ESBAŞ'tan su tasarrufu projesi

ESBAŞ, bölgedeki üretimin su krizinden az etkilenmesi için yatırım seferberliği başlattı. Firmalarla iş birliği içinde, geri dönüşüm sularının kullanımını ve yağmur suyu hasadı yapılacak

Bölgedeki firmaların katılımıyla ESBAŞ’ta düzenlenen ‘Su Zirvesi’nde konuşan ESBAŞ Genel Müdürü Yusuf Kılınç, kuraklığın ve aşırı sıcakların, sanayide kullanılan suyun geri dönüşümünü sağlayacak yatırımları acil olarak yapmayı zorunlu kıldığını söyledi. Kılınç, bu nedenle sanayicilerle birlikte Ege Serbest Bölgesindesürdürülebilir bir su yönetim stratejisini acil olarak hayata geçireceklerini belirtti.

Bu yatırımları, Ege Serbest Bölgesinin genişleme alanındaki yeni binalarda gerçekleştirdiklerini vurgulayan Kılınç, “Yeni binalarda yağmur suyunu toplayıp kullanabiliyoruz. Günde 25 bin kişiye yemek üreten ESBAŞ Yemek Üretim Tesisimizde, bulaşıkhaneden çıkan suyu arıtarak sulama suyu olarak kullanma safhasına getirdik. Bu dönümüşü daha kaliteli su elde edinceye kadar ilerleteceğiz. Bu fabrikamızda su tüketimini yarı yarıya azaltacak çalışmalarımızı bitirmek üzereyiz. Çok büyük peyzaj alanlarına sahip bölgemizde su tüketimi çok olan bitkileri söküp yerine su ihtiyacı az olan bitkilerden oluşan kurakçıl peyzaj alanlarını arttırıyoruz” diye konuştu. 

Yusuf Kılınç, İzmir’de su kesintisinde devreye aldıkları 8 bin metreküp kapasideki depoların bölgedeki firmaların ihtiyacını 2 gün karşılayabildiğini, depo kapasitesini arttırmanın çare olamayacağını belirterek, şunları söyledi:  “Bugünden su yokluğunda üretimi nasıl yapacağımızın cevabını bulmak ve bunu sağlayacak yatırımları hayata geçirmek zorundayız. Yağmur yağmadığında belediye ve DSİ’nin yatırımları sorunu çözemeyecek. Bölgemizdeki firmaların yağmur hasadı için ilave tank yatırımı yapmasını istiyoruz. Su olmadan üretim proseslerinde soğutma ve yıkama yapmanın alternatiflerini oluşturmak gerekiyor. Yıkamada kullanılan suyun tekrar kullanımını sağlayacak yatırımları 2025’den itibaren yapmamız gerekiyor. Suyu dönüştürecek yatırımlar uzun sürüyor.ESBAŞ tek başına kullandığı suyu azaltarak bu krizi yönetemez. Bu nedenle bölgemizdeki firmalarla birlikte çalışmak istiyoruz.”

SU KITLIĞI 700 MİLYON KİŞİYİ GÖÇE ZORLAYACAK 

Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Biyomühendislik Bölümü Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Nuri Azbarda, “Küresel Çevre Tehditleri ve EU Yeşil Mutabakatı Penceresinden Döngüsel Ekonomi, Susuzluk ve Su Ayak İzi” sunumu gerçekleştirdi. Küresel Isınmanın etkilerini kontrol altına almak için 1994’de BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ile başlayan sürecin 2005’te Kyoto Protokolü,2015’te Paris İklim Anlaşması ve 2019’da Avrupa Yeşil Mutabakatı ile devam ettiğini,  ancak günümüze kadar bu konuda başarı sağlanamadığını ifade eden Azbar, şu bilgileri verdi: “Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre 2,1 milyar kişinin evinde temiz su bulunmuyor. 844 milyon insan temiz içme suyuna, 2,3 milyar insan tuvalet ve temizlik tesislerine ulaşamıyor. Her yıl 829 bin kişi, güvenli olmayan su kullanımı ve el hijyeni yetersizliğiyle ishalden hayatını kaybediyor. 2030’a kadar 700 milyon kişi su kıtlığı yüzünden yaşadığı bölgelerden göç etti. Dünya nüfusunun yüzde 30’undan fazlası yetersiz su problemiyle mücadele ediyor. Bu oran artan nüfus, artan gereksinim, doğal dengeyi bozabilen iklim değişiklikleri, küresel ısınma ve bilinçsiz kullanım sebepten dolayı önümüzdeki on yıl içinde yüzde 60’lara varan bir orana ulaşabilir. 2025’te 2 milyara yakın insanın su sıkıntısı çekeceği öngörülmektedir.”

SU KRİZİNİN SANAYİ ÜZERİNDE AĞIR ETKİLERİ OLACAK 

Prof. Dr Azbar, global su krizinin sanayi üzerindeağır etkileri olacağını, devletlerin su krizine karşı mücadelede su yönetim politikası, enerji planlaması, kentsel planlama ve tarım politikası ile birlikte ele alması gerektiğini belirtti. Türkiye’nin, yüzde 73’ünün tarımda, yüzde 16’sının evsel kullanımda ve yüzde 11’inin endüstriyel kullanımda olmak üzere 44 milyon metreküp su kaynağına sahip olduğu bilgisini paylaşan Azbar, “Küresel ısınma ilerledikçe Türkiye’nin kıyı illerinin sular altında kalacağı, orta bölgelerin kuraklık sorunu yaşayacağı öngörülüyor. Konya’da obrukların artması bunu kanıtlıyor. Doğa her fırsatta mesaj veriyor. Bizim bugünden harekete geçmemiz gerekiyor” dedi. 

Azbar, bu konuda ESBAŞ’ın çok güzel çalışmaları olduğunu, Ege Serbest Bölgesinde su ayak izini hesaplayan, sürdürülebilirlik raporlaması yapan firmaların olmasının umut verici olduğunu vurgulayarak, su verimliliğini arttırmak için firmalara şu önerilerde bulundu:  “Sanayi üretiminde su tüketimini 300 tonlardan 25 tonlara düşüren uygulamalar var. İçecek sektöründe ciddi tasarruf sağlanabiliyor. Ölçemediğimizi yönetemeyiz. Her proseste su tüketimi ürün bazında takip edilmeli. Firmalar su ayak izini belirlemeli. Kendi yağmur hasadını yapmalı verezerv su deposu kurmalı. Yağmur suyu çok kolay içme suyu kalitesine getirilebilir. Önce ölçeceğiz, rakiple karşılaştıracağız. Daha sonra doğanın bağışladığı suyun hasadını yapıp tekrar tekrar kullanacağız.”

Su Zirvesi’nde, Ege Serbest Bölgesi’nde su verimliliği ve çevreyi koruyan uygulamalar konularında çalışmalar yürütmek üzere “Sürdürülebilirlik Komitesi’nin kurulması kararlaştırıldı ve toplantıya katılan firma temsilcilerinin gönüllü katılımı ile komite üyeleri belirlendi. 

Bakmadan Geçme