Giyilebilir sanatın sergisi AASSM’de

İzmir Demokrasi Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğretim üyesi, tasarımcı ve sanatçı Gözde Yetmen’in “Anthropocene / Antroposen” adlı Giyilebilir Sanat Sergisi AASSM’de kapılarını açtı. Gözde Yetmen’in eserleri ile insanın doğa üzerindeki etkilerini giyilebilir sanat formunda sunduğu sergi sanat severlerden tam not aldı. Sergi 31 Temmuz’a kadar AASSM’nin girişindeki Batı ve Doğu Galerileri’nde siz sanat severleri bekliyor.

Sergi açılışında konuşan Gözde Yetmen, “Çevresel kaygı duyarlılığı ve sürdürülebilirliği ön plana aldığım bu sergide insanların doğaya galip geldiği yanılsamasının katastrofik sonuçlarını gösteriyorum. Sergiyi insan faaliyetinin iklim ve dünyamız üzerinde kalıcı etkiye sahip olduğu; yeni jeolojik devrin ismi Antroposen ile adlandırıyorum. Doğada bıraktığımız kalıcı etkinin izlerini, ısınan gezegenimizin eriyen buzulları üzerinden sorguluyor; dünyamızı kirleten endüstrilerin doğal çevre üzerindeki etkisine karşı tepkimi giyilebilir sanat aracılığıyla yansıtıyorum. En eski tekstil tekniklerinden kabul edilen keçe tekniği ile oluşturduğum özgün kumaşlar eriyen buz örtüsünü temsil ederken biçimlendirdiğim giysilerde dünyamızın içinde bulunduğu iklim krizinin bir göstergesi olarak yorumlanmaktadır. Sürdürülebilirliği; gelecek nesillerin kendi ihtiyaçlarını karşılama kabiliyetinden ödün vermeden kendi ihtiyaçlarımızı karşılamak gerektiği fikrini önemsediğim bu sergi ile sizleri Antroposen çağını giyilebilir sanat perspektifinden deneyimlemeye çağırıyorum. ”

Antroposen çağında insanların endüstriyel faaliyetleriyle yoğunlaşan sera etkisinin sebep olduğu küresel ısınmanın en belirgin göstergesi olarak Kutuplarda buz örtüsü erimekte, deniz seviyesi yükselmekte ve büyük miktarlarda su kütleleri buharlaşıp atmosfere karışmaktadır. Buzulların erimesi ile buz örtüsünün altında hapsolan kömür ve doğal gaz yataklarındaki metan gazının da atmosfere salınmasıyla bir sera etkisi döngüsüne girilmiştir. Sebep olduğumuz iklim krizi, ekolojik yaşamı tehdit etmektedir. Sergi, ekolojik dengenin korunmasına dikkat çekmeyi ve sürdürülebilir yaşam tarzına geçilmesi hakkında bilinç uyandırmayı amaçlamaktadır.

Biçimlendirilen giysi formlarının tekstil yüzeyleri tül ve yünlerin nuno-keçe tekniğinde birleştirilmesi ile buzul tabakalarında oluşan deformasyonların sembolik birer soyutlaması olarak desenlenmiştir.

Kök boyası ve AB belgeli kanserojen madde içermeyen boyalar ile mavinin farklı renk tonlarında boyanmış 20-22 mikron yünler, buz ve deniz renklerini yansıtmak için kullanılmıştır. Doğal malzemelere ve geleneksel keçe tekniğine kontrast yaratmak için insan faaliyetlerinin çevreye en çok zarar veren ürünlerinden polyesterden mamul tül tercih edilmiştir. Tül aynı zamanda sert buz imgesi olarak kullanılan keçe dokusuna zıt yumuşak, akışkan su/deniz imgesi çağrışımı yapan bir görüntü sunmaktadır.

HÜSNİYE SEVAL ACUN