Her basamakta ayrı bir acı var

Aysun Güler/ Yeni İzmir- Her hafta Pazar günleri, Konak Eşrefpaşa Pazarı’nın yanındaki caddede sağlı sollu ikinci...

Her basamakta ayrı bir acı var
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Aysun Güler/ Yeni İzmir- Her hafta Pazar günleri, Konak Eşrefpaşa Pazarı’nın yanındaki caddede sağlı sollu ikinci el ürünlerin satıldığı tezgahlar kuruluyor. Dün ise tezgahların caddeden aşağıya, merdivenlere indiğini gördük. Sebebi ise zabıta ekiplerinin gelip tezgahlarını kaldırması… İnsanlar güç bela, ter kan içinde kurdukları tezgahları, sabahın ayazında toplayıp aşağıya tekrar kurmuş.

”TORUNUMA BAKIYORUM”

Merdiven başında ikinci el ayakkabı, kıyafet satan Songül Aygün ekonomik sıkıntılardan dolayı tezgah açtığını söyledi. Babasından kalan maaşıyla geçinmeye çalışan Aygün şöyle devam etti: Kirada yaşıyorum. Oğlum cezaevine girdiği için torunuma da ben bakıyorum. Haftanın bir günü buraya geliyorum. Başka pazarlara uzak ve masraflı olduğu için gidemiyorum.

”EK İŞ OLARAK YAPIYORUM”

Yediden yetmişe her yaş grubundan insanın tezgah açtığı pazarda, esas işinden yeterince kazanamayanlar da bulunuyor. Yılbaşı ağacı ve çocuklarına küçük gelen kıyafetleri satan özel güvenlik görevlisi, ”Ek iş olarak yapıyorum. 3 çocuğum var. Bugün ne çıkarırsam kardır diye düşünüp, haftanın bir günü geliyorum. Sabahın 5’inde geldik ve saat 8’de zabıtalar tezgahımızı kaldırdı. Oradan oraya sürükleniyoruz” diyerek zabıta ekiplerine sitem etti.

”KAZANDIĞIMIZI PAZARDA HARCIYORUZ”

Pazarda çay ve meşrubat satan tezgahtar ise hayat pahalılığından, zorluğundan yakınıyor. Eşinin iş aradığını ancak yaşı olduğu için bulamadığını söyleyen tezgahtar kazancını şöyle açıklıyor: Hava güzelse 450 kazanıyoruz. Burada kazandığımızla da çocuklar için Pazar alışverişi yapıyorum.

”PANTOLONLARIMI SATMAK İÇİN GETİRDİM”

78 yaşındaki emekli Necdet amca ise aldığı 7 bin 500 liralık emekli maaşıyla geçinemediklerinden dert yandı ve açıklamalarında, ”Emekli aylığım yetmiyor. Evde ne var ne yoksa ekmek parası için getirip satıyoruz. Kendimi bildiğimden beri CHP’liyim ancak CHP’nin bana yaptığı zulümüm kimse yapmadı. Bugün zabıtalar tezgâhımızı kurduktan sonra gelip kaldırdı ancak biz ne yiyip, ne içeceğiz? Evdeki pantolonlarımı bile satmak için getirdim. Bin 500 lira doğalgaz geldiği halde eşimle evde battaniyenin altında oturuyoruz, ısınamıyoruz” ifadelerine yer verdi.

”AÇ KALMAMAK İÇİN ÇALIŞIYORUZ”

Takı, kıyafet gibi ikinci el malzemeler satan Levent Aktürk, akciğerindeki rahatsızlığından dolayı engelli maaşı alıyor. Ancak aldığı maaş geçinmesi için yeterli gelmiyor. Aktürk ekonomik durumunu anlatırken şu ifadelere yer veriyor: Aç kalmamak için çalışıyoruz. Engelli aylığım var ancak sadece bin 850 lira. Komşuların ve çevremizdekilerin yardımlarıyla yaşıyoruz. Haftanın bir günü buraya gelirim. Eşimle birlikte bir günlük kazancımızla bir hafta geçinmeye çalışıyoruz.

”ODUN VAR SOBA YOK”

Tezgahların arasında köyden getirdiği biberi, turpu, sarımsağı satan Zennur ablanın ise hikayesi yürekleri dağlıyor. Zennur ablanın kızı 4 ay önce doğumda ölmüş, torunlarına bakıyor. Kızının acısını bile yaşamaya fırsat bulamazken, torunların derdine düşüp, ”yakacak odunum var ancak sobam yok” diyor.

Bakmadan Geçme