Elektrik davasında şaşırtan gelişme

Alsancak'ta yoğun yağmurda sel basan sokaktan geçerken elektrik akımına kapılarak vefat edenlerden İnanç Öktemay'ın ailesi, zararlarının giderildiği gerekçesi ile davadan çekilirken, Özge Ceren Deniz'in babası sorumluların ceza almasını istedi

Alsancak'ta 12 Temmuz'da sağanak yağış sırasında su birikintisine basan Özge Ceren Deniz ve İnanç Öktemay'ın elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetmesiyle ilgili olarak 13 kişinin tutuklu bulunduğu, 42 sanıklı davada yeni celse gerçekleştiriliyor.

Duruşma öncesi, İnanç Öktemay'ın ailesi davadan çekildi. İnanç Öktemay’ın ağabeyi Gökan Öktemay, “Avukatımız dilekçeyi mahkemeye iletti. İleteceğimiz başka bir şey yok" derken, Öktemay Ailesi’nin avukatı Cenk Tosuner, “Müvekkillerimizin zararları giderilmiş ve katılma talebimizden, şikayetimizden vazgeçiyoruz” açıklamasını yaptı.

Hazırlanan yeni rapor mahkemeye sunuldu. Olay yeri inceleme uzmanı tarafından hazırlanan yapay zeka destekli raporda Özge Ceren Deniz'in su birikintisi üzerinde ilk adımı 1 ve 2 nolu mazgal arasında bulunan bölgeye, ikinci adımının ise 1. mazgal üzerine geldiği tespit edildiği ifade edildi. Duruşmada raporla ilgili söz alan Özge Ceren Deniz'in ailesinin avukatı Ayşe Sarıçiçek “Özge’nin ilk adımı mazgalın boşluk alnına sonrada mazgala bastığı ortaya çıkmıştır. Tespite ilişkin itirazımız yok. Raporu gördükten sonra beyanda bulunacağız” dedi.

Duruşmada tanıklar dinlendi. Tanık Behlül Koca facianın yaşandığı bölgeyle ilgili bilgisi olmadığını ifade ederek, “Gültepe Samantepe bütçesi büyük bir projeydi. Onu yürütürken başka bir işle ilgilenmek mümkün değildi. Biz de şantiye şefiydik tüm bölgelere bakıyorduk ancak aynı bölgelere her zaman bakmamız mümkün olamıyordu” dedi.

Yine tanıklar arasında yer alan eski GDZ çalışanı Eren Demirezen, “Ben o zaman GDZ’de çalışıyordum. Ali Gürak ile birlikte Gültepe projesinde aynı arabayla gidip geliyorduk. Ali Bey’in başka bir görevi bulunmamaktadır. Demircan başka mühendis olmadığı için imzayı attı. O işin başında Ayhan Ekizoğlu duruyor. Krokiyi de kendisi almamıştır. Ali Bey’in bir ilgisi yoktur bu durumdan” ifadelerini kullandı.

Avukat Ayşe Sarıçiçek’in ‘2015’de o bölgede çalışan kişileri söyleyebildiğinize göre KET bölgesinde kimler vardı?’ sorusu üzerine, Tanık Demirezen, “Asıl koordinatör olarak Erdinç Bey vardı. Tüm işlerden sorumlu oydu” yanıtını verdi.

Tanık İsmail Yıldırım, “GDZ Güney Bölge arıza onarımda çalışıyorum. 200 personelden sorumluyum. İhbar kayıtları açılır ve doğrudan ekibin tabletine atılır. Ben ve mühendis arkadaşlar bu talepleri görmezler. Ali Külak’ı (Gediz Elektrik Arıza Onarım Müdürü) hiç sahada görmedim. Arıza ekibi arızaya gider ve çözüldüyse teknik ekip ve mühendisin haberi olmaz. Giderilmediyse ilk teknik şefin o da giremediyse mühendisin haberi olur.  Mühendis arkadaşımız sahada kalıcı zarar olduğunda ya da büyük malzeme sevkiyatı ihtiyacı olduğunda kapımı çalar ve o zaman gerekli sevkiyatı yaparak süreci tekrara kendisine devrederiz” dedi.

Tanıklardan Alican Topuz, “22 Eylül’de GDZ arıza onarımda işe başladım. Aramızda yönetici olmadan Gediz Elektrik Arıza Onarım Müdürü Ali Külak’a bağlı olarak çalışmaktayım. Şirketin arıza onarım kısmını parasal kısımlarını idare etmekteyiz. Filonun araçlarından ben sorumluyum. Ali Külak’a belli aralıklarla raporlama yaparım. Ali Külak’ın sahaya çıkmadığı yönünden tanıklık yapmaya geldim” dedi.

Tanıklardan Durmuş Kaygısız, “GDZ Enerji’de arıza onarım mühendisi olarak çalışmaktayım. Dün tanık olduğumu öğrendim. Benim sahada koordinasyon sağlayamadığım arızayı çözemediğim durumda bilgi vererek yöneticimden destek isterim.  İş kayıtları bize düşmez tablete düşer. Ekip arızayı çözünce biz göremeyiz. Karşıyaka ve metropol merkezine bakıyorum. Bizim çalışma saatlerimiz hafta içi 8-18:00 arası. Bizzat arızaya biz gitmeyiz. Sahada teknik ekip ve ekiplerin çözüm bulamadığı durum olursa biz devreye gireriz. Arıza ekibi sahada işi alan ve yapandır. Arıza giderilmiş diyor ve tablete fotoğrafları yüklüyorsa müdürü gidip denetim yapmaz. Arıza giderilmezse mesai saati dışıysa arıza koordinasyon operatörlerini bildirilir ve bize ulaşmaya çalışırlar” dedi.

‘HERKES SUÇSUZUM DİYOR’

Özge Ceren Deniz'in babası Ahmet Abi ise “2024 Türkiye’sinde ülkemizin 3. büyük kentinde sokağın ortasında yürüyen iki insan elektrik akımına kapılarak vefat ediyor ve ‘herkes suçsuzum’ diyor. Suçlu yok! ‘Herkes masumum’ diyor. Peki, benim çocuğumun suçu ne? Çocuğum yaşasa doktor olacaktır. Devletin bende hakkı var. Ben adalete güvenmiyorum. Çocuğumun ölümünde en ufak ihmali olan kişilerin ceza almasını istiyorum." dedi.

Cumhuriyet Savcısı ise tutuklulukların devamına, adili kontrollü sanıkların ise adli kontrolünün devamını talep etti.