'Eko-kaygıya' dikkat
Memorial Antalya Hastanesi Psikiyatri Bölümü'nden Uzm. Dr. Fatma Arkaz, iklim değişikliğinin yalnızca çevreyi değil, insan psikolojisini de derinden etkilediğine dikkat çekerek, geleceğe dair kaygılarla başa çıkmanın yollarını anlattı.
İklim değişikliği denildiğinde akla buzulların erimesi, sıcaklık artışları ve kuraklıklar gelse de, bu durumun kişilerin iç dünyasında da görünmeyen izler bıraktığını vurgulayan Uzm. Dr. Fatma Arkaz, "Kaygı, belirsizlik ve umut kaybı gibi duygular, iklim krizinin ruh sağlığımıza etkilerinden sadece birkaçı" dedi. Aşırı sıcaklıklar, su sıkıntısı, orman yangınları ve seller gibi felaketlerin sıklıkla gündeme geldiğini hatırlatan Arkaz, bu olayların hem çevresel hem de psikolojik etkilerinin giderek daha görünür hale geldiğini belirtti.
Psikolojik dayanıklılığın geliştirilebilir bir kapasite olduğunu ifade eden Arkaz, bu sürecin bireyin iç gücünü artırabileceği gibi toplumsal dayanışmayı da destekleyebileceğini dile getirdi.
‘’İKLİM KRİZİ, RUHSAL SAĞLIĞI DA ETKİLİYOR''
İklim değişikliğinin insan faaliyetleri sonucu atmosferde meydana gelen uzun vadeli değişiklikler olarak tanımlandığını belirten Uzm. Dr. Fatma Arkaz, "İklim değişikliği, beklenenden çok daha hızlı bir şekilde gerçekleşiyor ve bu hız onu bir iklim krizi haline getiriyor" dedi. Arkaz, bu sürecin yalnızca fiziksel çevreyi değil, insanların zihinsel ve duygusal dünyalarını da etkilediğini, bu nedenle "ekolojik yas" ve "eko-kaygı" gibi yeni kavramların ortaya çıktığını söyledi.
"TOPLUM OLARAK DESTEK ŞART"
Eko-kaygının iklim krizine verilen doğal ve insani bir tepki olduğunu ifade eden Arkaz, zamanla bu duyguların bireylerde umutsuzluk, öfke ve çaresizlik gibi olumsuz duygulara dönüşebileceğini vurguladı. Artan sıcaklıklar ve aşırı hava olaylarının mevcut ruhsal sorunları ağırlaştırabileceğini belirten Arkaz, "Bu durum toplum genelinde ruh sağlığı alanında daha fazla desteğe ihtiyaç duyulacağını açıkça ortaya koyuyor" diye konuştu.
"İÇ DÜNYAMIZI DA ONARMALIYIZ"
İklim krizine karşı verilen mücadelenin sadece doğayı korumakla sınırlı kalmaması gerektiğini belirten Uzm. Dr. Fatma Arkaz, "İnsanın iç dünyasını da onarmayı hedeflemelidir. Çünkü bu kriz, sadece ekosistemleri değil; kişilerin umutlarını, güven duygusunu ve geleceğe dair hayallerini de sarsmaktadır" dedi. Arkaz, çözümün bireysel çabaları aşarak, toplumsal dayanışmayı ve ruhsal iyileşmeyi kapsaması gerektiğini ifade etti.
‘’BİLGİ VE DAYANIŞMAYLA GÜÇLENEBİLİR''
Ruh sağlığını korumak için doğayla ve toplumla yeniden bağ kurulmasının önemine değinen Arkaz, çevre dostu yaşam tarzının benimsenmesi ve duygularla sağlıklı şekilde başa çıkma becerilerinin geliştirilmesi gerektiğini belirtti. "Ruh sağlığını korumak ve güçlendirmek için doğayla ve toplumla yeniden bağ kurmalı, bilinçli tercihler yapmalı ve dayanışma içinde olunmalıdır. Çünkü iklim krizi, sadece fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik bir müdahale alanıdır" ifadelerini kullandı.