EY'den yabancı yatırımlar için 9 öneri
EY Avrupa Ülke Çekiciliği Araştırması 2024'ün ikinci kısım sonuçlarını yayımlandı. Pandemiden sonra yabancı yatırımların düşüşe geçtiği dönemde yayımlanan bu eylem planı, enerji fiyatlarına olan güvenin yeniden oluşturulması, yasal düzenlemelerde denge sağlanması, küresel rekabete karşı birlik olunması, üretim ve inovasyonun artırılması gibi konulara dikkat çekiyor
Avrupa çapında yapılan doğrudan yabancı yatırımların en kapsamlı yıllık analizi olan EY Avrupa Ülke Çekiciliği Araştırması 2024 raporunun ikinci bölümü; Avrupa şirketlerini ve ulusal hükümetleri, daha fazla doğrudan yabancı yatırım (DYY) çekmesine destek olacak dokuz aksiyonu ortaya koyuyor.
EY Türkiye Strateji ve Kurumsal Finansman Bölüm Başkanı Özge Gürsoy Büyükavşar, “Araştırma sonuçlarına göre; Avrupa'nın, dirençli ve dinamik pazar arayan yatırımcılara, çekici görünmesi için adımlarını dikkatle atması gerekiyor. Yöneticilerle gerçekleştirdiğimiz görüşmeler kapsamında ortaya çıkan bu dokuz maddelik eylem planının; Avrupa’daki kurumların, hükümetlerin ve şirketlerin büyümesi, istikrarı ve yenilikçi duruşu için elverişli bir ortam hazırlayacağına inanıyoruz. Avrupa, bu sayede, kıtanın sadece iş dünyasına açık olmadığını, sürdürülebilir ve ileri görüşlü yatırımlar için gelişen bir merkez olduğunu dünya çapındaki yatırımcılara gösterebilir’’ dedi
Rapor, Avrupa'ya yönelik doğrudan yabancı yatırımların, 2023’de 2022'ye kıyasla % 4 azaldığını ortaya koyan ilk anketin ardından yeni bulgularıyla birlikte yayımlandı. Rapora göre Avrupa'ya yapılan doğrudan yabancı yatırımların pandemiden sonra toparlanması beklenirken ekonomik büyümenin yavaşlaması, enflasyonist dalgalanmalar, enerji fiyatlarının artması ve jeopolitik ortamın hareketli olması nedeniyle 2020'den bu yana düştü. Şirketler yatırım kararlarını etkileyen üç faktör olarak yasal düzenlemelerin getirdiği maliyet yükünün artmasını, enerji fiyatlarının değişmesini ve siyasi istikrarsızlık gösterdi. İş dünyası liderleri, Avrupa’ya yatırımları artırmak için hükümetlerin aşağıdaki aksiyonları alması gerektiğini söylüyor:
1. Doğru dengeyi sağlamak
Şirketler, gelecek üç yılda, Avrupa'nın çekiciliğine yönelik en büyük riskin yasal düzenlemelerle gelen maliyet yükünün artması olduğunu belirtiyor. Politika belirleyiciler, düzenlemeleri uyumlandırıp, yeni uygulamaların hızını gözden geçirip eski kanunları yürürlükten kaldırarak bu endişeleri azaltabilir.
2. Küresel ticaret rekabetine hızlı yanıt vermek için birlik olmak
Araştırmaya katılan yöneticiler "Avrupa'daki seçimler, popülizm ve kutuplaşmadan kaynaklı siyasi istikrarsızlığı” doğrudan yabancı yatırım için en büyük ikinci tehdit olduğunu belirtiyor. Bu yüzden jeopolitik ve küresel ticaret gerilimlerinin artmasına bağlı olarak, Avrupa’daki düzenleyici kurumların hızlı ve kararlı bir şekilde adım atıp aksiyon alması gerekiyor. Üye devletlerin de hangi sektörlerin korunması gerektiği ve olası tehdit alanlarını belirlemesi önemli bir adım olarak karşımıza çıkıyor.
3. Enerji fiyatları ve tedariğine yönelik güveni yeniden oluşturmak
Yatırımcılar "değişken enerji fiyatları ve enerji tedariği sorunlarını" üç yılda Avrupa'nın çekiciliğine yönelik büyük risklerden biri görüyor. Düzenleyici kurumlar, elektriğin bir ülkeden diğerine akmasını sağlayan iletim kabloları olan ara bağlantı ve şebeke gibi belirli enerji altyapılarını finanse edebilir, yeşil enerji geçişine yatırım yapabilir, enerjiye olan güvenin yeniden oluşturulmasına destek olabilir.
4. Üretimde rekabetçiliği sürdürmek
Düzenleyici kurumlar, şirketlerin, ABD ve Asya'daki şirketlerle eşit ölçekte büyümesine izin vererek Avrupa'daki üretimi artırmalı. Mikroçipler veya nadir toprak malzemeleri gibi hayati bileşenlerin tedariğini destekleyerek, kritik kamu malları arasında yer alan elektrik ve veri için altyapı sağlamalı.
5. İnovasyon için verimli bir ortam yaratmak
Yatırımcılar, Avrupa'nın küresel ekonomideki rekabetçi konumunu korumak için yüksek teknoloji endüstri ve inovasyonun gelişmesine yoğunlaşması gerektiğini belirtiyor. Düzenleyici kurumlar, dijital beceri gerektiren iş gücünü artırabilir, donanım ve altyapı geliştirilmesini destekleyebilir, küçük ve orta ölçekli teknoloji işletmeleri için bürokrasiyi kaldırabilir, AB Yapay Zekâ Yasası’nı uygulamaya geçirebilir.
6. Tam kapsamlı Sermaye Piyasası Birliği ile özel yatırımların önünü açmak
Sermayeye erişim yatırım yerini belirleyen en önemli faktör haline geldi. Sermaye Piyasaları Birliği’nin entegre edilmesi, emeklilik ve sigorta fonlarıyla kurumsal yatırımcılar Avrupa çapında yatırım yapabilir.
7. Sürdürülebilirliğin ekonomik yanlarına odaklanmak
Ülkelerin sürdürülebilirliğe yaklaşımı, yatırımları güvencesine fayda sağlayabilir. Şirketler ülkelerin iklim değişikliği politikası yatırım yapılacak yeri etkileyen en önemli 5. faktör olarak sıralıyor. Sürdürülebilirlik alanında lider olan Avrupa'nın bu alanda ivmesini sürdürmesi bekleniyor. Düzenleyici kurumlar, sürdürülebilirlik projeleri için fon sağlayarak ve iş yapılabilmesi için çevresel düzenlemeleri dengeleyerek, Avrupa'nın mevcut konumunu korumasında destek olabilir.
8. İş gücü verimliliğini artırmak ve nitelikli iş gücünü desteklemek
Nitelikli iş gücü, şirketlerin faaliyetlerini nerede konumlandıracağını belirleyen önemli faktörlerden. Avrupa'da yatırım yapmayı planlayan şirketlere motivasyonları sorulduğunda "becerilere erişim" ikinci sırada bulunuyor. Bu konuda iyi bir performans sergileyen Avrupa’nın ivmesini koruması da kritik bir konu oluyor. Düzenleyici kurumların, diğer şirketlerin ve akademik kurumların, şirketlerin gelecekte ihtiyaç duyacağı beceri türlerini belirlemesi için iş birliği yapmaya devam etmesi hayati önem taşıyor.
9. Vergi rekabetçiliği ve gelir artışını dengelemek
Vergi, şirketlerin faaliyet konumlarını etkileyen pek çok faktörden biri olsa da yetkililerin Avrupa'nın doğrudan yabancı yatırım çekiciliğine zarar verebilecek önlemlerden kaçınması gerekiyor. Araştırmaya katılan yöneticilerin yüzde 32'si yatırım yapacağı yeri seçerken vergi uygulamalarının pragmatikliğini ve esnekliğini vergiyle ilgili en önemli faktörlerden biri olduğunu söylüyor.