EBSO'dan Diyanet'e Atatürk tepkisi
Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Ekim ayı olağan meclis toplantısı, Meclis Başkanı Halil İbrahim Gökçüoğlu idaresinde...
Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Ekim ayı olağan meclis toplantısı, Meclis Başkanı Halil İbrahim Gökçüoğlu idaresinde gerçekleştirildi. Meclis üyesi sanayicilerin katılımıyla İzmir Ticaret Odası (İZTO) Meclis salonunda yapılan toplantının konuğu İzmir Valisi Süleyman Elban oldu. EBSO Yönetim Kurulu Başkan Ender Yorgancılar, güncel ekonomik gelişmelere ilişkin meclis üyelerine bilgilendirmelerde bulundu. İzmir Valisi Süleyman Elban’a göreve geldiği günden bu yana yaklaşımlarından dolayı teşekkür eden Yorgancılar, “Göreve geldiğiniz ilk günden bu yana yaklaşımınızdan dolayı teşekkür ederim. İzmir’de çok güzel bir uyum var odalar ve STK’lar arasında. Sizin de katkılar yaparak çok güzel işler yapılacağının hiçbir kuşkum yok” dedi.
‘DİYANETE TEPKİ’
Cumhuriyet’in 100.yıl kutlamalarında Atatürk’ün adını anmayan Diyanet’e tepki gösteren Ender Yorgancılar, “85 milyonun belki de birleşmesi gereken nadir günlerden Cumhuriyetimizin 100. Yıldönümü kutlamalarına ilişkin isteksizliği görmekten, kutlamaların iptal edilmesinden derin üzüntü duydum. Bir asrı yok saymak, bizi var eden, birleştiren, bizi daha da yüceltecek tüm değerleri, canı uğruna bu toprakları bize vatan yapan atalarımızı yok saymaktır. 100’üncü yılımıza yakışan tablo bu değildir. En çok yakışmayan da, Ulu Önder tarafından kurulan Diyanetin, 29 Ekim’e yer ayrılan Cuma hutbesinde, ‘milli mücadelede önderlik eden devlet büyüklerimiz’ diyerek, Mustafa Kemal Atatürk’ün adını söylemekten imtina etmesidir. Yine de halkımızın Cumhuriyete nasıl sahip çıktığını gördük. Atamızın ‘yeni bir hayatın müjdecisi’ diye tanımladığı Cumhuriyet, millet egemenliği, yaşama hakkı, sağlıktan eğitime fırsat eşitliğidir. Kadınların özgür ve mutlu olmalarıdır. Cumhuriyet akıl ve bilimdir, fazilettir. Kadınıyla, erkeğiyle bir meydan okumadır. Cehaletle en büyük savaştır. İmkansız denilen hayallerin gerçekleştiği bir başarı hikayesi, bir dönüm noktasıdır. Yokluktan yaratılan bir mucizedir, umuttur. Sanayiden sanata üretmektir. Cumhuriyet, sosyal, hukuk devleti olmanın temelidir. Nice yiğitlerin uğruna hayatlarını feda ettiği, vatan toprağında, huzurla, barış içinde yaşamaktır. Çünkü, Cumhuriyet demek bizim için Mustafa Kemal Atatürk’tür. En yakınındakiler dahi inanmazken, sadece O inandı ve ilmek ilmek işleyerek hayata geçirdi. O nedenle de ‘Yaşasın Cumhuriyet’ diyoruz” ifadelerini kullandı.
‘KUŞAK YOL PROJESİ’
Yorgancılar, “Diğer yandan, 10 Eylül’de Hindistan’da yapılan G-20 Zirvesi’nde, Hindistan-Orta Doğu-Avrupa Ekonomik Koridoru’nun (IMEC) kurulmasına yönelik olarak, Hindistan, ABD, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Fransa, Almanya, İtalya ve Avrupa Birliği’nce Mutabakat Zaptı imzalandı. Türkiye, 2015 yılında dahil olduğu Bir Kuşak Bir Yol Girişimi (BRI) kapsamında Orta Koridor’da bulunmakta ve projeden beklentisi de fazla idi. Uğur Yüce’nin uzun zamandır üzerinde çalıştığı Bir Kuşak Bir Yol Girişimi kapsamında, İzmir’in Avrupa ve Kuzey Afrika’ya açılan bir terminal şehir önerisini ben de gönülden destekliyorum. İzmir’in batıya açılan köprü niteliğini taşımasıyla, Çin başta olmak üzere, Asya’dan ve Asya Pasifik Ekonomik İş birliği (APEC) üye ülkelerinden kara ve deniz yoluyla İzmir’e getirilecek tam ve yarı mamullerin bölgede işlenmesi ve Avrupa’ya nihai ürün olarak gönderilmesi için gerekli altyapı büyük oranda İzmir ve bölgesinde bulunmaktadır. Bu bağlamda, mevcut altyapının iyileştirilmesinin yanı sıra vergi avantajları başta olmak üzere yeni devlet destekleri ve teşvik olanaklarının tasarlanması ve iş birliği politikalarının geliştirilmesine ihtiyaç vardır. O nedenle, geçmiş yıllarda, İzmir’in Pire Limanı’na alternatif olarak sunulduğu, ancak ilerleme kaydedilmediği dikkate alınarak, siyasi iradenin ikna edilmesi, Türkiye’nin, projede daha aktif olması ve doğru bir fizibilite ve sonrasında doğru yatırımlar yapılması son derece önem taşımaktadır. Bu hususta valimizin desteklerini istiyorum” dedi.
‘SANAYİYİ KONUŞMAK GEREKİYOR’
Vali Süleyman Elban, “Bir taraftan eğitim şehri olduğu söylense de diğerlerine göre daha cılız. Burada sanayiye özel konuşmak gerekiyor. Bu konular bilimsel olarak doğru. Doğru ve üstün konularda şehrin ilerlemesi ve kendini daha çok geliştirmesi gerekiyor. Başka alanları da dahil ederek eğitim, sağlık ve diğer alanlarda dahil edilerek ve şehir statları bunlara dahil edilebilir. İzmir öncelikle güçlü olan bu alanlar geliştirmesi gerekiyor. Burası bir sanayi şehri ve üretimin yüzde 9’u bu şehre ait. Sanayi ihracatına artı veren bir şehir. O zaman bu şehir cumhuriyetin birinci yüzyılında yapılan toplantılarda ne konuşuluyor, bugün mecliste ne konuşuluyor karşılaştırmak gerekiyor. İkinci yüzyılda yeni şeyeler konuşmak gerekiyor. Konvansiyonel yaklaşımları geçmiş yıllarda gelişmiş ülkelerin terk ettiği üretim modelleri terk etmek gerekiyor. Daha farkı üretim modelleri üretim alanları, dünya ile rekabet edilebilir sistem üzerinde olmamamız gerekiyor. Buradaki bir işletmeye gidildiğinde bunların Amerika’da mı Japonya’da mı olduğunu bilmemeli. Verimlilik, yalın eğitim konusu, yeşil dönüm konusu, endüstri 4.0 bitip toplum 5.0 konuşmamız gerekiyor” diye konuştu.
‘VALİ ELBAN’DAN ÖZELEŞTİRİ’
Vali Elban, “Sanayileşmede 200 yıl, ticarette 300 yılı aşan bir şehir. Dünya vizyonu olan bir şehirde artık ilk 3 sanayi devrimi konuşmuyor ve üretim modelini terk etmişse o zaman bizimde endüstri 4.0 ve toplum 5.0 sıcak tutmak gerekiyor çünkü dünya ile rekabet edebilmenin yolu buradan geçiyor. Temel neden dünya ticaretindeki baş döndürücü rekabettir. Kimisi Çin’e karşı rekabet etmeye çalışıyor, kimisi de mevcut üstünlüğünü perçinlemek istiyor. Biz güçlü yanlarımızı değerlendirmeyi değil günlük işlere uğraşıyoruz. Sonra değişik krizle karşılaşıyoruz” ifadelerini kullandı.
‘YENİ ŞEYLER’
Vali Elban,“Bizim tekstilde Çin ile rekabet etmemiz imkanı yok. Çin pandemide kapanması ile üreticilerimiz mutlu oldu, parayı kenara koydu. Pandemi sonrasına hazırlanamadı ama. Çin dışında üstün yönlerimiz kullanıp kendimizi geliştirme çabamız olmadı. O çabada olanlar, kendini geliştirmiş olanların sıkıntısı yok ama parça başına kazananların sıkıntısı var. Artık cumhuriyetin yeni bir yüz yılındayız ve yeni şeyler konuşmalıyız. Paradigma değişikliğine gitmezsek bir şey değiştirmemiş oluruz. Cumhuriyet kurulduktan sonrasında paradigma değişikliği yapılmış sanayi ve tarıma yatırım yapılmış, yeni işler yapılmış. El ile yapılan işten fabrikaya geçilmiş. Bizim de paradigma değiştirmemiz gerekiyor. Bunun için en hazır şehir İzmir’dir. İzmir başaramazsa hiçbir il başaramaz. Potansiyeli gördüğüm için söylüyorum. Az adam çalıştırıp çok üretmeliyiz. Sanayi sektörü ne kadar az adam çalıştırırsa o kadar övünecek. Onunla övünürse sanayi 4.0 ile övünecek. Bu yeni anlayışa gitmek zorundayız, gitmezsek bir yılı iyi bir yılı kötü durumda kalır, mehter takımı gibi oluruz. Ben değişikliğin olacağını inanıyorum. Böylece Atatürk’ün söylediği muhasır medeniyeti yakalayıp, geçeceğimizi düşünüyorum” diyerek sözlerini noktaladı.
Haber Merkezi