Gündoğdu meydanında bu kez emekçiler yer aldı

 İzmir’in etkinlik noktası olan Gündoğdu Meydanı, 3 gün boyunca önemli etkinliklere sahne oldu. Önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, ardından Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun mitinginde önemli anlara sahne olan Gündoğdu Meydanı, 1 Mayıs’ta ise işçilerin bayramına ev sahipliği yaptı.

“İLK DEFA DÜZENİ DEĞİŞTİRMEYE ÇOK YAKINIZ”

Miting öncesinde konuşma yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “İlk defa bu düzeni değiştirmeye çok yakınız. Çok yakında gasp edilen haklarımızı geri alacağız. Halkımıza geri vereceğiz, göreceksiniz. Bugüne kadar çoğumuzu gömmeye çalıştılar. Denizleri, Uğur Mumcuları gömmeye çalıştılar. Biz gömüldükçe daha çok çıkarız, çoğalarak geliriz. Bundan sonra da çoğalmaya devam edeceğiz. Göreceksiniz haktan ve emekten yana bir iktidarı beraber kuracağız” ifadelerini kullandı.

“DEPREMİN ACISINI UNUTTURAMAYACAKLAR”

1 Mayıs için hazırlanan ortak metni ise DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı okudu. Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremleri hatırlatan Sarı, “Doğal bir felaketin insan eliyle son birkaç yüzyılın en büyük trajedilerinden birine dönüşmesine neden olanlar, göstermelik açıklamalarla, birkaç tutuklamayla kendilerini işin içinden sıyıramayacaklar. Ant olsun ki, yaşamını yitiren her bir canlının, denetimsizliğin, rant politikalarının yol açtığı yıkımların er ya da geç hesabını soracağız! Her gün yaptıkları sahte açılış törenleriyle, doğalgaz aldatmacasıyla, savaş silahlarını sahneledikleri gösterileriyle bizlere depremin acısını unutturamayacaklar” dedi.

“YARGI ELİYLE SİYASİ OPERASYON”

 Depremde sadece kentlerin değil devletin kurumlarının da çöktüğünü belirten Sarı, “İşçiden alıp patronlara verdiler; fakirden çalıp zenginin kasasını doldurdular, dar gelirliden alıp çetelere kaynak aktardılar; rant için kentleri ve doğayı betona boğdular; asırlık yardım kurumlarını bile depremde çadır satar hale getirdiler; doğal afetleri felakete çevirdiler: Sözün özü memleketi bir şirket gibi yönettiler ve sermayedarlara ülkeyi peşkeş çektiler.  Aynı amacı güdenler seçime giderken en faşizan, en gerici ittifak çatısı altında birleştiler. Ortak noktaları Kürt sorununda inkâr ve güvenlikçi politikaları, kadın karşıtlığı, gericilik, barışa karşıtlık, demokrasinin ortadan kaldırılışıdır. Bunların bize reva gördüğü Kayyum düzenidir, ihraçlardır, adaletsizliktir, tekçiliktir, militarizmdir, işkencedir, cezaevlerinde insanlık dışı uygulamalardır. Yargı eliyle siyasi gözaltı operasyonlardır” şeklinde konuştu.

DEMOKRASİ VURGUSU

Türkiye’nin geleceğinin inşasının işçilerin, emekçilerin, kadınların, gençlerin elinde olduğunu dile getiren Sarı, “Ülkemizde 24 Ocak ve 12 Eylül ile başlayan iktisadi ve siyasal açıdan, baskıcı rejim, geçmiş yarım asırda giderek kurumsallaştı. Kuvvetler ayrılığı ortadan kalktı, tüm kuvvet tek kişide toplandı, denge ve denetleme mekanizmaları işlemez oldu. Yargı bağımsızlığını ve tarafsızlığını tamamen yitirdi. Başkanlık rejimi hayata geçirildi ve adalet, demokrasi, barış ortadan kalktı. Demokrasi 5 yılda gidip oy vermek değildir sadece. Demokrasi, hayatın her alanında ve her anında tüm toplumsal kesimlerin, söz ve karar sahibi olmasıdır, karar mekanizmalarına ve yönetime etkin ve sürekli katılımıdır. Nüfusun dörtte üçünün ücret geliriyle yaşamını sürdürdüğü bir ülkede işçilerin, emekçilerin; emeğiyle geçinenlerin yönetimde söz ve karar hakkını olması, demokratik bir ülke hedefine ulaşabilmek için zorunluluktur” diye konuştu.

“GÜVENCESİZLER CUMHURİYETİ”

Türkiye’nin her alanda “Güvencesizler Cumhuriyeti” haline geldiğini belirten Sarı, “Kadın işsizliği ve güvencesiz, kayıt dışı çalışma ortamlarında taciz, şiddet ve mobbing her geçen gün artmaktadır.1 Mayıs’ta işte tam da bu köhnemiş düzene karşı bizler buradayız, bir aradayız. İnsan hakları, barış ve sosyal adalet, örgütlenme özgürlüğü, sendikal haklar ve insan onuruna yaraşır koşullarda yaşayabilmek için azim ve kararlılıkla kavgamızı sürdüreceğiz. Bizi içine hapsetmeye çalıştıkları karanlığı yırtacağız. Şimdi, eşitlikçi, özgürlükçü, demokratik, bilimsel bir ülke yönetimine hiç olmadığı kadar ihtiyacımız ve bunun gerçekleşmesi için bir seçeneğimiz var: o da bu iktidarı göndermek!” dedi.

HÜKÜMET İSTİFA SLOGANI

Gündoğdu Meydanı’nda binlerce işçi miting için hazır bulundu. Meydanda en çok atılan slogan ‘Hükümet istifa’ oldu. Mitinge; işçilerin yanı sıra siyasi partiler, dernekler ve odalar katıldı.

Haber Merkezi

(Y.K.)