Gıda mühendislerinden siyasilere çağrı
Gıda Mühendisleri odası İzmir şubesi düzenlediği basın toplantısında sürdürülebilir gıda politikalarından bahsederek önem alınmadığı taktir de...
Gıda Mühendisleri odası İzmir şubesi düzenlediği basın toplantısında sürdürülebilir gıda politikalarından bahsederek önem alınmadığı taktir de gıdanın egemenlik sorunu olduğunu dile getirdi.
Basın toplantısında konuşan Gıda Mühendisleri Odası Başkanı İbrahim Uğur Toprak” İnsanın gıda ve suya ulaşmasını, bunlarını güvenilir olmasını sağlamak devletlerin en temel görevlerindendir. Anayasamızda da tanımlanan bu görev ne yazık ki ülkemizde uzun yıllardır gereği gibi yerine getirilmemiştir”dedi.
Gıdaya erişimin önündeki engellerden bahseden Başkan Toprak “Gıdalar ve su insanların yaşamlarını sürdürmeleri için vazgeçilemez ve ertelenemez ihtiyaçlarıdır. Gıda güvencesi kavramı insanların tükettikleri suyu da gıda tanımı içine almaktadır. Kaldı ki, sadece tüketim amaçlı suya değil, kullanma suyuna erişim de çok temel bir haktır. Ancak; küreselleşen dünya düzeninde tarım ve gıda ürünleri ile su ticari birer meta olarak görülüp serbest piyasa koşullarına terk edildiklerinden insanların gıda ve suya yeterince ulaştıklarını iddia etmek mümkün olmamaktadır.” İfadelerini kullandı.
Egemenlik sorunu
Türkiye’de yanlış tarım politikalarına değinen Uğur “ülkemiz temel tarım ve gıda ürünlerinde ithalatçı konumuna gelmiştir. Türkiye’nin dışa bağımlılığı artarken bakliyat ve tahıl gibi temel ürünlerde tamamen ithalatçı durumuna gelinmiştir. Tarım ve gıda ürünlerinde ihracat-ithalat dengesinin ithalat lehine hızlı bir şekilde bozulduğu gözlenmektedir. Bundan da önemlisi, tarım ve gıdada yaşanan dışa bağımlılık bir varoluş /egemenlik sorunu haline gelmiştir.“ dedi
Son yıllarda dünyada gıda fiyatları düşerken ülkemizdeki gıda fiyatlarındaki artışı önlenememekte olduğundan bahseden Toprak “ Toplumun büyük bir kesimi her geçen gün nitelikli gıdalara ulaşmakta zorlanmakta, bir kısım insanımız sürekli yardımlarla karnını doyurabilmektedir. Bu durum ise; yerel yönetimler,valilikler ve ya gıda bankaları aracılığıyla yoksula yapılan gıda yardımlarını,insan onuruyla bağdaşmayan ve yüzeysel siyasi araçlar şekline dönüştürülmesine neden olmuştur.”dedi.