Epilepsi hakkında doğru bilinen yanlışlara dikkat!

Epilepsiyle ilgili toplumda yaygın olarak bilinen yanlış bilgiler, hastaların sağlık durumlarını olumsuz etkileyebiliyor.

Uzmanlar, epilepsinin genetik ya da çevresel faktörlerden kaynaklanabileceğini ve doğru tedavi ile kontrol altına alınabileceğini belirtiyor.

NÖBET ANINDA YAPILMASI GEREKENLER 

26 Mart Dünya Epilepsi Farkındalık Günü dolayısıyla açıklamalarda bulunan Nöroloji Uzmanı Dr. Celal Şalçini, epilepsi hakkında doğru bilinen yanlışlara dikkat çekti. En büyük yanlışlardan birinin, nöbet sırasında hastanın dilini tutmak olduğunu vurgulayan Dr. Şalçini, “Bu durum hastaya zarar verebilir. Yapılması gereken, hastayı güvenli bir pozisyona almak ve nöbetin doğal seyrini tamamlamasını beklemektir.” dedi. Ayrıca, epilepsinin bulaşıcı bir hastalık olduğu yönündeki inanışın yanlış olduğunu da belirtti.

EPİLEPSİYE NEDEN OLAN FAKTÖRLER 

Epilepsi, beyindeki anormal elektriksel aktivite sonucu ortaya çıkan nöbetlerle karakterize edilen bir hastalık. Dr. Şalçini, epilepsinin genetik yatkınlık, beyin travması, enfeksiyonlar, inme ve tümörler gibi çeşitli nedenlerle gelişebileceğini belirterek, “Hastaların tanısı, klinik öykü, nöbet özellikleri ve nörolojik muayenelerle konulur. Elektroensefalografi (EEG), Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRI) gibi testler tanıyı desteklemek için kullanılır.” ifadelerini kullandı.

NÖBETLERİ TETİKLEYEN UNSURLAR 

Epilepsi hastalarının bazı faktörlere dikkat etmesi gerektiğini belirten Dr. Şalçini, nöbetleri tetikleyebilecek unsurlar arasında yetersiz uyku, stres, alkol tüketimi, yanıp sönen ışıklar ve düzensiz ilaç kullanımını gösterdi. Bu tür tetikleyicilerden kaçınmanın hastaların yaşam kalitesini artıracağını vurguladı.

Epilepsi hastalarının ve ailelerinin bilinçlendirilmesinin önemine değinen Dr. Şalçini, “Antiepileptik ilaçların düzenli kullanılması, tetikleyici faktörlerden uzak durulması, nöbet sırasında hastanın güvende tutulması ve yakın çevrenin doğru müdahale yöntemleri konusunda bilinçlendirilmesi büyük önem taşıyor.” dedi.

EPİLEPSİ HASTALARI DA AKTİF BİR YAŞAM SÜREBİLİR!

Toplumda epilepsi hastalarıyla ilgili yanlış inanışların, bu kişilerin sosyal hayata katılımını kısıtladığını belirten Dr. Şalçini, “Doğru tedavi ve bilinçlendirme sayesinde epilepsi hastaları aktif bir yaşam sürebilir. İş ve okul hayatında başarılı olabilirler.” dedi.

Epilepsi hakkında farkındalığın artırılması için toplum genelinde eğitimler verilmesi gerektiğini belirten Dr. Şalçini, “Okullarda, iş yerlerinde bilinçlendirme seminerleri düzenlenmeli ve epilepsi dernekleri aracılığıyla hastalara ve yakınlarına destek sağlanmalı.” önerisinde bulundu.

Uzmanlar, epilepsi hastalarının sosyal yaşamlarını daha verimli sürdürebilmesi için destek gruplarına katılmalarını, stresi azaltan aktiviteler yapmalarını ve gerektiğinde psikolojik danışmanlık almalarını tavsiye ediyor. Epilepsi hastalarının toplumda karşılaştıkları önyargıların önüne geçmek için doğru bilgilerin yayılması büyük önem taşıyor.