Millet İttifakı İzmir’de gövde gösterisi yaptı

14 Mayıs genel seçimlerine günler kala Cumhurbaşkanı ve milletvekili adayları Türkiye’yi karış karış geziyor. Millet İttifakı 13. Cumhurbaşkanı Adayı, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun İzmir mitinginde Gündoğdu Meydanı dolup, taştı.  Söz konusu mitingin gerçekleştiği meydanda 1 milyon kişi olduğu ifade ediliyor.

Mitinge Millet İttifakı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yanı sıra İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş katılım sağladı.

CHP Lideri ve Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, önceki gün Cumhurbaşkanı ve Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seslendiği meydandan İzmirli’lere seslendi.

Kemal Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş ile birlikte miting alanına vapurla giriş yaptı.

“YERELDE ELDE ETTİĞİMİZ BAŞARILARI, GENELE YAYACAĞIZ”

İlk olarak İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer eşi Neptün Soyer ile birlikte kürsüye çıktı. Soyer, “Güzel İzmir’in, cesur, vicdanlı, güzel insanları. Cumhuriyetin evlatları. Yeni bir çağı başlatmaya hazır mısınız? Sayın Genel Başkanım, 13. Cumhurbaşkanı, Millet İttifakı’nın liderleri, kurtuluşun ve kuruluşun meydanı İzmir’e hoş geldiniz. Cumhuriyet tarihinin en büyük projesinin mimarı İzmir sizi Cumhurbaşkanı yapmaya kararlı. Siz geleceğin Türkiye’sine çok yakışıyorsunuz. Bu seçimle birlikte yüzyıllık demokrasi Refah, adalet ve özgürlüklerimiz. Millet İttifakı’nın belediye başkanları 4 yıldır yönettiğimiz bu şehirlerde eşikleri aşmaya çok çalıştık. Engellemelere rağmen devasa yatırımlar yapıyoruz. Pandemi, deprem, ekonomik kriz demiyoruz. Genel başkanımız Kılıçdaroğlu’nun lideriyle yerelde elde ettiğimiz bu başarıyı her yere yayma zamanı. Sizin önderliğinizde bunu mutlaka başaracağız. 14 Mayıs’ta hep birlikte ülkemizi tertemiz bir siyasete teslim edeceğiz. Hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek, işçiler ölmeyecek. Kimse eğitim ve sağlık hakkından mahrum kalmayacak. Havasına, suyuna, ruhuna şu üç kelimeyi nakşedeceğiz:  Hak, hukuk, adalet. Sadece hırsızlarla ve haramilerle aramızda bir kırmızı çizgi olacak. 14 Mayıs seçimlerinde refah ve yoksulluk arasında bir tercih yapacağız. Halkın iktidarını kuracağız. 14 Mayıs’ta tek adam rejimi geride bırakacağız. 14 Mayıs Cumhuriyetin demokrasi, adalet, refah ve özgürlüklerle taçlandığı bir gün olacak. O gün Özgür bir Türkiye kuracağız. Hayalleri, umutları çalınan 2023 kuşağı gençleri. 14 Mayıs yeniden kurtuluşun ve kuruluşun günüdür. O gün çocuklarımıza ve torunlarımıza mutlu bir gelecek bırakma günüdür. 14 Mayıs zalimlerin değil, mazlumların zaferi olarak tarihe geçecek. Bu seçimi kazacağız. Bu ülkede bir şey değişecek, her şey değişecek. Kalın sağlıcakla canlarım.”

“ADALET BİZİM EN ÇOK İHTİYAÇ DUYDUĞUMUZ HUSUS”

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ise ikinci konuşmacı olarak kürsüye çıktı. Karamollaoğlu konuşmasında, “Çok kıymetli İzmirli kardeşlerim hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum. Bu birlikteliğimizin hayıra vesile olmasını cenabı haktan niyaz ediyorum. Önemli bir dönemden geçiyoruz. Seçimlere gidiyoruz ancak bu seçimler bugüne kadar yapılmış olan seçimlerden çok farklı olacak. 20 yıldır iktidarda kalan, son iki dönemdir tek başına ülkeyi yöneten arkadaşlar artık patinaj yapmaya başladılar. Patinajın ötesinde geriye gidiyorlar, problemi çözemiyorlar. Bir sürü yeni buluşu milletimize bakın biz ne kadar becerikliyiz diye sunuyorlar. Adalet bizim en çok ihtiyaç duyduğumuz husus. Adalet olmadan devlet olmaz ama yeter mi o da yetmez. İnsanlar geçinebilecekleri kadar bir gelire mutlaka kavuşabilmek zorundadır. Sadece yandaşlara bazı pozisyonlar hibe edilerek sağlanamaz. 85 milyonunda hangi kanaatte, hangi düşünce ve inançta olursa olsun rahat geçinebilecek bir gelire ihtiyacı var. Bunu sağlayamazsanız ülkede huzur olmaz. Bölgemizde emniyetli bir şekilde politikalarımızı uygulayabilmek içinde içinde bulunduğumuz bölgenin huzura ihtiyacı var. 100 küsür sene önce İstiklal harbimiz başarıyla neticelendi. Burada ülkemizi işgal eden bütün düşmanlar, denize döküldü. İzmir adeta bağımsızlığın sembolü oldu. Bundan dolayı da sizleri o günkü ecdadımızın torunları olarak tebrik etmeyi bir görev biliyorum. Ancak bu bağımsızlık gururunun yaşanmasının ardından yine İzmir’de ard arda 7-8 sene farkla İzmir İktisat Kongreleri tertip edildi. Derdimiz; kendi memleketimizde huzur içinde yaşayabilmek, ihtiyaçlarımızı karşılayabilmek için nelere ihtiyacımı olduğu belirlendi. Arkasından da ikinci İktisat Kongresi İzmir’de yapıldı. 1930’lar burada yapılan kongreler neticesinde ülkemizin nasıl iyi yerlere geldiğini birlikte gördük. Her ilde fabrikalar, tesisler kuruldu. İnsanlarımıza iş imkanları sağlandı. Dışarıya bağlılıktan kurtulabilmek için yerli malı haftaları tertip edildi. Kendi tükettiğimizi bir amaç olarak bize aktardılar. Biz sanayiyi, üretimi, tarımı geliştirmeye mecburuz. Teknolojinin en iyi seviyesini yakalamaya mecburuz. Teknoloji merkezleri kuracağız. Allah yar ve yardımcımız olsun. TOGG arabası, İHA’lar, tanklar, bunların hepsini şimdi sergiliyorlar. Televizyonda da gösteriyorlar ama sizin ihtiyaçlarına bir türlü nasıl çare bulabileceklerini söylemiyorlar. Biz de size hem vaad ediyoruz hem de nasıl çözebileceğimizi de anlatmaya çalışıyoruz.Sayın Kemal Bey inşallah 13. cumhurbaşkanımız olacak. Kurulacak hükümet, bütün ihtiyaçları insan haklarına yakışır bir şekilde karşılayacak. 14 Mayıs’ta desteğinizi bekliyorum. Allah yar ve yardımcınız olsun. En büyük zaferleri inşallah Millet İttifakı mensuplarına versin diliyorum” dedi.

“ÜLKEDE TERÖRİSTLERLE İŞBİRLİĞİ İÇİN SUÇLANACAK SON KİŞİ KILIÇDAROĞLU’DUR”

Üçüncü konuşmacı olarak ise Mansur Yavaş ve eşi Nursen Yavaş  kürsüye geldi. Yavaş, “Sevgili İzmirliler, Türkiye Cumhuriyeti’nin başkentinden İzmir’e selam getirdim. Hoş geldiniz, şeref verdiniz. Saygılarımı, sevgilerimi sunuyorum. Biz artık alıştık, normal seçimi unuttuk. Fikirde, görüşte yarıştığı dönem bitti artık. Seçime gidiyoruz, her şeyi tükettikleri için, 20 yılının sonunda artık söyleyecek sözleri kalmadığı için sürekli bizi suçluyoruz. Biz nefret dilini, kötü sözleri yok edeceğiz. Türkiye’yi normal siyasetle buluşturacağız. Diyorlar ki biz kaybedersek darbe olur. Biz sizi kaybettirmek için geldik, bundan doğal ne var arkadaşlar. Seçime girebilirsiniz ama kazanamazsınız diyorlar. Demokrasi yerini bulacak, çıkan sonucu kabulleneceksiniz. Ankara’da bir sürü ödüller aldık, işlerimiz tıkır tıkır işliyor. Uluslararası şeffaflık ödülü aldık. Belediyede yolsuzluk dönemi bitti. Halktan alınan para tümüyle kendilerine dönüyor. İşçi falan çıkartmadık. Dediler ki “Bunlar seçilerse maaşları ödeyemezler” dediler. Şimdi yapılan konuşmalar anketler üzerine yapılan konuşmalar. Anketleri gördükçe saçmalıyorlar. Ankara’da PKK’lılar sayaç okuyacaklar. Cumhuriyetin başkentinde PKK’nın ne işi var? Seçildik T.C. tabelasını çözüm döneminde alınan yerine koyduk. Devletin bekası gider, İstanbul giderse Mekke düşer dediler. İstanbul’u İmamoğlu kazandı, gerekli dersi verdi. Çakarlı arabalarını, üç beş maaşı, torpili, liyakatsızlığı bırakmak istemiyorlar. Yarın seçimi kazandıklarında şampanya içenleri mi, alnını secdeye verenleri mi? diyorlar. Biz seçimi kazandığımız akşam “Ankara halkı bizi seçti. Asla zafer kazanmış saymıyoruz” Bize oy verenleri kazanamadık. Ankara’da şükür namazımızı kıldık, siz bizi ne sanıyorsunuz? Bunlara her şey helal, başkasına haram. Ben sayın bakana şunu söylüyorum. Bir lokma, bir hırka diye iktidara geldiniz. 20 yıl sonra servetiniz nasıl? Halkın fakirleştiği kesin. Ülke mülteci deposu olmuş, sınırlar delik deşik olmuş. Öğrenciler nasıl okuyacaklarını düşünüyorlar. Halk kirasını ödeyemiyor. Şimdi hangi bakanı geri getirelim diye uğraşıyorlar. Her ay Hazine Bakanı ve Maliye Bakanı değişiyor. Bakın bu ülkede teröristlerle işbirliği konusunda suçlanacak son kişi Kemal Kılıçdaroğlu’dur. Bu ülkeyi sıfır terörle aldılar. Şimdi getirdikleri hal bu. Şimdi vatanseverler. Bunlar mevsimlik vatanseverler. Artık bu ülkede nefret siyasetini sona erdirmenin zamanı geldi. Bütün 85 milyon insanı vatandaş kabul etmeliyiz. Bize oy vermeyenlere hain demiyoruz, hizmet götürmemezlik yapmıyoruz. 6 lider ortak noktada uzlaştılar. Ülkemizin dertlerine bir an önce çözüm bulacağız. Benim bildiğim iyi bir Müslümanın ağzından bal damlar. Kimseye iftira atmaz, yalan söylemez. Kılıçdaroğlu’nun diğerlerine kötü söz söylediğini hiç duymadım. Tatlı dil, merhamet, vicdan kelimelerinin ön plana çıktığı, kalkınmış Türkiye için birleştik. Birleşe birleşe kazanacağız. Çünkü ayrışmak istemiyoruz, çok çektik. Bu ülkenin ayrışmaya tahammülü yok. 15 Mayıs’ta genel başkanımızı ilk turda seçeceğiz. Sizler de geleceksiniz Kızılay’da karşılayacağız, Çankaya’ya kadar yürüteceğiz. Genel başkan yürümeyi seviyor. Bizler sizlere verdiğimiz sözleri tutmaya söz veriyoruz. Allaha emanet olun” dedi.

“ORTAK AKIL İŞ BAŞINA GELİYOR”

Daha sonrasında kürsüye çıkan isim Ekrem İmamoğlu ve eşi Dilek İmamoğlu oldu. İmamoğlu, “Yedinci ok hanımcılık yerleşti galiba, harikasınız. İzmir muhteşem görünüyor. Hatta ucu görünmüyor, harikasın. En son söyleyeceğimi baştan söyleyeyim. İzmir hazır mıyız? Her şey çok güzel olacak. İstanbul duymak üzere. Kazanıyoruz İzmir, kazanıyoruz. Millet kazanıyor. Hiç şüpheniz olmasın Millet kazanıyor çünkü sizlere güveniyoruz. İzmir’e güveniyoruz, Türkiye’ye güveniyoruz. Pırıl pırıl gençlere güveniyoruz. Hanımefendilere, beyefendilere, çocuklara güveniyoruz. Milletin evlatlarına güveniyoruz. Demokrasi aşığı milletimize güveniyoruz. Çünkü Cumhuriyetimiz kurulurken millet iradesi esas alındı. Millet iradesi öne koyuldu, o yol takip edildi. En son Ankara’da “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” denildi. Mustafa Kemal Atatürk bize hem cumhuriyeti hem milletin meclisini hem de demokrasiyi emanet etti. Millet ittifakı işte tam da Cumhuriyetin yolunu takip ediyor. Yine takip edilen yol, millet iradesini esas alan yol. Bu yol bize muhteşem bir dönem vaat ediyor. Millet ittifakı bu milletin ortak aklı, ortak ruhu, ortak birliği. 6 liderin ortaya koyduğu Millet İttifakı’nın birliği harika. İstanbul’u birlikte kazandık. Milletin iradesinin bir arada oluşuyla kazandık. Kemal Kılıçdaroğlu’na teşekkür ediyoruz. Millet ittifakının kadroları, milletin ihtiyacını esas alan kadrolar. Bu kadrolar liyakatli kadrolar. 15 Mayıs sonrasında Türkiye’nin her sorununa, başta şehirlerimiz, kadınlar, çocuklar, gençler, depremler başta olmak üzere bir nefer gibi çalışacak olan Mansur Yavaş, 11 belediye başkanımız, liderlerimiz, Kemal Kılıçdaroğlu liderliğinde olacak. Ortak aklı esas alan, milletin taleplerini dinleyen, asla ve asla insanları ayıt etmeyen, partizanlığı bütün devlet kademelerinden söküp alan. Esas olan millet ittifakının iktidarı milletin iktidarıdır. Esas olan biz bu süreci, Türkiye’nin İkinci Yüzyılı’nı sizlerle yürüteceğiz. Türkiye’nin sorunları çözülsün istiyoruz. Ekonomi rahatlasın istiyoruz, mutfaktaki yangın sönsün, paramız pul olsun istemiyoruz. Gençleri üretime, gençlerin teknolojileriyle  buluşturmak istiyoruz. Hep birlikte bunun için çalışacağız. Ortak akıl iş başına geliyor. Hazır ol Türkiye. Biz en büyük referansı şehirlerimizde yaşattık. Sahadaki demogojik cümlelere aldanmayın. Millet İttifakı’nın güçlü kadroları 86 milyon için seçimi kazanacak. Seçimi onlar kazanırsa milli irade, seçimi millet ittifakı kazanırsa darbeymiş. Hadi oradan! Millete daha önce çaldılar, hırsızlar dediler. Ama 13 bin oyu yeterli görmediler, 800 bin oyla Osmanlı tokadı attılar. Kazanıyoruz, bunu aklınızdan çıkarmayın. 86 milyonun iktidarı geliyor. Bir avuç insan kaybediyor, ben bilirim diyen akıl kaybediyor. Ben her şeyin sahibiyim diyen akıl evine gidiyor. Sizin güzel bir sözünüz var. Az nereye çoğun yanına. Birileri yolunu kaybetmiş olabilir, birileri ben hafif sağa gideceğim hafif sola gideceğim diyor olabilir. Sevgili gençler bu seçim sizin seçiminiz. Önümüzdeki 25-50 yılın seçimi. Cumhuriyetin ikinci yüzyılının seçimi. Gençliğimiz var, yolumuz uzun. O zaman asla bölünmeyeceğiz. Oylarımızı bölmeyeceğiz. Cumhurbaşkanlığında oyumuz 13. Cumhurbaşkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’na. Oyumuzu bölmeyeceğiz. Böldürmeyeceğiz. Oylarımız Millet ittifakına. İşte yerli ve milli olmanın, demokrasiye sahip çıkmak olduğunu, 86 milyon insanımıza eşit gözle bakabilmenin, hak, hukuk ve adaletin takipçisi olmanın olduğunu aklımızdan çıkarmayalım. Onların devri bitti. Dinleyenleri bile yok. Gülüp, geçin. 14 Mayıs’a hep birlikte hazırlanmaya, kalan günlerimizi eşimizle dostlarımızla konuşmaya, sandıklara sahip çıkmaya, Türkiye gönüllülerine üye olmaya hazır mıyız? Oy patlaması bekliyoruz. Bu seçim bir siyasi parti seçimi değil. Bu seçim 86 milyon insanın kazanacağı bir seçim. Önümüzdeki ikinci yüzyılın pırıl pırıl geleceği için bir seçim. Size söz 15 Mayıs sabahı pırıl pırıl bir güne uyanmaya, oksijeni bol, içinize çekiyorsunuz mis gibi demokrasi, mis gibi eşitlik, mis gibi liyakat, mis gibi kadınlara özgürlük, mis gibi hak, hukuk, adalet” dedi.

“OTORİTENİN GÖRMEZDEN GELDİĞİ İNSANLAR KAZANACAK”

Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve eşi Zeynep Babacan ile birlikte mitinge katıldı. Babacan, “Bu ne güzel coşku, heyecan. İzmir 15 Mayıs sabahına çoktan uyanmış. Güzel İzmir’in dağlarına bahar çoktan gelmiş. İzmir umut dolu, neşe dolu. Gençler, iktidar iş var ama beğenmiyorlar diyor. Beğenmediğiniz ne varsa haklısınız. Bugünkü hayatınız, çocukken hayal ettiğiniz hayattan farklıysa elbette beğenmeyeceksiniz. Beğenmediğiniz ne varsa haklısınız gençler. Gençlere sesleniyorum. Bu ülkenin sizlere bir gençlik borcu var. İstediklerinize kavuşamıyorsunuz farkındayız. Her alanda Avrupa standartlarını yakalamış bir Türkiye. Demokraside, temel hak ve özgürlüklerde, eğitimde, ekonomide, sağlıkta, sanatta en iyisini hakkediyor. Bu ülke çok büyük, güçlü fakat maalesef kötü yönetiliyor. Kötü yönetildiği için bu durumdayız. Dürüst insanlar iş başına geldiğinde bu ülkenin nasıl kanatlandığını gördük. Türkiye maalesef dünyadan koptu. 13 Mayıs’ta dünyada Eurovision şarkı yarışması konuşulacak. Ama biz artık katılmıyoruz. Merak etmeyin hepsini geri getireceğiz. Ünlü şarkıcıların hepsi Türkiye’ye geldi. Yine onları dinleyeceğiz inşallah. Togg hayali olan gençler, iktidar işte ürettik diyor. Gençler alıp, binsin diye imkan yaratacağız. Telefon, bilgisayar, otomobil, ev almak herkes için kolaylaşacak. Bunlar çok çabuk gerçekleşecek. 14 Mayıs seçimi aslında iki tercihli bir referandum. İzmir çoktan tercihini yaptı. Otoriterlik mi demokrasi mi? Keyfilik mi hukuk mu? Baskı mı özgürlük mü? Tek akıl mı ortak akıl mı? Korku mu umut mu? Öfke mi sevgi mi? Yoksulluk mu zenginlik mi? Kara kış mı bahar mı? Bakın seçmek çok kolay. İnşallah bu seçimde böyle kolay olacak. İzmir’in tercihi neyse tüm Türkiye onu seçecek, göreceksiniz. Tercih net. 14 Mayıs’ta birinci oy pusulasında sayın Kılıçdaroğlu’nun 13. cumhurbaşkanı olmasına evet diyecek miyiz? İkinci pusula da ister Deva için ister Gelecek için ister Deva için ister CHP için evet diyecek miyiz? Söz mü? 15 Mayıs sabahı havada daha fazla oksijen var diyeceğiz. Özgürlüğün oksijenini yaşayacağız. Bu seçimi, çiftçi, esnaf, öğrenci, emekli, işçi, otoriterlerin görmezden geldiği insanlar kazanacak. Tüm Türkiye kazanacak” diye konuştu.

“14 MAYIS’TA ‘YETTİ GARİ’ DİYECEĞİZ!”

Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal ise konuşmasında, “Damlardaki kan, saçaklardaki buz, kanı kaynayan suya dar geliyor. Haberin var mı, oluklardan akan sesten bahar geliyor. Uçmak hevesinde bahar geliyor. Demokrat İzmir, Cumhuriyetin varlığını pekiştiren şehrimiz bugün buraya irade koyan, alın teri koyan, başta sizler olmak üzere tüm İzmirli hemşehrilerimi canı gönülden selamlıyorum. 9 Eylül’de Türk milletinin 300 yıllık gerileyişi denize döküldü. O açıdan İzmir bizim için çok kıymetli. Türk milletinin bu coğrafyada varlığını sorgulayanlara karşı, vatan toprağının barında, kutlu bir şehir. Türk tarihi önünde bir kez daha bu şehir irade koyuyor. Sizlere ne kadar teşekkür etsek azdır. Demokrasi meşalesini bütün dayatmalara rağmen yere düşürmediniz. O açıdan teşekkür borcumuz var. Bu meydan bu aziz milletin, yarınlarının müjdesidir. İnanın buna. Türk insanlarının arasına duvarlar örmeye çalışanlara bu meydan cevaptır. Birileri bu aziz millete, 20 yıldır deli gömleği giydirme teşebbüsünde. Bunlar nafile çabalar. Mutlak güç istediler, verildi, dilimizden dökülenler kanun oldu, şaibeli bir referandumla onu da geçirdiler. Dediler ama bu keyfi rejimin fiilen ve resmen işlemeye başladığı günden bugüne bu milletin sofrada ekmeği küçüldü. Gençleri daha fazla iş bulamaz hale geldi. Türkiye’yi küme düşürerek, içe kapatarak, kendi siyasi hedefleriyle gidebileceklerini düşündüler. Bugün milletin iradesini boğmaya çalışıyorlar. Bir İç İşleri Bakanı var. Diyor ki ’14 Mayıs 2023 seçimleri bir darbe girişimiymiş’ Anadolu’da güzel bir söz var. Takke düştü, kelle göründü deriz. İşte bu beylerinde zihinlerinin nasıl çalıştığını, ortaya döküyor. Demokrasiye bu iktidar mensupları hiçbir zaman buna inanmadılar. Alınları ak değil. Şimdi Türk milletinin kendilerine mazeret bırakmayacak şekilde kalkınma planı uygulama zamanı vermesine rağmen vaatte bulunuyorlar. Utanın. 21 yılın itiraf namesini sundular. Bizden çalarak yapıyorlar. O işi iyi biliyorlar. Mülakatı kaldıracaklarmış, 21 yıldır ÖSYM’de soruları çaldırdınız. Mülakatlarla milyonların hakkını yediniz. Şimdi bu kayırmacılığı, ahbap çavuş düzeninin bunlar yapmamış gibi vaatte bulunuyorlar. Adalet işlemiyor. Türk demokrasisinin belki de en zor sınavına doğru yol alıyoruz. 14 Mayıs; hukuksuzluklara, yolsuzluklara, haram saltanatına “yeter” diyeceğimiz bir gün olacak. “Yetti gari” diyeceğiz! Türkiye’de terör örgütleriyle yapma imtiyazı Erdoğan’da. Terör örgütleri, FETÖ bitti. Şimdi de Gaffar Okkan’ın katillerini aday listelerinden aday yaptılar. Bizim vatanseverliğimiz bu mevsimlik milliyetçiler gibi asla olamaz. Karanlıkta renkleri seçebilme imkanımız yoktur. Her birimizin siyasi aidiyetleri var, farklı kimleri var ama bugün 6 siyasi parti olarak renklerimizi bir kenara bıraktık. Yarın ki Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Kemal Kılıçdaroğlu önünde bir irade koyduk. Bu iradeyi hep birlikte ortaya koyacağız. Dünümüzü çalanlara, yarınlarımızı çaldıracak mıyız çaldırmayacak mıyız? Çaldırmayacağız. Bu haram saltanatına hep birlikte son vereceğiz. Herkesin hukuktan emin olduğu, işleyen bir serbest piyasa düzenini, eşit fırsatlar ülkesini hep birlikte ayağa kaldıracağız. 14 Mayıs’a az kaldı. Şafak 14 dedi. Bu mücadeleyi, o sürece kadar büyüteceğiz” şeklinde konuştu.

“HİÇBİR GÜÇ MİLLİ İRADEYE ENGEL OLAMAYACAK”

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu da “Milli hakimiyetimizin kader şehri İzmir’in istiklal aşığı insanları sizleri saygıyla selamlıyorum. Milletimizin yeni bir ufuğa ihtiyacı var. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına yeni bir ufuk çizmek için buradayız. Biz buraya yeni bir kader yazmaya geldik. Farklı siyasi partilerden gelen genel başkanlar olarak huzurunuzdayız. Bu tabloyu ortaya çıkarmak için çaba sarf eden Kemal Kılıçdaroğlu’na çok teşekkür ediyorum. Bu manzara kolay olmadı, aylarca görüştük ama şahitsiniz hiçbir şeyimiz gizli olmadı. Her şeyi şeffaf bir şekilde, dökumanlarla ortaya koyduk. Ya Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi devam edecek ya da milletimizi birleştiren Millet İttifakı galip gelecek. 14 mayıs günü sadece bir cumhurbaşkanı değil, ikinci yüzyılı ortaya koyacağız. Aramızdaki farklar: Demokrasi ve özgürlükler, insan hakları, yamalı bohça cumhur ittifakı yoluna devam edemeyecek. Dezenformasyon yasası gibi medya baskıları devam edecek. Biz gelirsek, size söz özgürlük alanlarını genişleteceğiz, hiçbir vatandaş dışlanmayacak, ötekileştirilmeyecek, gençler attıkları tweet dolayısıyla cezalandırılmayacak. Herkes istediği gibi yazacak, istediği gibi giyinecek, istediği gibi inanacak, yaşayacak. Bu bizim size sözümüzdür. Biz de sizden söz bekliyoruz. Bu özgürlüklerin hayata geçmesi, kutuplaştırmanın bitmesi için, demokrasi için yola çıktık. Bu değişiklikler için söz veriyor musunuz? Adalet. ‘Devletin dini adalettir’ inancından geliyoruz. Adaletin olmadığı yerde huzur olmaz, umutla bakış olmaz. Bugün talimatla yürüyen yargıyı tam ve bağımsız yargıya dönüştüreceğiz. İlk olarak Sinan Ateş’in katillerini bulup, mahkemeye çıkaracağız. Hiç kimse işlediği cinayeti, suçun üstünü örtemeyecek. FETÖ borsaları kurulamayacak, talimatla değil, vicdanla karar veren hakimlerin yargısı gelecek. İnsan onuruna yakışır bir hayat standardı ve ekonomik düzen. Bu ucube cumhurbaşkanlığı sistemi, fakiri daha fakir, zengini daha zengin yaptı. Çiftçimiz üretti, faizciler yedi. İşçimiz emeğinin karşılığı olan ücreti aldığında ücreti enflasyona ezildi. KKM adı altında satılan paraların tek tek hesabını soracağız, millete dağıtacağız. Bize destek verecek misiniz? Söz mü? Size siyasi ahlak, temiz siyaset sözü veriyoruz. Türkiye’de yolsuzluk düzeni hakim. Her gün sosyal medyada videolar izliyorsunuz, kimse hesap sormuyor. Kimse siyasi ahlak dışında hareket edemeyecek. Siyaseten zenginleşme dönemi bitecek. Herkes mal beyanında bulunacak. Devletimizin kurumları büyük ölçüde yıprandı. Bütün bir tarihimiz kurumlar tarihidir. Mülakatlar üzerinden niteliksiz insanlar kadroları doldurdu. Bir bakan, gözümdeki ışığa bakın diyorsa cebindeki para şıkırtısını örtmeye çalışıyordur. Türkiye Cumhuriyeti devletini bütün kurumlarıyla ayağa kaldırmaya çalışacağız. Dünyaya açık, onurlu bir ülke olacağız. Dış politikası, temiz siyaseti, şeffaflığıyla örnek alınan bir ülke olacağız. Binalı Yıldırım’ı belediye başkanı bile yapmadınız. Bakın geçen gün ne diyor: 14 Mayıs’ta yabancı istilacılara memleketi terk etmeyeceğiz. İzmir’den sesleniyorum: Bizler yabancılarla ilişkiler içinde değiliz. Ama Kemal Kılıçdaroğlu ile tarihimizde olmadığı gibi geleceğimizde de hiçbir Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’na ‘Aptal olma’ diye mektup yazılamayacak. Binalı Yıldırım, ‘önce sen yurt dışındaki milyar dolarları ülkemize getir, sonra yabancı istilasından bahset’ diyorum. Hangi metnimizde gördün Erdoğan, ‘Diyanet’in kapatılacağını?’ Nereden çıkartıyorsunuz? Milletin bir kesimini diğerine düşman etmek için yapıyorsunuz. Soylu’nun kafasında darbe mantığı var. Yüreğinize korku salmak istiyorlar. Korkmadık, korkmuyoruz, korkmayacağız. Hiçbir güç milli iradeye engel olamayacak. Cumhur İttifakı’na oy verecek kardeşlerim, sakın aldanmayın, millet ittifakına oy verirseniz kazanımlarınızı kaybedersiniz. Biz 6 lidere güveniyoruz diyeceksiniz. Hiçbir kazanımınız kaybolmayacak. Kılıçdaroğlu’nun başörtüsü yasasını Erdoğan sulandırdı, rafa kaldırdı. Bu ülkeyi ayrıca hiçbir terör örgütüne bırakmayız. Kendisi gibi düşünmeyen herkesi ‘terörist’ ilan eden bu demokrasi düşmanlarına asla geçit vermeyeceğiz. Türk, Kürt, sünni, alevi, muhafazakar istediği gibi yaşayacak. Savunma sanayinin gücünü de daha da güçlendireceğiz” dedi.

“ERDOĞAN’I EMEKLİ EDECEĞİZ”

İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’de eşi Tuncer Akşener ile kürsüye çıktı. Konuşmasında, “İzmir’e tarih bilgisi olmayanlar ‘Gavur İzmir’ dediler. Ama İzmir insanlara gavur olmamayı öğreten şehirdir. Bugün burada gördüğüm İzmir, kararını vermiş. Atatürk’ümüzün bıraktığı emanete sahip çıkan İzmir, bizi bölen, vatandaşlık satan, 10 milyon Suriyeliyi ülkemize dolduran İzmir’i bugün burada görüyorum. İzmir’e ‘gavur’ diyenler Cumhuriyetin kurucularına da ‘iki ayyaş’ dediler. Sonra o söze karşı, kadınlar, gençler ayağa kalktı. 14 Mayıs akşamı inşallah, mutlaka 13. Cumhurbaşkanı sayın Kemal Kılıçdaroğlu seçilecek. Sayın Erdoğan ve arkadaşlarını da nezaketle emekli edeceğiz. Özellikle Cumhuriyet Halk Partisi seçmeninden, her aileden bir oy istiyorum. Çünkü şu ana kadar en çok eziyet gören benim. Bir anaya, babaanneye, eşe söylenmeyecek söz söylendi. Bize ‘sürtük’ dendi, bana ‘fosforlu’ dendi. Bana kocasını aldattı dendi. Bu benim için ölümdü. İşte şimdi, hangi partiye oy verirseniz verin her aileden bir oy istiyorum. Ailem, torunum için istiyorum. Çünkü bu mücadeleyi verebilmek için size ihtiyacım var. Biz bunu birlikte başaracağız. Biliyorum İzmir istibdata karşıdır. Biz Hasan Tahsin’in yaptığı gibi, kalbini, hayatını, her şeyini ortaya koyanın evlatları olarak: ‘Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet’ diyoruz” ifadelerini kullandı.

“İZMİR’DE 215 BİN 650 GENÇ İLK KEZ OY KULLANACAK”

Son olarak, 13. Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve eşi Selvi Kılıçdaroğlu kürsüye geldi. Kılıçdaroğlu, “Kuruluşun ve kurtuluşun, Hasan Tahsinlerin kenti İzmir’deyiz. Benim umudum sizlersiniz. Beraber, birlikte, Türkiye’nin içine düştüğü bu durumdan birlikte mücadele ederek, sandığa giderek, ülkemizi aydınlığa çıkaracağız. Söz mü? Ben de size söz veriyorum. Bay Kemal’in sözünü veriyorum, ne olursa olsun bütün engelleri yıkacağım. Türkiye’yi aydınlığa çıkaracağım. Adaleti birlikte gerçekleştireceğiz. Herkes için adalet olacak. Hiçbir ayrım yapmayacağız. 85 milyonu kucaklayacağız. Kim haksızlığa uğradıysa, bay Kemal onun yanında olacaktır. Çünkü adalet kavramını büyütmemiz lazım. Adalet her yerde olmalı. Birlikte sağlayacağız. İzmir’de ilk kez sandığa gidip oy kullanacak genç sayısına baktım. 215 bin 650 genç ilk kez sandıkta oy kullanacak. Bu seçimler, kadın erkek eşitliğini sağlama, kucaklaşmak, barışmayı sağlama seçimi, Türkiye’ye demokrasi getirme seçimidir. 5 milyon 300 bin genç ilk kez sandığa gidip oy kullanacak. Gençler tarihe bir not düşecekler. Onlar daha ileriki yaşlarında çocuklarına şunu anlatacaklar: Türkiye’de otoriter bir yönetim vardı. Sakın tweet atma, başımız belaya girer diyen anne babalarımız vardı. Biz 14 Mayıs’ta seçime gittik, ülkenin kaderini değiştir diyecek. Türkiye’nin dünya ile rekabete ihtiyacı var. Bunu yapacağız. Cumhuriyetin İkinci Yüzyılında Cumhuriyetimizi şahlandıracağız. Lütfen oyunuzu kullanın, sandığa gidin. Türkiye’yi, gerçekleri daha önce MHP ve Ak Parti’ye oy verenlere anlatın. Bu ülkeye baharları, huzuru, kardeşliği getireceğim. Hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği güzel bir ülke inşa edeceğim. Çiftçi üretecek, herkes kazanacak. Kırsalda hiçbir kadının, gencin aç ve yoksul kalmamasını sağlayacağız. Her kadının sosyal güvencesi olacak. Her kadın evladını huzur içinde okula gönderecek. İstanbul’un nüfusu iki buçuk yıl içinde 5 milyon azalacak. 5 yıl içinde 300 milyar dolar para gelecek, bunların tamamı yatırıma ayrılacak. Dışarıya götürdükleri 418 milyar dolar var, o parayı son kuruşuna kadar alıp Türkiye’ye getireceğim. Endişe etmeyin. Parayı uluslararası hiçbir mahkeme, bir ülkenin soyulmasına izin vermemez. Gidip Amerika’da çiftlikler alacak, İngiltere’de villalar yapacaklar. Bay Kemal bunları yemez. Son kuruşuna kadar getireceğim. Emekli ve üretici kardeşlerim size sesleniyorum. Bayram ikramiyesini ben söyledim, ısrar edince bin TL verdiler.Şimdi seçime gidiyoruz diye biraz artırdılar ama önümüzde Kurban Bayramı var. Millet İttifakı’nın iktidarında 15 bin TL alacaksınız. Sen parayı nereden bulacaksın? diyorlar. Beşli çeteden alacağım parayı herkese vereceğim. Beşli çete ‘Kılıçdaroğlu kazanırsa’ diye telaş içinde. Geleceğim, seçileceğim. Polis arkadaşlarımızın da dertlerini biliyorum. 3600 ek göstergeyi söyledim. Polisleri 24 saat çalıştırıyorlar. İnsan kardeşim bunlar, makine değil. Düşünmüyorlar, sadece sarayı düşünüyorlar. Onlar yandaş için, Bay Kemal sadece vatandaş için çalışır. İşsiz olan bir çocuk evdeyse, anne de baba da huzur yoktur. Bugün milyonlarca evde işsiz gençlerimiz var. Hepsi sıkıntılı. Evlerde huzur yok. Bunları çözeceğiz. Köylerdeki bütün okulları açacağız. 100 bin öğretmen ataması yapacağız. Kırsalda; veteriner hekim, ziraatçi, öğretmen olacak. Üretene, alın terine değer vereceğiz. Her şeyi dışarıdan alıyoruz. Çiftçimiz bunu yapabilir. Ama siyasi tercih var: Onları yoksulluğa mahkum etmek. Bunu değiştireceğiz. Saraylarda asla gözüm yok. Mustafa Kemal’in mütevazi Çankaya’sına gideceğiz, orada halka hizmet edeceğiz. Saraylarda 6 yerden aylık alanlar var, keseceğim, kapının önüne koyacağım. Endişe etmeyin. İklim değişikliği nedeniyle orman yangınları giderek artıyor. 16 uçağı var. 16 uçağı da satacağız, orman yangınları için uçak alacağız, orman yangınları söyleyeceğiz. İşsizlik bütün kötülüklerin anasıdır, bitirmek siyasal iktidarın görevidir. Her şey çok güzel olacak! İnanın bu ülkeye baharları getireceğiz. Her evde huzur, bereket olacak inanın. Halk için halkla beraber üreteceğiz, kazanacağız” diye konuştu.

Mitingin sonunda da tüm liderler ve eşleri İzmir halkını sahneye çıkarak hep birlikte selamladı.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun miting alanına vapurla giriş anı ise şu şekilde:

Haber Merkezi

(Y.K.)