Hollanda'ya Manisa domatesi

Türkiye'nin jeotermal kaynakları arasında en önemli illerden biri olan Manisa'da jeotermalden gelen buharlı sular hem ısı...

Türkiye’nin jeotermal kaynakları arasında en önemli illerden biri olan Manisa’da jeotermalden gelen buharlı sular hem ısı hem enerji alanının yanı sıra tarımda da kullanılıyor. Jeotermal enerji potansiyeli bakımından dünyada 7’nci, Avrupa’da ise birinci sırada yer alan Türkiye’de birçok alanda kullanılan jeotermal, aynı zamanda seracılıkta da enerji gücü sağlıyor. Jeotermal enerjinin seracılıkta kullanılmaya başlanmasıyla birlikte hem en önemli girdi olan ısıtma maliyeti düşürülüyor, hem de topraksız tarımla yılın 12 ayı ürün yetiştirilebiliyor. Afyonkarahisar, İzmir, Manisa jeotermal seracılıkta başı çekerken Balıkesir Gönen ve Denizli Sarayköy’de de jeotermal seracılık alanında önemli yatırımlar bulunuyor. Jeotermal sera varlığı alanında gücünü artıran Türkiye’de 2028 yılında Sera OTB sayısının 100’e çıkarılması hedefleniyor.

YÜZDE 60 TASARRUF

Topraksız tarımla temiz enerjinin kullanıldığı jeotermal seralarda, diğer enerji kaynaklarına göre yüzde 60’lara varan enerji tasarrufu sağlanıyor. Manisa’daki tam otomasyonlu teknolojik jeotermal seralarda ağırlıklı olarak domates yetiştirilirken, domatesin yanında muz da yetiştirilebiliyor. Tarlada ürünün bulunmadığı dönemde üretim yapılması özellikle ihracatta önemli getiri sağlıyor. Seralarda yetiştirilen domatesler 2 euro civarında Avrupa ülkelerine ihraç ediliyor. Seracılık alanında gelişmişliğiyle bilinen Hollanda’ya Manisa’dan domates ihraç ediliyor.

“KAYNAĞIMIZ YOĞUN”

Manisa’nın ciddi anlamda jeotermal kaynağa sahip bir il olduğunu ve ilerleyen dönemlerde jeotermalin tarım alanlarında daha sık kullanılmaya başlanacağını belirten Manisa Tarım ve Orman Müdürü Metin Öztürk, “Şu anda aktif üretim alanında Türkiye’de ikinci konumdayız. 14 işletmemizde 43 sera ünitesinde toplam 917 dekarlık sera alanına sahibiz. Ülkemizde de hızlı bir şekilde jeotermal ısıtma teknolojisi gelişiyor. Bununla ilgili tarıma dayalı ihtisas organize sanayi bölgeleri kuruluyor. Buraların da hızlı bir şekilde gelişeceğini göreceğiz. Biz de il olarak önemli bir avantaja sahibiz. Ciddi bir jeotermal kaynağa sahip olan bir iliz. Bunu ciddi anlamda elektrik üretiminde de kullanan bir iliz. İlerleyen yıllarda yatırımcılarımız fizibilite çalışmalarını da tamamladıktan sonra hızlı bir şekilde elektrik üretimi haricinde tarımda yatırımlarda da göreceğiz. Jeotermal kaynak seracılığın önemli bir maliyet olan ısıtma maliyetini çok aşağılara çektiği için bizim için burada önemli avantajlar sağlıyor. Bu maliyetleri aşağı çekiyor olabilmek özellikle ihracat ürünü yetiştirdiğimiz için yurtdışındaki rakiplerimize göre avantajlı konuma getiriyor. Kış aylarında ihracat fiyatlarının arttığını göreceğiz. Bu da ülkemizin ihracatı anlamında bizi çok avantajlı konuma getirecek” dedi.

Manisa’daki seraların profesyonel bir şekilde işletildiğini belirten Öztürk, “Seralarımız çok profesyonel yönetiliyor. Bütün kontroller otomasyonlu. Burada gerek sulaması, gübrelemesi, aydınlatması, havalandırması, ısıtması tamamen otomasyonla yapılıp herhangi bir insan müdahalesi olmadan bilgisayarlarla yapılıyor. Bu yatırımların ilk yatırım maliyetlerinin yüksek olmasıyla beraber gerçekten katma değerli ürünler elde ettiğimiz için bize burada önemli bir avantaj sağlamış oluyor” diye konuştu.

İHA

Bakmadan Geçme