Dünyanın en eski alfabesi bulundu: Tarih yeniden yazılabilir!
Bu keşif tarih kitaplarını nasıl değiştirecek? Alfabenin kökeni gerçekten Mısır'dan mı başladı, yoksa Suriye'de çok daha erken bir dönemde mi doğdu? Yazının tarihini 500 yıl daha geriye taşıdı.
Suriye’de yapılan bir kazı, dünya tarihini sarsacak bir keşfe imza attı. Johns Hopkins Üniversitesi’nden araştırmacılar, M.Ö. 2400’lere tarihlendirilen kil silindirler üzerinde keşfedilen alfabetik yazının, bilinen diğer eski yazı sistemlerinden yaklaşık 500 yıl daha eski olduğunu açıkladı. Bu bulgu, alfabenin kökeni ve tarihsel gelişimiyle ilgili bugüne kadar kabul edilen bilgileri altüst edebilir.
Suriye’nin batısındaki Tell Umm-el Marra antik kentindeki bir mezarda yapılan kazılarda altın ve gümüş takıların yanı sıra, üzerlerinde yazı bulunan dört kil silindiri keşfedildi. Bu yazının, günümüz alfabelerinin atası olabileceği düşünülüyor. Araştırmacılar, bu silindirlerin büyük ihtimalle bir tür etiket olarak kullanıldığını belirtiyor.
ALFABENİN KÖKENİ MISIR'DAN DAHA ESKİYE GİDİYOR
Bilim insanları, daha önce alfabenin MÖ 1900’lü yıllarda Mısır veya çevresinde ortaya çıktığına inanıyordu. Ancak bu yeni keşif, alfabenin kökeninin bu tarihten 500 yıl daha eski bir döneme, MÖ 2400’lere tarihlenebileceğine ve farklı bir coğrafyada, yani Suriye'de doğmuş olabileceğine işaret ediyor. Bu bulgu, yazılı iletişimin evriminde daha önce kabul edilen anlayışları değiştirebilir.
Kazı ekibinin lideri Dr. Glenn Schwartz, bu bulguların, alfabenin gelişiminin daha önce düşündüğümüzden çok daha erken başladığını ve farklı bir yerde, Suriye’de doğduğunu ortaya koyduğunu vurguladı. Karbon tarihleme yöntemleriyle doğrulanan bu keşif, insanlık tarihinin yazılı iletişime dair önemli bir dönüm noktasını işaret ediyor.
TARİHİN SEÇİLMİŞ YERİNDE YENİ BİR DEVRİM
Bu keşif, sadece arkeolojik anlamda değil, aynı zamanda insanlık tarihinin evrimini şekillendiren yazılı iletişim sistemleri açısından da devrim niteliği taşıyor. Suriye'deki antik mezarda bulunan yazılı silindirler, tarih kitaplarında önemli bir değişikliğe yol açabilir. Yalnızca alfabenin değil, yazılı dilin de kökenleri hakkında yeni bir perspektif sunuyor.
Araştırmacılar, bu keşfin, insanlık tarihindeki yazılı iletişimin evrimi hakkında daha önce bilinmeyen birçok bilgiyi gün yüzüne çıkarabileceğini belirtiyor. Yeni bulgular, tarihsel zaman çizelgelerinin yeniden yazılmasını ve alfabenin kökeni hakkında eski teorilerin sorgulanmasını gerektirebilir.