Her 100 kişiden biri Çölyak hastası!
Toplumda yaklaşık her 100 kişiden birinde görülen çölyak hastalığına karşı uyaran Medipol Mega Üniversite Hastanesi Gastroenteroloji...
Toplumda yaklaşık her 100 kişiden birinde görülen çölyak hastalığına karşı uyaran Medipol Mega Üniversite Hastanesi Gastroenteroloji Bölümünden Prof. Dr. Gülbanu Canbaloğlu, çölyak hastalığının genetik olduğunu belirterek,“Hasta insanların 1. derece yakınlarının çölyak hastalığına yakalanma olasılığı yüzde 10 civarındadır. Çölyak hastalığı ince bağırsağın, tahıl ürünlerinde bulunan gluten adlı proteine karşı ömür boyu süren hassasiyetle giden bir emilim bozukluğu hastalığıdır. Buğday, arpa, çavdar ve yulaf gibi tahıllar gluten içerir. Alınan besinler ince bağırsakta bileşenlerine ayrıştırılıp bağırsak mukozası üzerinden kana karışır. Vücudumuzun yeterince gıda alabilmesi, ince bağırsakta çok sayıda bulunan ve eldiven parmaklarını andıran villus çıkıntıları olarak adlandırılan kıvrımlar tarafından sağlanır. Çölyak hastaları glutenli yiyecekler tükettiklerinde villus çıkıntıları ve kıvrımları tahrip olarak azalır ve küçülür. Böylece bağırsak emilim yüzeyi azalır ve alınan gıdaların emilimi bozulur. Sonuçta beslenme yetersizliği, arkasından da hastalık belirtileri ortaya çıkar” diye konuştu.
GLUTENSİZ BESLENME
Çölyak tanısı ve tedavisinde uygulanan yöntemleri açıklayan Canbaloğlu, “Çölyak hastalığı tanısı için spesifik antikorlar vardır, kandan bu antikorların bakılması gerekir. Antikor pozitif olan hastalarda endoskopi yapılıp ince bağırsaktan biyopsi alınarak tanı konulur. Olguların çok büyük bir kısmında çölyak hastalığı spesifik antikor bakılması ve endoskopi yapılarak ince bağırsak biyopsi alınması tanı için yeterlidir. Bazı hastalarda genetik test yapılması gerekebilir. Çölyak hastalığının halen spesifik bir ilaç tedavisi yoktur, bu konuda çalışmalar yoğun bir şekilde devam etmektedir. Hastalığın tedavisinin temel unsuru glutensiz beslenmektir. Glutensiz beslenmek dışında dikkat edilmesi gereken durumlar vardır. Marketlerden besin ürünleri alırken gluten içerip içermediğine dikkat edilmelidir. Tahta kaşıklar, ekmek kesme tahtaları ne kadar yıkanırsa yıkansın içine gluten girebilmektedir. Bu yüzden tahta dışı materyaller tercih edilmelidir. Ayrıca; ruj, şampuan, dudak nemlendirici, krem, vücut losyonu gibi ürünleri alırken de gluten içerip içermediği kontrol edilmelidir” ifadelerini paylaştı.
DİYET GEREKLİ
Çölyak hastalarının beslenmesinde dikkat edilmesi gerekenlere değinen Canbaloğlu, “Çölyak hastalığı olan bireyler ömür boyu glutensiz beslenmelidir. Diyette; arpa, buğday, çavdar, yulaf olmamalıdır. Galeta unu ile kızartılmış tavuk, balık gibi et ürünleri, malt kullanılan içecekler, gluten içeren hazır çorbalar, köfte, pane harçları gibi hazır çeşniler, sirke, çikolata, puding, sakız, ketçap, mayonez, dondurma gibi gıdaların gluten içerenleri tüketilmemelidir. Marketlerden ürün alırken ürün etiketi dikkatlice incelenmelidir. Dışarıda yemek yerken de son derece seçici davranmak gerekir. Mısır unu ve pirinç tüketilebilir. Tüm sebzeler, meyveler, bakliyatlar, katkısız katı ve sıvı yağlar, yumurta, bal, reçel, zeytin, et, balık, tavuk, kestane unu, nohut unu, soya unu, evde çekilmiş baharatlar gluten içermeyen gıdalardır. Çölyak hastalığındaki beslenme planının oluşturulması adına profesyonel olarak diyetisyen desteği almak istemsiz maruziyeti engelleme, yeterli kalori ve vitamin içeriğini düzenleme açısından yararlıdır. Glutensiz beslenme ile ince bağırsak hasarının düzelmesi ve hastalık bulgularının düzelmesi mümkün olduğundan diyet konusunda çok özenli ve uyumlu olmak gerekmektedir” açıklamalarında bulundu.
Haber Bülteni