Dünya otomotiv krizine mi giriyor
Almanya'daki fabrikasını kapatma kararıyla küresel otomotiv sektöründe büyük şoka neden olan Volkswagen, şimdi de Çinli ortağı SAIC ile beraber Çin'deki tesisi kapatma konusunda görüşmeler yapıyor. Audi de Brüksel'deki fabrikası için yeni yatırımcı arıyor. Bulamadığı takdirde fabrika üretimine son verecek
Dünya otomotiv pazarının en eski ve önemli Alman markaları arka arkaya fabrika kapatma kararları almaya başladı. Başka sektörlerde yaşanan üretim durdurma ve kapanma kararlarının yanında dünyanın önemli otomotiv markalarında da fabrika kapatma kararlarının alınması ses getirdi.
Volkswagen, 1980’lerin ortalarında üretimini Almanya dışına taşıma kararı aldığında Çinli SAIC Motor Corp. ile ortaklık yaptı ve Volkswagen SAIC Motor Corp.’u birlikte kurdular. Bu ortaklığın ilk fabrikası Şanghay’da kuruldu. 20 yıl önce de aynı grupla Nanjing yakında Passat ve Skoda otomobillerini ürettiği fabrikasını açtı. Tesis yıllık 360 bin araç üretim kapasitesine sahip. Zhejiang eyaletinin Ningbo kentinde bulunan ve çeşitli Skoda modelleri üreten tesislerinin de aylardır atıl durumda ve kapatılmasının düşünüldüğü açıklandı.
Volkswagen SAIC Motor Corp., içten yanmalı motorlu araçlara olan talebin yavaşlaması nedeniyle fabrika kapatma çalışmalarının devam edeceğini açıkladı. Taleplerdeki keskin düşüş gruba bu kararı aldırdı. Grup Skoda markasıyla ilgili de yeni strateji belirleme aşamasında olduğunu, üretime devam eden tesislerinde de elektrikli araçlara doğru geçişin adım adım sürdüğünü açıkladı.
AUDİ BRÜKSEL’DE ŞALTER İNDİRMEYE HAZIRLANIYOR
Yine Volkswagen grubuna ait lüks segmentindeki Audi de son dönemle sorunlarla gündeme düşüyor. Firmanın Brüksel üretim tesisinin faaliyete devamına yönelik 20 farklı iş modelini değerlendiren firma yöneticileri, yeni yatırımcı arayışına girdi. 3 bin kişinin çalıştığı tesiste elektrikli otomobil modeli Q8 üretiliyordu. Bu otomobile talebin düşmesi nedeniyle temmuzda yeniden yapılanma kararı alındı. Bu modelin üretimine Meksika'da devam edileceği açıklanmıştı. Volkswagen Grubu eylülde Audi yönetimine Brüksel'deki fabrikaya üretim için hiçbir model tahsis edilmediğini bildirmişti. Bu karara fabrika çalışanları ve sendikalar tepki göstermiş, üretimi biten arabaların anahtarlarına el koymuştu.
Alman ekonomistler otomotiv sektöründe yaşanan durumu büyümenin ‘0’ oranında gerçekleşmesine neden olacağı olarak açıkladı. Volkswagen'in Almanya'daki fabrikalarını kapatmayı değerlendirmesi kararı otomotiv sektöründe büyük ses getirdi. Alman otomotiv şirketlerinin de aynı kararı alma ihtimaline değinen Alman Ekonomik Araştırma Enstitüsü Makroekonomi Bölüm Başkanı Prof. Alexander Kriwoluzky, Volkswagen’in fabrika kapatma kararının sektörde deprem etkisi yarattığını açıklarken, diğer Alman firmalarında da benzer durumlar yaşandığını vurguladı. Kriwoluzky, “Zaten yüksek olan işgücü maliyetleri gittikçe artıyor. Bunun üzerine bürokratik engeller de gelince problem oluşturuyor. Son birkaç yılda Volkswagen’de kötü bir yönetim oldu. Elektrikli araçlara yatırım yapmadılar. ABD ve Çin’in yaptığı gibi elektrikli araçlar için yazılım tarafına da yatırım yapmadılar. Almanya’da belli başlı otomobil şirketlerinin benzer sorunları var” dedi.
TÜRKİYE’DE DURUM NE?
Otomotiv sektörü, Ağustosta üretim ve ihracat daralmasıyla karşı karşıya kaldı. Üretim rakamlarındaki düşüş, talep soğuması ve arzdaki sorunlar sektörün geleceği hakkında endişe sinyalleri gönderiyor.
Türkiye’de otomotiv üretimi, Ağustos 2024 itibarıyla bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 26,7 oranında azalarak 53 bin 502 adede düştü. Bu durum, otomotiv sektöründe yaşanan üretim sıkıntılarının boyutunu gözler önüne seriyor. Özellikle otomobil üretimindeki sert düşüş dikkat çekiyor; bu alanda yaşanan azalma yüzde 40,4 oranına ulaştı. Yani, Ağustos ayında Türkiye’de yalnızca 29 bin 398 adet otomobil üretildi. Türkiye’de üretilen ve en fazla satılan pek çok marka üretimde tek vardiyaya inme kararı aldı.
Otomobil üretimindeki yüzde 40,4’lük düşüş, sadece Türkiye otomotiv sektörünü değil, küresel pazarlara olan bağımlılığı da etkiliyor. Talep tarafındaki sıkılaşma, yüksek faiz oranları ve ekonomik belirsizlikler, üretim rakamlarındaki bu ciddi gerilemenin başlıca sebepleri arasında gösteriliyor. Aynı zamanda tedarik zincirindeki aksaklıklar ve hammadde maliyetlerindeki artış da üretimi olumsuz etkileyen diğer faktörler olarak öne çıkıyor.
Otomotiv ihracatı da Ağustos ayında üretime paralel olarak büyük bir daralma yaşadı. Otomobil ihracatı, bir önceki yıla göre adet bazında yüzde 37,3 oranında azalarak 31 bin 522 adede geriledi. İhracatın tutar bazındaki düşüşü ise yüzde 32,4 ile 630,7 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti. Aynı dönemde, toplam otomotiv ihracatı da adet bazında yüzde 17,3 oranında geriledi. Otomotiv sektöründe yaşanan bu düşüşler, Türkiye’nin toplam ihracat performansını da etkiliyor. Türkiye’nin Ağustos 2024 itibarıyla toplam otomotiv ihracatı yüzde 5,1 oranında azalarak 2,7 milyar dolara düştü. Bu durum, ihracat pazarlarındaki talep daralmasının ve iç piyasadaki üretim sıkıntılarının birleşimi olarak değerlendiriliyor.
2024 yılının Ocak-Ağustos dönemine bakıldığında, toplam otomotiv üretiminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 7 oranında bir düşüş yaşandı. Aynı dönemde otomobil üretimi ise yüzde 5 oranında azalarak 571 bin 575 adede geriledi. Bu süreçte toplam otomotiv üretimi 877 bin 152 adet olarak kaydedildi.
İhracat tarafında da benzer bir tablo söz konusu. 2024 Ocak-Ağustos döneminde toplam otomotiv ihracatı yüzde 3 oranında, otomobil ihracatı ise yine yüzde 3 oranında azalarak 411 bin 905 adede geriledi. Tutar bazında bakıldığında ise otomobil ihracatında yüzde 5’lik bir düşüş yaşandı ve 6,8 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Euro bazında otomobil ihracatı da yüzde 5 oranında azalarak 6,2 milyar dolara düştü.
OTOMOTİV SEKTÖRÜNÜN GELECEĞİ NE OLACAK?
Sektör profesyonelleri, Türkiye otomotiv sektörünün üretim ve ihracatta yaşadığı daralmalarla birlikte geleceğe yönelik ciddi bir sınavla karşı karşıya olduğunu söylüyor. Yüksek maliyetler, ekonomik belirsizlikler ve küresel talepteki daralma, sektörün önündeki en büyük engeller olarak görünüyor. Bu süreçte otomotiv firmalarının yeni stratejiler geliştirmesi, inovasyon ve dijital dönüşüme daha fazla yatırım yapması gerekebilir.
Ayrıca, hükümetin sektöre yönelik teşvik politikaları da bu dönemde kritik bir rol oynayacak. Özellikle yerli üretimi artırma ve ihracat pazarlarını genişletme hedefleri doğrultusunda atılacak adımlar, sektörün toparlanmasında önemli bir etken olabilir.