• Haberler
  • Sağlık
  • Görünmeyen bir salgın: Sosyal anksiyete sessizce yayılıyor

Görünmeyen bir salgın: Sosyal anksiyete sessizce yayılıyor

Toplumun büyük kısmı bu sorunu yaşıyor ama çoğu farkında bile değil… Kalabalıkta konuşamıyor musunuz, tanımadığınız biriyle sohbet etmek sizi mi korkutuyor? Sessizce yayılan bir kaygı: Sosyal anksiyete nedir, nasıl fark edilir, nasıl tedavi edilir? Günlük hayatı etkileyen bu görünmeyen rahatsızlık hakkında ne biliyoruz? Kimlerde daha sık görülüyor, ne zaman profesyonel destek alınmalı? İşte detaylar:

Günlük hayatın içine sinsice yerleşen, bireylerin yaşam kalitesini düşüren ve sosyal ilişkilerinde ciddi sorunlara yol açan sosyal anksiyete bozukluğu, günümüzün en yaygın ruhsal problemlerinden biri haline geldi. Uzmanlar, özellikle pandemi sonrası dönemde artan izolasyon ve dijitalleşmenin bu durumu tetiklediğine dikkat çekiyor.

SOSYAL ANKSİYETE NEDİR?

Sosyal anksiyete, bireyin sosyal ortamlarda küçük düşme, yargılanma ya da olumsuz değerlendirilme korkusuyla yoğun kaygı yaşaması durumu olarak tanımlanıyor. Bu bozukluk, sadece topluluk önünde konuşma gibi büyük etkinliklerde değil, günlük basit sosyal etkileşimlerde dahi kendini gösterebiliyor.

"Bir topluluk içinde kendimi ifade edemiyorum."
"Kalabalık ortamlarda terlemeye başlıyorum."
"Yeni biriyle tanışmak panik atağımı tetikliyor."

Bu ifadeler, sosyal anksiyete bozukluğu yaşayan bireylerin sıkça dile getirdiği şikayetlerden sadece birkaçı.

BELİRTİLER NELER?

Sosyal anksiyete belirtileri arasında şunlar öne çıkıyor:


•    Kalabalıkta konuşmaktan ya da dikkat çekmekten kaçınma
•    Yüz kızarması, terleme, çarpıntı
•    Sosyal ortamlardan kaçınma
•    Özellikle tanımadığı kişilerle iletişim kurarken yoğun kaygı
•    Eleştirilere aşırı hassasiyet
•    Göz teması kuramama

Uzman Psikolog Dr. Elif Aksoy, bu belirtilerin “kişinin günlük işlevselliğini etkileyecek düzeyde” olduğuna dikkat çekiyor ve erken müdahalenin önemine vurgu yapıyor.

KİMLERDE DAHA SIK GÖRÜLÜYOR?

Araştırmalar, sosyal anksiyete bozukluğunun genellikle ergenlik döneminde başladığını ve kadınlarda daha yaygın görüldüğünü gösteriyor. Genetik yatkınlık, çocukluk travmaları, eleştirel ebeveyn tutumu gibi faktörler de riski artırıyor.

TEDAVİ MÜMKÜN MÜ?

Evet. Uzmanlara göre sosyal anksiyete bozukluğu, doğru tedaviyle büyük ölçüde kontrol altına alınabiliyor. En etkili yöntemler arasında:

•    Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT)
•    Maruz bırakma terapileri
•    Gevşeme ve nefes egzersizleri
•    Gerekli durumlarda antidepresan ilaç tedavisi yer alıyor.

Dr. Aksoy: “Sosyal anksiyete ile yaşamak zorunda değilsiniz. Uzman desteğiyle bu bozukluk aşılabilir ve sosyal yaşam tekrar keyifli hale gelebilir.”

TOPLUMSAL FARKINDALIK ŞART

Uzmanlar, sosyal anksiyete ile ilgili toplumsal farkındalığın artmasının şart olduğuna vurgu yapıyor. Aksi takdirde bireyler yalnızlaştıkça, hem psikolojik hem de fiziksel sağlık riskleri artıyor. İş ve okul başarısı düşüyor, sosyal ilişkiler zayıflıyor ve yalnızlık hissi derinleşiyor.