- Haberler
- İzmir
- Hava ısındı, haritalar açıldı: Şirince Köyü'ne gitmek için en güzel zaman ne zaman? Giden İzmirli fotoğraf çekmeden duramıyor
Hava ısındı, haritalar açıldı: Şirince Köyü'ne gitmek için en güzel zaman ne zaman? Giden İzmirli fotoğraf çekmeden duramıyor
İzmir'de havalar ısınınca vatandaşlar gidecekleri yerleri planlamaya başladılar. Şirince Köyü planı olanlar ise gitmek için en uygun zamanın ne zaman olduğunu merak ediyor. Şirince'ye gitmek için en uygun zaman açıklandı.

15 Mayıs 1919 da Yunanistan işgal amacıyla İzmir’e çıkartma yapar. Şirince (KIRKINCA)ya girdiklerinde büyük coşkuyla karşılanırlar. O sırada Kırkınca Osmanlı uyruğundadır. Fakat halkı kendini Yunanlı kabul ederek gönüllü olarak yunan ordusuna yazılmak üzere İzmir’e gider. Urla, Kokluca, Bornova ve Kuşadası’ndan gelerek toplanan gönüllü askerlerin başına yunanlı subaylar verilir. Amaç diğer müttefikleriyle birlikte Anadolu’yu paylaşmaktır.
Ancak Kurtuluş savaşını noktalayan 22 Ağustos 1922 Büyük taarruz zaferi ve hemen ardından 9 Eylül 1922 de İzmir’in düşmandan kurtarılmasından sonra daha önce bu yörede yaşayan Rum köylülerinin çoğu Yunanistan’a göç ederler.
Böylece Kırkınca birkaç yaşlısı dışında, ıssız bir köy hüviyetine girer. Nihayet 1924 göçmen mübadelesi ile Yunanistan’dan (Selanik, Provusta, Kavale v.b.) gelenlerin buraya yerleştirilmeleriyle köy yeniden canlanmaya başlar ve zamanla bugünkü duruma gelir.
Cumhuriyet’in ilk yıllarında Çirkince’yi ziyarete gelen zamanın İzmir Valisi Kazım Dirik Paşa’yı köyün öğretmeni Muallim Suat Bey, yazıp bestelediği “köy marşı” ile karşılayınca Vali Bey çok duygulanmış ve köyün adının bundan böyle Şirince olarak değiştirilmesini söylemiş. Kendisi bu güzel yörenin Çirkince adı alamayacak kadar güzel olduğunu ileri sürerek bundan sonra güzelce olarak adlandırılmasını istemiş olabilir.
Köye ilk girdiğinizde öncelikle kültürel mimari dokusu dikkatinizi çeker. Günümüzde Rum zamanından kalma 200 civarında ev bulunmaktadır. Eğimli arazisi nedeniyle evler eğime paralel olarak dizilmiş ve sıralı bir görüntü sunar.
Köyde evler dışında fırınlar, kahveler ve çeşmeler de dikkat çekiyor. 19. yüzyılda yapılan Aya Yani ve Aya Dimitri kiliseleri köyün tarihi yapılarından sadece ikisidir. Köyün bir de ilkokul binası bulunuyor. Bu bina Şirince topografyasını anlayabilmek adına önemli bir konumda. Çünkü buradan evler, bahçeler ve dağlar rahatlıkla izlenebiliyor.
Çarşıda köylülerin kendi ürünlerini sattığı küçük tezgahlar da var. Bunlarda ne ararsanız bulunur. El işlerinden sabunlara, zeytinyağından pekmezlere bal, reçel, hatıra eşya, daha neler neler…
Bu güzel köy, gezerken acıktığınızda ise size fazlasıyla seçenek sunar. Radikası, ot kavurmaları, şevketi bostanı, kabak çiçeği dolması ve şurada sayamayacağımız çeşitte mevsimine göre Ege ve Girit mutfağının birçok lezzetini tadabilir, gözünüz ve nefesiniz gibi midenize de ziyafet çekebilirsiniz.
Burada gezmek, yemek içmek sizi kesmedi mi? Haklısınız. Çünkü insan Şirince’ye bir geldi mi burada sabahı karşılamak ister. Bunun için köyde pek çok konaklama imkanı var. Eski Rum konakları, pansiyonlar, butik oteller. Köy dokusunu koruyan size Anadolu konukseverliğini sunan bu otellerde birkaç gün konaklayabilir.
Köy Meydanı’nı gören eski kahvede kumda pişirilmiş keyif kahvesi yudumlamadan, adı gibi kendisi de şipşirin olan köye Şirince’ye veda etmeyin.