Gram altında sular ısınıyor: 200 TL'lik kayıp sonrası yeni risk uyarısı geldi
Gram altında 200 TL'yi aşan kayıplar sonrası uzmanlardan dikkat çeken analizler geldi. Teknik veriler yeni bir düşüş sinyali verirken, kısa vadeli alımların risk taşıdığı vurgulanıyor.
Altın fiyatlarında son günlerde gözlenen sert dalgalanma yatırımcıların dengesini bozdu. Geçtiğimiz haftalarda tarihi zirveleri test eden gram altın, bu hafta 200 TL’yi aşan değer kaybıyla gündemde.
4.300 TL seviyesini gören gram altın, kısa sürede 4.100 TL’nin altına sarkarak yatırımcısına ciddi zarar yazdırdı. Uzmanlara göre mevcut tabloda panikle alım yapanlar daha da dikkatli olmalı.
TEKNİK VERİLER NE SÖYLÜYOR? DESTEK SEVİYELERİ KRİTİK
Uzman analizleri, gram altının bir süre daha baskı altında kalabileceğine işaret ediyor. Teknik göstergeler, 4.000 TL psikolojik eşiğinin aşağı yönlü kırılma ihtimalinin arttığını ortaya koyuyor. Eğer bu destek seviyesi aşağı yönlü geçilirse, fiyatların 3.960 TL bandına kadar gerilemesi sürpriz olmayacak. Öte yandan yukarı yönlü olası bir toparlanma içinse 4.161 TL seviyesi kritik eşik olarak gösteriliyor.
ABD’de konuşulmaya başlanan stagflasyon senaryosu, altın üzerinde baskı yaratıyor. Durgun ama enflasyonist bir piyasa ortamı, yatırımcıların faiz getirisi yüksek araçlara yönelmesine neden oluyor. Bu da ons altını doğrudan etkileyerek gram fiyatını aşağı çekiyor. Faizlerin yeniden artabileceği beklentisi de altının cazibesini gölgeliyor.
KISA VADEDE YÜKSELİŞ BEKLENTİSİ ZAYIF
Uzmanlar, altının yatay seyrine aldanılmaması gerektiği görüşünde. Görünürdeki durgunluk, aslında aşağı yönlü hazırlığın bir işareti olabilir. Özellikle kısa vadeli pozisyon almak isteyen yatırımcıların şu süreçte temkinli davranması öneriliyor. Fiyatlar toparlanmadan yapılan alımlar, beklenen getiriyi sağlamaktan uzak kalabilir.
Analistlere göre altın almak isteyenler için en uygun seviye, teknik olarak 3.967 TL bandının test edilmesi olabilir. Bu seviyeye yakın gerçekleşecek alımlar, orta ve uzun vadede daha sağlıklı bir yatırım zemini sunabilir. Ancak şu anki ekonomik ve siyasi belirsizlikler göz önüne alındığında, “bekle-gör” stratejisi daha güvenli bir seçenek olarak öne çıkıyor.
