İş Dünyası 2024'ü değerlendirdi: Öncelik mali disiplin ve enflasyonla mücadelede
İzmir İş Dünyası, 2024 yılı beklentilerini paylaştı. 2023 yılının her anlamda zor bir yıl olduğunda birleşen...
İzmir İş Dünyası, 2024 yılı beklentilerini paylaştı. 2023 yılının her anlamda zor bir yıl olduğunda birleşen iş dünyası temsilcileri, 2024 yılında enflasyonda zirve beklentisi, baz etkisi ile düşüş ve yerel seçimler nedeniyle farklılıklar içeren bir yıl olacağını söyledi. Türkiye’nin yeni bir seçim yılına giriyor olmasının ekonomide olumlu bir yansıması olmayacağını ifade eden iş insanları, yeni yılda mali disiplinden ve enflasyon ile mücadeleden şartlar ne olursa olsun taviz verilmemesinin, Türk ekonomisinin geleceği açısından çok kritik öneme sahip olduğunu ifade ettiler.
BASİFED Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Kasalı:
“Yılın ilk yarısında parasal genişleme olacak”
Hem ülke olarak hem de küresel olarak 2023 yılını da tıpkı 2022 yılı gibi zorlu geçirdik. Pandemi, Rusya Ukrayna Savaşı derken hem büyük bir deprem felaketi yaşadık hem de küresel olarak her kesimi etkileyen İsrail Filistin Savaşı’nı yaşamaya devam ediyoruz.
Yüksek enflasyon ile son derece sıkıntılı bir yılı geride bırakmaya hazırlansak da, genel seçimlerden sonra göreve gelen Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Merkez Bankası Başkanı Gaye Erkan’ın rasyonel ekonomi politikalarını uygulaması, 2024 yılına daha bir umutla bakmamıza neden oluyor.
Yerel seçimleri de karşılayacağımız yılın ilk yarısında asgari ücretin etkisiyle sınırlı olsa da bir parasal genişlemeyi yaşayacağımızı düşünüyorum. Enflasyonun bu süreçte zirveyi göreceğini ve seçimlerden sonra hem daha sıkı para politikalarının uygulanacağına olan inancımız hem de baz etkisi ile belli bir seviyeye düşen enflasyon, 2024 yılını değişken bir yıl haline getirecektir. Yılın ikinci yarısında ekonomi yönetiminin ciddi bir sınav vereceğini düşünüyorum. Baz etkisiyle yüzde 40’lara gerilemesi beklenen enflasyonu baz etkisine rağmen yüzde 40 altına getirebilmek için kararlı politikalara devam edilmesi, yeni ekonomi yönetiminin güçlü duruşuna devam etmesi önem taşımaktadır.
İZSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Küçükkurt:
“Sıkı para politikasına devam edilmeli”
2023 yılı ekonomik açıdan da yaşadığımız deprem nedeniyle de zorlu ve acı bir yıl olarak hafızalara kazındı. Türkiye’yi diğer ülkelerden negatif ayrıştıran yüksek enflasyon ile düşük faiz ile mücadele politikasının genel seçimlerden sonra terk edilmiş olmasını olumlu buluyoruz. Bu ekonomik tablo, yaşadığımız Maraş Depremi ile daha da zor hale gelse de Maliye ve Hazine Bakanı Mehmet Şimşek ve Merkez Bankası Başkanı Gaye Erkan’ın yanı sıra Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile geçilen Ortodoks ekonomi politikalarının meyvelerini 2024 yılında toplayacağımızı düşünüyorum. Her ne kadar yerel seçimin sıkı para politikasının uygulanmasında bir engel görünse de, yeni yönetimin bunu sınırlı tutacağını ve seçim sonrası sıkı para politikasına devam edeceğini umuyor ve diliyorum. Baz etkisiyle gerçekleşecek olan enflasyon düşüşüne aldanmadan, sıkı para politikasına devam edilmesi, yılın ikinci yarısından sonra da enflasyon ile mücadelenin esnetmeden sürmesi gerektini düşünüyorum.
İZİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Betül Sezgin:
“2024 yılında da enflasyon gündemdeki yerini koruyacak”
2023, Türkiye ekonomisi için pek çok zorluğu beraberinde getirdi. Küresel ekonomik dalgalanmalar, yaşadığımız deprem ve bölgesel gerilimler, ekonomik istikrarı tehdit etti. Ancak, yeni ekonomi yönetiminin Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek ve Merkez Bankası Başkanı Erkan’ın göreve gelmesiyle birlikte mali disiplin ve realist politikaların uygulanması, 2024 için olumlu bir beklenti yarattığının da altını çizmek istiyorum. Enflasyonun kontrol altına alınması ve yerel seçimlerin ekonomik politikalara etkisi yılın ilk yarısındaki gündemimiz olacak gibi görünürken, baz etkisi ile yılın ikinci yarısındaki enflasyondaki düşüşün sürdürülmesi adına sıkı para politikalarına devam edilmesi gerektiğini de vurgulamak isterim.
EGİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Şahika Aşkıner:
“Yatırım ortamının iyileştirilmesi ve reform sürecine odaklanılmalı”
2023 yılı, küresel belirsizliklerin ve ülke bazında zorlukların gölgesinde geçti. Ekonomik dalgalanmalar, binlerce insanımızı kaybettiğimiz 6 Şubat Maraş Depremi etkileri ve jeopolitik gelişmeler, Türk ekonomisini ciddi bir sınavdan geçirdi. Ancak, 2024’e yönelik beklentilerimiz, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Merkez Bankası Başkanı Gaye Erkan liderliğindeki yeni ekonomi yönetiminin sağlam adımlarıyla şekilleniyor. Yerel seçimlerin öncesindeki ekonomik dinamikleri anlamak ve buna göre stratejiler oluşturmak, iş dünyamız için hayati bir öneme sahiptir. Enflasyonun seyrindeki değişiklikleri dikkate alarak, yerel seçimler sonrasında yeni ekonomi yönetiminin ortaya koyacağı politikalara odaklanmalıyız. Yatırım ortamının iyileştirilmesi, rekabet avantajlarının artırılması ve reform süreçlerinin hızlandırılması, ülke ekonomisinin güçlenmesi adına öncelikli hedeflerimiz arasında yer almalıdır.
KOSBİ Yönetim Kurulu Başkanı Erol Diren:
“Ekonomide kararlı duruş devam etmeli”
Türkiye ekonomisi, 2023 boyunca karşılaştığı birçok zorlukla, deprem gibi insani ve maddi olarak ciddi sonuçları olan felaketlerle başa çıkma mücadelesi verdi. Küresel ekonomik belirsizlikler, küresel güç mücadeleleri ve savaşlar, jeopolitik gelişmeler, iş dünyasını, piyasaları son derece olumsuz etkiledi. Bu süreçte dünyadan ayrışarak bambaşka bir ekonomi yönetimi sergileyen Türkiye, yüksek enflasyonla da mücadele etmek durumunda kaldı. Ancak, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonraki yeni dönemde ekonomi yönetiminin belirgin bir şekilde ortaya koyduğu mali disiplin ve önceki döneme göre reformist sayılabilecek politikalar, 2024’te ekonomik toparlanma beklentilerini artırmıştır. Yüksek enflasyonun kontrol altına alınmasındaki kararlılık, yerel seçimlerin ekonomik dinamiklere etkisi ve yeni ekonomi yönetiminin sürdürülebilir büyüme hedefleri, iş dünyası için kritik öneme sahiptir. Yerel seçim döneminin ekonomik planlamalar üzerindeki muhtemel etkilerini öngörüyor, seçim ekonomisinin uygulanmaması, mali disiplinden taviz verilmemesi gerektiğine inanıyoruz. Bu kararlı duruş devam ettirildiği takdirde ekonomisi toparlanan, sağlıklı büyüyen ve enflasyonu gerileyen bir 2024 Türkiyesi göreceğimize inanıyorum.
BAYOSB Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Telseren:
“Katma değerli üretim ve ihracata öncelik verilmeli”
2023, Türkiye ekonomisi için hem içsel hem de dışsal faktörlerin etkisiyle dalgalı bir yıl oldu. Yüksek enflasyon, yerel seçim atmosferi ve küresel gelişmeler, iş dünyasını şekillendiren unsurlar arasında yer aldı. Ancak, yeni ekonomi yönetiminin ortaya koyduğu politikalar ve alınan önlemler, 2024’te ekonomik istikrarın güçlenmesine katkı sağlayacaktır. Enflasyonun kontrol altına alınması, yerel seçimlerin ekonomi üzerindeki etkisi ve yeni ekonomi yönetiminin iş dünyası için oluşturduğu destek mekanizmaları, iş dünyası açısından gelecek dönemin ana gündem maddeleridir. İş dünyası olarak, bu süreçte esneklik ve inovasyonu öne çıkararak ekonomik süreçlere adaptasyon göstererek katma değerli üretime ve özellikle ihracata odaklanılması gerektiğine inanıyorum. Bu anlamda 2024 yılının, ekonomi yönetiminde politik bir tavır değişikliği olmazsa realist ekonomi politikalarının sonuçlarını göreceğimiz bir yıl olacaktır diye düşünüyorum.
EGSD Yönetim Kurulu Başkanı Hayati Ertuğrul:
“İhracatçıyı zor bir yıl bekliyor”
Pandemi ile birlikte piyasalarda oluşan arz talep dengesizliği ve sonrasında ekonomiyi canlandırmaya yönelik uygulamaya konulan genişleyici para ve maliye politikaları, başta ABD olmak üzere tüm dünyada terk edilmiş, 2023 yılı küresel anlamda sıkı para politikalarının uygulandığı, faiz artırımlarının birbiri ardına yapıldığı bir dönem oldu. Türkiye olarak bu süreçte dünyadan ayrışarak faiz indirimine gitmiş olmamız enflasyonumuzu yükseltmiş, ekonominin üzerinde ciddi bir yük getirmiştir. Ancak genel seçimlerden sonra göreve gelen yeni ekonomi yönetiminin doğru politikaları ve faiz artırımlarına geç olsa da başlanmış olması nedeniyle 2024 yılına umutla bakmaktayız. Ancak enflasyonist ortamda işverenlerin maliyetleri sürekli artıyor. Üretim yapan ihracatçıya yeni destekler sağlanmalı. Aksi halde yeni yılda sektörümüzde sorunlar daha da artacak, istihdamda düşüşler meydana gelebilecektir. Hazır giyim ve konfeksiyon sektöründeki ana pazarımız olan AB’deki daralma nedeniyle de ihracatçıyı zor bir yıl beklemektedir.
Yerel seçimlerin de yaşanacağı 2024 yılında sıkı para politikalarının sürmesi, ihracatın desteklenerek üretim bazlı büyümenin teşvik edilmesi Türkiye için en doğru adımlar olacaktır.
KESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Mutlu Can Günel:
“2024 yılında umutlarımızı canlı tutuyoruz”
Türk ekonomisinin 2023 yılındaki dalgalı seyri, Türk iş dünyasını etkilemiş olsa da, 2024’e dair umutlarımızı canlı tutmaktayız. Yerel seçimlerin yılın ilk yarısında gerçekleşeceği bir dönemde, ekonomik politikaların doğru bir şekilde yönlendirilmesi büyük bir önem arz etmektedir. Özellikle enflasyonla mücadeledeki realist politikalar, iş dünyasının güvenini kazanmıştır. Ancak, bu güveni devam ettirebilmek için yeni ekonomi yönetiminin kararlı politikalarına vurgu yapmak önemlidir. Yatırımların teşvik edilmesi, büyüme potansiyelimizin artırılması ve Türk iş dünyasının rekabet gücünün güçlendirilmesi için stratejik adımların atılması gerekmektedir.
Bu anlamda 2024 yılında ekonomi politikasındaki doğru yoldan vazgeçilmemesi hayati önem taşımakta olduğunun bilinciyle, yeni ekonomi yönetiminin arkasında durmaya devam edilmesi şarttır.
TÜGİAD Ege Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Engin Korkmaz:
“2024 yılının seyrini yeni ekonomi stratejileri belirleyecek”
2023 yılı, Türkiye ekonomisi için bir dizi zorluğa sahne oldu. Ancak, yeni dönemle birlikte ekonomik politikalardaki değişim, iş dünyası ve tüketiciler arasında bir umut ışığı yarattı. Yüksek enflasyonun azaltılması ve yeni ekonomi yönetiminin uygulayacağı Ortodoks politikalar, 2024’ün ekonomik seyrini belirleyecek en önemli faktörlerdir. Yerel seçimler öncesi ve sonrasında ekonomik istikrarın sürdürülmesi, Türkiye’nin güçlü bir büyüme dönemine girmesine katkı sağlayacağına inanıyoruz. Yeni ekonomi yönetimi tarafından yapılan atılımlar ve alınan kararlar, 2024 için ekonomik bir toparlanmanın işaretlerini verdiğini de eklemek gerek. Enflasyonla mücadeledeki kararlılık ve mali disiplin, ekonomik istikrarın sağlanması adına önemli adımlardır. Yerel seçimlerin ekonomi üzerindeki etkisi ve yeni ekonomi yönetiminin belirleyeceği stratejiler, önümüzdeki dönemin kritik konuları olacaktır.
KalDer İzmir Şube Başkanı Dr. Senem Kılıç:
Katma değeri yüksek üretim için adımlar atılmalı
2024 yılının öncelikle hepimize sağlık, barış ve huzur getirmesini diliyorum. Yeni yıl ile birlikte gündemimize, geleceğimiz için çok önemli konuların girmesi gerekiyor. Küresel barış ve sıkı maliyet politikaları ile enflasyonun kontrol altına alınması ve Türk Lirasının güçlendirilmesine öncelik verilmeli. Küresel iklim politikaları ile sürdürülebilir gıda ve su politikalarının güçlendirilmesi, çevresel varlıkların korunması açısından çok önem taşıyor. Şirketler için ar-ge odaklı, katma değeri yüksek ürün üretim adımlarının atılması ve yayılımının sağlanması öncelik olmalı. İhracat yapan şirketlerimizin sürdürülebilir varlık politikaları uygulayarak ihracatın artırılmasına katkı sağlamaları da önem arz etmekte. Günümüz dünyasına uygun eğitim sistemi ile genç yeteneklerin değerlendirilmesi ve beyin göçünün önlenmesi için çalışmalar yapılmasını da ülkemiz için bir zorunluluk olduğuna inanıyorum. Doğal felaketlere karşı toplumun hazır olması gerektiği de yadsınamaz bir gerçek. Toplumun nabzını tutan STK’ların kamu kurumları ile olan ilişkilerinin güçlü olmasının da gerekliliğini belirtmek isterim. Böylelikle STK’lar toplumları ileri taşıyabilirler. Huzur ve refahın sağlanması için toplumdaki güven duygusunun pekiştirilmesini de çok önemsiyorum. 2024 yılında tüm bu başlıkların öneminin vurgulanması ile toplumsal barışın daha da geliştirileceğini düşünüyor, bir kez daha yeni yılın hepimize mutluluk getirmesini temenni ediyorum.
EGOD Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Torun:
“Enflasyonla mücadelede kararlılıktan taviz verilmemeli”
2023 yılı başında yaşadığımız 6 Şubat Maraş Depremi, ekonomik olarak ülkemize getirdiği yükün ötesinde on binlerce canımızı kaybetmemize neden oldu. 2024 yılının aslında yeni ekonomi yönetiminin belirlediği politikalar ve alınan önlemlerde ısrar edilip edilmeyeceğinin bir yıl olacağına inanıyorum. Enflasyon ile küresel anlamda mücadelenin yöntemleri bellidir ve yeni ekonomi yönetimimiz göreve geldiği günden beri bu politikayı sürdürüyor olması, iş dünyasının dışında kredi derecelendirme kuruluşlarının da dikkatini çektiğini görüyoruz. Bu politikada ısrar edildiği takdirde 2024 için olumlu bir ekonomik tabloya işaret ediyor gibi görünüyor. Enflasyonla mücadeledeki kararlılık, mali disiplin ve yerel seçimlerin ekonomik dinamiklere olan etkisi, iş dünyasının stratejik planlamalarını belirlerken dikkate alması gereken kritik unsurlar olurken, seçimlerden sonra sıkı para politikalarının devam etmesini, enflasyon ile mücadelede başarının anahtarı olarak görüyoruz ve bu yönde yürütülen politikaları destekliyoruz.
İzmir Yeminli Mali Müşavirler Odası Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Zengin:
“Kayıtdışı mücadele ve vergi yükünün azaltılması öncelik olmalı”
Birçok zorluklarla dolu bir yılı geride bırakıyoruz. Hem küresel ortamdaki savaşlar ve çatışmalar, hem de tüm dünyanın faiz arttırarak ekonomi biliminin gereklerini yerine getirirken bizim büyüme odaklı düşük faiz politikası uygulamamız, enflasyonu fazlasıyla yükseltmiştir. 2023 genel seçimleri sonrasında göreve gelen Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz idaresindeki yeni ekonomi yönetiminin reel ekonomi kurallarına uygun politik tutumları, enflasyondaki kartopu büyüme etkisini durdurmuş, enflasyonun dizginlenmesi noktasında ilk adımların atılmasına neden olmuştur. 2024 yılında seçim ekonomisine teslim olmadan, yeni ekonomi idaresinin atmış olduğu adımların sürdürülmesi çok önemli. Kayıt dışı mücadele konusunda da 2024 yılında daha kararlı adımlar beklemekteyiz. Buna bağlı olarak vergi yükünün azaltılması özellikle yeni yatırımların önünü açması ve ekonominin daha sağlam bir temele oturması açısından da çok büyük önem arz ediyor.
Haber Merkezi