El dokumaları zamana meydan okuyor

Demet Gürgen–  İzmir Kızlar Ağası Hanında 36 yıldır el dokuması halısı ticareti yapan Maşuk Baği ile geçmişten günümüze gelen kültür hazinesi hakkında görüştük. Demet Gürgen’in sorularını yanıtlayan Baği, dokuma halıların kaliteli malzeme ile üretilmesi halinde uzun süre kullanımının mümkün olduğunu söylüyor. 

En uzun ömürlü halı ve kilimlerin yünden dokunduğunu ifade eden Baği, “Kullanılan malzeme çok önemlidir. En uzun yıl dayanan kilim ve halılar yünden dokunan halılar oluyor. Elde ve makinede dokunan halılar arasında çok büyük bir kalite farkı da var. Bunun dışında bir de yün kullanılan bir halı 200 yıl varlığı korurken, makinede üretilen halılar en fazla 50 yıl gibi bir süre dayanabiliyor. Her şeyden önce bir de emeği de göz önünde bulundurmak gerekiyor. Uzun yıllar önce annelerimiz tarafından dokunan halılar aynı zamanda bizim geçmişimiz” dedi.

“Gelecek kuşaklara aktarılmalı”

Küçükken annesinin dokuma halı ile ilgilendiğini söyleyen Maşuk Baği, “Ben 36 yıldır bu işi yapıyorum. İlk olarak annem halı dokuduğunda merakım başladı. Oturup annemi izlerdim. Sonrasında biraz yaş alınca ben de bu tarihi korumak istedim. Çünkü bu halılar bizim geleneklerimiz de aynı zamanda. Üzüldüğüm bir nokta Türkiye’deki  vatandaşlar değil de yurtdışından gelenlerin ilgisinin daha çok olması. Bu bizim tarihimiz ve kuşaklara aktarılmasını isterim. Dokunan halılar sadece halı olarak görülmemeli bence hepsi birer sanat eseri. Çünkü insanlar halılara, kilimlere duygularını da işliyorlar” diye konuştu.

Antika halı nasıl anlaşılır?

Kalite olarak anlaşılmasının biraz zor olduğunu belirten Baği, “Halıya dokununca yün hissiyatı gelir. Bu elektiriklenmeye de sebep olabilir. Böylece yün olduğunu anlayabilirsiniz. Dikkat edilmesi gereken bir diğer konu ise antika halı. Antika halıları eskitme yaparak da satmaya çalışanlar bulunur. Antika halı tescillenip alındığında ise iki üç ayda bir mutlaka havalandırılması gerekmekte. Çünkü yün güve üretir. Bu da havalandırma yapılarak önüne geçilebilecek bir durumdur” dedi.