-50 ng/mL olarak ölçülür. 12 ng/mL’nin altındaki seviyeler ise eksiklik olarak kabul edilir. Bu seviyeyi dengelemek için doğru takviyelerin kullanılması büyük önem taşır.
D VİTAMİNİNİN EN ETKİLİ FORMU D3’TÜR
D vitamini, vücutta iki farklı formda bulunur: D2 ve D3. Prof. Dr. Müftüoğlu, en etkili formun D3 olduğunu vurguluyor. D3 vitamini, UV ışınlarıyla ciltte üretilir ve aynı zamanda yumurta, yağlı balıklar ve süt ürünleriyle de alınabilir. D2 formunun ise etkisi daha sınırlıdır ve genellikle bitkisel kaynaklardan elde edilir.
D VİTAMİNİ TAKVİYELERİ NASIL KULLANILMALI?
D vitamini takviyelerinden maksimum verim alabilmek için bazı önemli noktalara dikkat edilmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Müftüoğlu, şu önerilerde bulunuyor:
Mümkünse damla formunda D vitamini tercih edilmelidir.
D3 vitamini ile birlikte K2 vitamini kullanımı önerilir.
Günlük doz, çocuklar için 500-1000 ünite, yetişkinler için ise 2000-5000 ünite civarında olmalıdır.
Takviyeler, öğünlerle birlikte, özellikle yağlı yiyeceklerle (yoğurt, ayran, zeytinyağı) alınmalıdır.
D vitamini takviyeleri sabahları, düzenli ve sürekli olarak alınmalıdır.
Kan seviyeleri takip edilerek, 100 ng/mL’nin üzerindeki seviyelerde takviyeye son verilmelidir.
DOĞAL YOLLA D VİTAMİNİ ALMANIN ÖNEMİ
Prof. Dr. Müftüoğlu, doğal yolla güneş ışığı aracılığıyla D vitamini üretmenin takviye kullanmaktan çok daha değerli olduğunu vurguluyor. Güneş ışığı altında cilt, sülfatlı D3 vitamini üretir, bu da vücutta daha etkili bir şekilde kullanılır. Takviye D vitaminleri ise sülfatlı olmadığı için yalnızca hücrelerin yağlı bölümlerinde etkili olabilmektedir. Bu yüzden, D vitamini almak için güneşlenmek, vücutta doğal D3 vitamini üretimini sağlamak açısından daha faydalıdır.
D VİTAMİNİ SEVİYESİNİ ARTIRMANIN YOLLARI
Prof. Dr. Müftüoğlu, D vitamini seviyesini artırmak için şu önerilerde bulunuyor:
Günlük olarak doğada vakit geçirin ve açık havada yürüyüş yapın.
Özellikle öğle saatlerinde güneşlenmeye özen gösterin.
Güneşe çıkmadan önce 20-30 dakika süreyle koruyucu kullanmamaya dikkat edin.
Güneşlenme sonrası vücuda keselenme yapmamaya ve sabun kullanmamaya özen gösterin.
D VİTAMİNİ, SAĞLIĞINIZ İÇİN VAZGEÇİLMEZDİR
D vitamini, bağışıklık sisteminin güçlenmesi ve kemik sağlığının korunması için kritik bir rol oynar. Eksiklik durumunda önemli sağlık sorunlarına yol açabileceği için doğru seviyede alınması gerekmektedir. Prof. Dr. Osman Müftüoğlu’nun önerileri doğrultusunda, D vitamini takviyeleri dikkatli bir şekilde kullanılmalı ve doğal yollarla güneş ışığı alımına özen gösterilmelidir.