Her gün bir çocuk diyabetli oluyor

Çocuklarda diyabet hastalığı daha sık görülmeye başlandı. Peki hangi çocuklar risk altında?

 İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi bölümünden Doç. Dr. Sebahat Yılmaz Ağladıoğlu, Tip-1 diyabet hastalığı hakkında önemli veriler sundu. Doç. Dr. Ağladıoğlu, "Tip 1 diyabet, çocukluk döneminde meydana gelebilecek bir sağlık sorunudur. Erken teşhis, etkili tedavi yöntemleri ve diyabet teknolojileri ile çocuklar sağlıklı bir yaşam sürdürebilir. Toplumun bu alanda bilinçlendirilmesi, ailelerin belirtilere dikkat etmesi ve sağlık politikası uygulayıcılarının her diyabetli çocuk için gereken diyabet teknolojilerini temin etmesi büyük önem taşımaktadır." diye belirtti.

DİYABET ÖMÜR BOYU İNSÜLİN KULLANIMINI GEREKTİREN BİR YAŞAM ŞEKLİDİR

Tip 1 diyabet, pankreasta bulunan adacık hücrelerinin otoimmün bir saldırı sonucunda işlevini kaybetmesiyle ortaya çıkan bir durumdur. İnsülin, pankreastaki adacık hücrelerinden salgılanan ve kan şekerini düzenlemek için gereksinim duyulan yaşamsal bir hormondur. İnsülin eksikliği durumunda hücreler, enerji için gerekli glukozu kullanamaz ve bu nedenle kan şekeri seviyeleri yükselmeye başlar. Çoğunlukla çocukluk ya da gençlik döneminde görülen bu durum, her yaş grubunda ortaya çıkabilir. Tip 1 diyabet, ömür boyu insülin kullanımını gerektiren bir hastalıktan çok bir yaşam biçimidir.

5-14 YAŞ GRUBUNDAKİ ÇOCUKLAR RİSK ALTINDA!

Türkiye'de son yıllarda Tip 1 diyabet vakalarında artış gözlemleniyor. Sağlık Bakanlığı verilerine göre, ülkede yaklaşık 20.000 çocuk ve genç, Tip 1 diyabet tanısıyla yaşıyor. Bu rakam, dünya genelindeki artışla paralel olarak yükselmektedir. Özellikle 5-14 yaş arası çocuklar bu hastalıktan daha fazla etkilenmektedir.

AŞIRI SUSAMA VE SIK İDRARA ÇIKMA, TIP 1 DİYABETİN EN BÜYÜK BELİRTİSİDİR

Tip 1 diyabet, genellikle ani belirti vererek ortaya çıkmaktadır. Doç. Dr. Sebahat Yılmaz Ağladıoğlu, çocuklarda en sık görülen belirtileri şöyle sıraladı:
• Aşırı susama ve sık idrara çıkma: Çocuklar aşırı su içme isteği duyabilir ve geceleri sık sık tuvalete gitme gereksinimi duyabilir. Tuvalet eğitimi tamamlanmış bir çocukta sonradan görülen alt ıslatma durumu da meydana gelebilir. 
• Aşırı yorgunluk: Enerji eksikliği ve bitkinlik hissedilebilir. 
• Açıklanamayan kilo kaybı: İnsülin eksikliği nedeniyle vücut, enerji elde etmek için yağ ve kas dokusunu kullanmaya başlar. 
• Bulanık görme: Yüksek kan şekeri seviyeleri, göz merceğinde şişmelere neden olabilir. 
• İştah artışı: Vücut enerjiyi düzgün bir şekilde kullanamadığı için daha fazla beslenme ihtiyacı duyulabilir.

Tip 1 diyabetin kesin nedenleri tam olarak bilinmemekle birlikte, bazı risk faktörleri saptanmıştır: 
• Genetik yatkınlık: Ailede Tip 1 diyabet öyküsü bulunan çocuklar daha yüksek risk altındadır. 
• Otoimmün hastalık geçmişi: Vitiligo, Çölyak veya Hashimoto gibi diğer otoimmün hastalıklara sahip çocuklarda Tip 1 diyabet gelişme olasılığı daha yüksektir. 
• Çevresel faktörler: Virüs enfeksiyonları ve beslenme alışkanlıkları gibi çevresel etmenlerin hastalığın gelişiminde rol oynadığı düşünülmektedir. 

ERKEN TEŞHİSİN ÖNEMİ 

Tip 1 diyabet, hızlı ilerleyerek ketoasidoz adı verilen hayati tehlike taşıyan bir duruma yol açabilir. Ebeveynlerin ve öğretmenlerin belirtiler hakkında bilinçli olması ve gerektiğinde derhal hastaneye başvurması önemlidir. 

TEDAVİ SEÇENEKLERİ

Tip 1 diyabetin kesin bir tedavisi olmamakla birlikte, hastalığın yönetimi mümkündür. Diyabet tedavisi genellikle şunları içerir: 
• İnsülin tedavisi: Vücudun ihtiyaç duyduğu insülini sağlamak için düzenli enjeksiyonlar veya insülin pompaları kullanılır. 
• Kan şekeri izleme: Kan şekeri seviyelerinin düzenli olarak ölçülmesi, tedavi planının etkili bir şekilde yürütülmesi için kritik öneme sahiptir. Bunun için günümüzde sürekli glukoz ölçüm sistemleri olan sensörler yaygın olarak kullanılmaktadır. 
• Diyet ve egzersiz: Sağlıklı beslenme ve düzenli fiziksel aktivite, kan şekeri kontrolüne katkıda bulunur. 

Basın Bülteni

Bakmadan Geçme