Doktorlardan sonra sıra öğretmenlerde: İş bırakıyorlar
Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay, “İktidarın öncelikleri ile ülkenin ve yurttaşların ihtiyaçları arasındaki makas her geçen...
Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay, “İktidarın öncelikleri ile ülkenin ve yurttaşların ihtiyaçları arasındaki makas her geçen gün açılmakta. Göz göre göre ekonomik buhrana sürüklenen ülkemiz, çalışan kesim için bir hayatta kalma yarışmasının platformuna dönüştürülmektedir” dedi.
Tüm kamu ve işçi emekçilerinin yanı sıra eğitim emekçileri de geçinemediğine değinerek her ay borç batağına biraz daha sürüklendiğini şöyle açıklıyor:
“Yanlış politikalar nedeniyle toplumda hak ettiği saygıyı göremiyor. Bu duruma çözüm üretmekle yükümlü olan Milli Eğitim Bakanlığı ise tüm bunları beyaz önlük gibi dayatmalarla, yeni model mülakatlarla ve süslü açıklamalarla hakikati örtmeye çalışıyor. Eğitimde sistemsizlik sistem haline gelmiş durumda. Eğitim emekçilerinin de ve sisteminin de adeta başı dönüyor. İçeriği tartışmalı çevrimiçi seminerlerde şimdi de öğretmenler okula gelmeye anlamsız şekilde zorlanmak isteniyor MEB artık bu keyfiliklerine bir son vermelidir, öğretmenlerin ve eğitim çalışanlarının gerçek taleplerini görmeli, haklarının ve taleplerine saygı duymalı, sorunlarına gerçekçi çözümler üretmelidir.”
Ankara’da buluşma
“Susmayacağız, durmayacağız. Mücadeleyi hep birlikte büyüteceğiz. 1-2-3 Kasım’da işyerlerimize kokart takarak tepkimizi ortaya koyacak, 4 Kasım Cumartesi Konya ve Kocaeli merkezli bölge eylemleri, 11 Kasım Cumartesi Ordu ve Aydın merkezli bölge eylemleri 18 Kasım Cumartesi Tekirdağ ve Van merkezli bölge eylemleri ile bize reva görülen sefalete karşı boyun eğmeyeceğimizi göstereceğiz. 24 Kasım’da üretimden gelen gücümüzü kullanarak iş bırakacak, 25 Kasım Cumartesi günü düzenleyeceğimiz büyük Ankara buluşmasında eğitim emekçilerinin haksızlığa karşı nasıl tek yumruk olacağını göstereceğiz. 24 Kasım’da atamızın huzurunda olacağız. Başöğretmene saygı iletmenin göstermelik katlanmalarını reddeden hakkımızı arayacağız. Riyakar kutlama istemiyoruz. İnsanlık onuruna yaraşır ücretlerle insani koşullarda çalışma hakkımız için öne sürdüğümüz talepler yerine getirilmedikçe eylemliliğimizi günden güne arttıracağız. Dünyada Başöğretmen unvanlı bir liderin kurduğu tek ülke Türkiye Cumhuriyeti, dünyada öğretmenlerin en kötü koşul ve ücretlerle çalıştığı öğretmenlerin en kötü koşul ve ücretlerle çalıştığı bir emek cehennemine dönüştürülemez. Haklarımız için, taleplerimizi sağır kulaklara işittirmek için, zalimlik karşısında nasıl bir araya gelebildiğimizi göstermek için, tıpkı öğrencilerimize öğrettiğimiz gibi haksızlık karşısında sessiz kalmayacağımızı vurgulamak için sadece eğitim emekçilerini değil, tüm halkımızı mücadelemize omuz vermeye davet ediyoruz. Bu kavga, sadece eğitim emekçisinin ve eğitimin değil, ülke geleceğinin kavgasıdır.”
Haber Merkezi