İktisat Kongresi'ne doğru tam gaz
İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi'nde sayılı günler kalırken hazırlık çalışmalarına paralel olarak yapılacak forumların ilki olan 'Kadın ve İktisat Kongresi' başladı.
İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi’nde sayılı günler kalırken hazırlık çalışmalarına paralel olarak yapılacak forumların ilki olan “Kadın ve İktisat Kongresi” Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde başladı. Forumda birçok farklı meslek grubundan kadın bir araya gelirken, buluşmaya ulusal ve uluslararası düzeyde çalışma yürüten 50’den fazla kadın derneği temsilcisi katıldı. Forumun açılışı İZİKAD, EgeYDD, EGİKAD ve ESİAD başkanlarının konuşmaları ile yapıldı.
İkinci kısımda ise kadınlar söz alırken İzmir Köy Koop Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Neptün Soyer, DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ve TÜRKONFED İDK Komisyonu Başkanı Reyhan Aktar ana konuşmacı olarak görüşlerini aktardı.
“EŞİTLİK VE ADALET”
İzmir İş Kadınları Derneği (İZİKAD) Yönetim Kurulu Başkanı Betül Sezgin, sadece eşitlik odaklı değil, toplumsal kalkınma ve döngüsel ekonominin de etkili ögeleri olduklarını söyleyerek, “Bu toplantı aynı zamanda İktisat Kongresi’ne de ışık tutmuş, medeni kanunun oluşmasına da sebep olmuştur. Cinsiyet meselesini konuşmadığımız, cinsiyetin mesele olmadığı, toplumun her bireyinden eşit olarak faydalandığımız zaman her şey eşit ve adaletli olacaktır” dedi.
“GELECEĞİ İNŞA EDEBİLİRİZ”
EgeYDD Yönetim Kurulu Başkanı Emre Pınar Kılıç, Türkiye’de insanların yüzde 86’sının geleceği ile ilgili bir hayal kurmaktan vazgeçtiğini dile getirerek, “Yüz yıl önce küllerinden yeniden doğan atalarımızdan ilham alarak; ikinci cins olarak adlandırılan kadının hem bireysel hem de toplumsal bakımdan ezilmediği, ezmediği, eşitsizliklerin olmadığı modüs vivendi geliştirerek bugün de biz o geleceği inşa edebiliriz” diye konuştu.
“KADINLAR DESTEKLENMELİ”
EGİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Şahika Aşkıner, girişimci kadınların potansiyellerini ortaya çıkaracak teşviklerin verilmesi gerektiğini söyleyerek, “Genel Olarak kadın iş gücünün yoğun olduğu kırsal bölgelerde, şehre göçün önlenmesi, kadınların doğdukları ya da yaşadıkları yerlerin zenginliklerini kullanarak bunlardan para kazanmalarının yolu açılmalı. İş yeri açacak ya da halihazırda çalışan girişimci kadınlara destekler verilmeli. Kadın Patron sayısının arttırılması için özendirici faaliyetlerde bulunulmalı. Normalden çok daha düşük faizli işletme veya ihracat kredileri verilmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“CİNSİYET EŞİTLİĞİ”
ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Sibel Zorlu, Türkiye’nin cinsiyet eşitliğinde 146 ülke arasında 124’üncü sırada olduğunu belirterek, “Bunun nedeni, istihdama, siyasete ve karar alma mekanizmalarına kadının katılımı düşük. Önce, toplumsal cinsiyetçi kalıpların ve bu kalıplardan doğan önyargıların ortadan kaldırılması lazım. Her kademede eğitim müfredatının toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı şekilde planlanması. Bu konuda devlete büyük görevler düşüyor” açıklamasını yaptı.
“UCUZ İŞ GÜCÜ”
Programın ikinci kısmında konuşan İzmir Köy Koop Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Neptün Soyer, Türkiye’de farklı sektörler incelendiğinde çalışan kadın nüfusunun erkeğe yakın olduğu tek sektörün tarım olduğunu söyledi.
Tarımda çalışan kişilerin yüzde 48’i kadın; yüzde 52’sinin ise erkek olduğunu söyleyen Soyer, “En yakın sektör hizmet sektörüdür. O sektörde yer alan kadın çalışan oranı sadece yüzde 28’dir. Önemli görevler üstlenen kadınların yaşamında ne yazık ki kayıt dışılık, sosyal güvenlik uygulamalarından yoksun olmak, yoksullukla baş başa kalmak, girişimci olamamak, tarımda ağır koşullarda emek veren işlerde çalışma gibi birçok sorun yaşıyor. Tarım sektöründe çalışan kadınların nerdeyse yüzde 80’i ücretsiz çalışmakta. Bu durum ucuz iş gücü anlayışından kaynaklanmaktadır” dedi.
“ERKEK KOTASI”
Kadınlar iş yaşamında verdikleri emeğin karşılığını adil bir biçimde almadığını vurgulayan Neptün Soyer, “Ev içinde aldıkları sorumluluklar da tamamen görmezden gelinmektedir. Karar süreçlerinde kadınların olamaması, alınan kararların maalesef yarım olması demektir. Doğru kararlar eşit düşünerek, birlikte karar vererek, birbirimizi dinleyerek mümkündür. Kadınların haklarını konuşurken yaptığımız en büyük hatalardan biri kadınlara odaklanıp erkeklik normlarının etkisini atlamamızdır. Örneğin her alanda kadın kotasından bahsediyoruz. Belki de bakış açımızı değiştirip erkeklere kota getirmeliyiz. Yüzde 50’den fazla erkek olmasın. Kadınların her alanda güçlü olması için hep beraber mücadele etmeliyiz” diye konuştu.
“GÜÇLÜ VE KARARLIYIZ”
TÜRKONFED İDK Komisyonu Başkanı Reyhan Aktar, Cinsiyete dayalı fırsat eşitliği mücadelesini verenlerin salt kadın erkek fırsat eşitliğine hizmet etmediğini belirterek, “Başta insan hakları, bireysel özgürlükler, demokrasi, hukuk, adalete erişim, kalkınma, refah, istihdam tüm bu mücadelenin çıktıları içinde yer almakta. Biliyoruz ki bir kadının hikayesi yaşadığı coğrafyanın hikayesidir. Biz bu mücadele ile tüm bunları bu coğrafyada vazgeçilmez kılmak istiyoruz. Yolumuz uzun, zor ve meşakkatli olsa da bizle bir o kadar güçlü ve kararlıyız. Ve bu kararlılığı bu salonda görmek; geleceğimiz adına umutlarımızı artırıyor” ifadelerini kullandı.
“AYRIMCILIK, GÜVENCESİZLİK DÜŞÜK ÜCRET”
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, Türkiye’de her 3 kadından 1’isinin işsiz olduğunu söyleyerek, “Kadın emeği dediğimizde üç şekilde tarik edebilirim; ayrımcılık, güvencesizlik düşük ücret. Kadın olarak yaşadığımız ayrımcılığı çalışma hayatımızda da yaşıyoruz. Kadınlar işe başlamadan önce bile ayrımcılığa uyguluyor. Çalışma hayatımıza başladığımızda da aynı işi yaptığımız erkeklerden daha düşük ücrete sendikasız daha faza çalışmak zorunda kalan kadınlar var. Türkiye’de her 3 kadından 1’isi işsiz. Türkiye’de çalışma çağında olan 32 milyon 700 bin kadın var, bunların 6 milyonu kalıcı ve güvenceli çalışıyor. Bunun temel nedeni kadına yönelik işler olarak tarif edilen ev işleri çocuk ve yaşlı bakımının kadınlar ile özleşmesi. Bu da istihdama katılımı etkiliyor” açıklamasını yaptı.
Haber: Sıla ARABACIOĞLU
Fotoğraf: Batuhan Vuruşkanlar