- Haberler
- Ekonomi
- İTB Meclis Başkanı Gökhan Tuncer: Tarım ürünlerimizle en büyük 10 ülke arasına girebiliriz!
İTB Meclis Başkanı Gökhan Tuncer: Tarım ürünlerimizle en büyük 10 ülke arasına girebiliriz!
Turgay Kılıç/YENİ İZMİR-İzmir Ticaret Borsası (İTB) Aralık ayı Olağan Meclis Toplantısı meclis üyelerinin yeterli çoğunluğu elde...
Turgay Kılıç/YENİ İZMİR-İzmir Ticaret Borsası (İTB) Aralık ayı Olağan Meclis Toplantısı meclis üyelerinin yeterli çoğunluğu elde etmesiyle İTB Meclis Başkanı Ömer Gökhan Tuncer, başkanlığında başladı. Meclis’te 2023 faaliyetleri aktarıldı. Tuncer, 2024 hesap dönemine ilişkin İTB’nin bağış talebini oylara sundu ve talep oy birliğiyle kabul edildi.
Meclis Başkanı Ömer Gökhan Tuncer, yaptığı konuşmada, “Pandemi sonrasında bozulan dünya ekonomisi küçük, orta veya büyük ölçekli işletme demeden hemen hemen tüm sektörleri olumsuz etkiledi. Birçok üretim dalı durma noktasına geldi. İşten çıkarmalar, grevler, ödenmeyen ücretler ve duran üretim dünya ekonomisinde miyarlarca dolara mal oldu. Son yıllarda sosyo-ekonomik yapının yeniden şekillendiği görebiliyoruz. Hızlı teknolojik ilerleme, dijitalleşme ve yapay zekâ gibi teknolojilerin yükselişi, iş dünyası, istihdam yapısı ve ekonomik süreçler üzerinde büyük etkiler yaratıyor. Bu etkiler yakın gelecekte toplumları daha fazla teknolojiye dayalı bir düzene doğru itecek gibi görünüyor. Dünya son yüzyılda, hiç olmadığı kadar küresel bir toplum haline geldi” dedi.
YENİ İŞ MODELLERİ ARTIYOR
Küreselleşme eğilimi hızla devam ederse, dünya genelindeki ekonomik, kültürel ve sosyal bağlar daha da güçleneceğini belirten Tuncer, “Toplumlar birbirine daha fazla bağlı hale gelecektir. Geleneksel iş modellerinin yanı sıra, serbest çalışma, uzaktan çalışma ve esnek çalışma gibi yeni iş modelleri ve çalışma biçimlerinin yavaş yavaş arttığını görebiliyoruz. Bizler, iş dünyası olarak değişen dünya düzenini çok yakından takip etmeli ve uyum sağlamalıyız’’ dedi.
“TARIM STRATEJİK BİR SEKTÖR”
Tuncay ekonomik büyümede tarımın önemli bir rolü olduğunu söyledi ve açıklamalarında şu ifadelere yer verdi:
“Tarımın stratejik bir sektör olduğunu devamlı vurguluyoruz. Sanayide, turizmde gelişmek istiyorsak bunu tarım olmadan yapamayız. Tarım ve ülke ekonomisinin tüm yapısal sorunlarına rağmen tarımsal üretimimiz ve dış ticaret hacmimiz her geçen yıl artmaya devam etmektedir. Tarımsal ihracatımızda 30 milyar dolara yaklaşırken, 50 milyar dolarlık hedefimize doğru hızla ilerlediğimizi görmek gurur verici. İnanıyorum ki, üretimde ve kalitede üstün olduğumuz seçilmiş tarım ürünlerimizle, dünya ihracat pazarında en büyük 10 ülke arasına çok rahat girebiliriz. İhtiyacımız olan tek şey iyi bir tarımsal planlama ve ülkemiz çıkarına yapılacak uluslararası anlaşmalar. Bu vesileyle, Türkiye ve Avrupa Birliği arasındaki Gümrük Birliği Anlaşması’nın günümüz koşullarına uygun ve adil bir şekilde; Türk mallarının karşı karşıya kaldığı rekabet dezavantajını ortadan kaldıracak şekilde en kısa zamanda yeniden yenilenmesi gerektiğinin altını çizmek isterim.”
İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli
“NE ÖLDÜRDÜ NE DE GÜLDÜRDÜ’’
Meclis başkanının ardından açıklamalarda bulunan İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, “Ekonomik ve sosyal açıdan ne öldüren ne güldüren bir yılı geride bırakıyoruz. Pandemiden sonra geçirdiğimiz zorlu süreç, ödenen büyük bedel, 20 yıl sonra yeniden sarmalına girdiğimiz yüksek enflasyon-faiz ve kur şeytan üçgeni, rasyonel politikaların yol açtığı ve açacağı maliyeti uzun uzadıya konuşmaya gönlüm el vermiyor. Cumhuriyetimizin ikinci asrının başında, ekonomiden hukuka tüm kırılganlıklarımızı ortadan kaldıracak bir iradeyi ortaya koyabilmemiz gerektiğine inanıyor ve bunu umut ediyoruz’’ dedi.
“İKİNCİ YARISINDA FAİZLERDE İNDİRİME GİDİLEBİLİR’’
Enflasyonla mücadelede dünya ülkelerinin takındığı tavır ve ekonomik stratejilerle ilgili konuşan Kestelli, ‘’Enflasyonla mücadele için tüm dünya 2022 yılında faiz artırımı sürecine girmişti. Buna paralel olarak enflasyon oranlarında gerilemeler başladı. Avrupa Birliği ve ABD Merkez Bankalarından yapılan son açıklamalar faiz artırım kararlarında sona yaklaşıldığını işaret ediyor. Nitekim, IMF’in son tahminlerine göre 2022 yılında yüzde 3,5 olan küresel ekonomik büyümenin, 2023 yılında yüzde 3 olarak gerçekleşmesi, 2024 yılında ise yüzde 2,9’a gerilemesi öngörülüyor. Dünya Ticaret Örgütü, ekim ayında yayınladığı raporda, 2023 yılında küresel ticaretin sadece binde 8 büyümesini beklediklerini açıkladı. Enflasyonda yaşanan düşüşün devam etmesi durumunda yeni yılın özellikle ikinci yarısında faizlerde kısmi indirimlere gidilebilir’’ dedi.
“DEPREM EKONOMİDE DERİN YARALAR AÇTI”
Yaşanan 6 Şubat depremine ilişkin ekonomik değerlendirmeleri paylaşan Kestelli açıklamasına şöyle devam etti:
“104 milyar dolar gibi çok büyük bir ekonomik maliyeti olduğu açıklanan asrın felaketini daha iyi anlayabilmek için bazı verileri sizlerle paylaşmak istiyorum. 11 ilin toplam yüzölçümü 109 bin kilometrekare. Türkiye yüzölçümünün yüzde 14’ü, Avrupa Birliği’nde yer alan 18 ülkenin büyüklüğünden daha fazla bir alan. Etkilenen bölgede 14 milyondan fazla vatandaşımız yaşıyor. Türkiye nüfusunun yüzde 16’sı ve Avrupa Birliği’nde yer alan 20 ülkenin nüfusundan daha fazla. 11 ilimizin 2022 yılı cari fiyatlarla toplam milli geliri 1,5 trilyon lira ve milli gelirden aldığı pay yüzde 10. Tarımsal hasıladan aldığı pay ise çok daha yüksek ve yaklaşık yüzde 18 düzeyinde. Bölgenin toplam ihracatı 20 milyar dolar, tarımsal ürünler ihracatı ise 5,6 milyar dolar. Özetle ifade etmek gerekirse, deprem hem insani hem de ekonomik olarak ülke ekonomisinde ve psikolojisinde çok derin yaralar açılmasına neden oldu. 2023 yılını ürün veya ürün gruplarının üretimi açısında baktığımızda; tahıl üretiminde yüzde 7,4, sebze üretiminde binde 3, meyve üretiminde yüzde 2 oranında artış yaşanırken; yağlı tohumlar üretimi yüzde 13 oranında geriledi. Ürün bazında incelediğimizde ise buğday, arpa, mısır, mercimek, soğan, domates, limon, mandalina, portakal, kiraz, şeftali, ceviz gibi ürünlerin üretiminde artış yaşandı. Çeltik, kuru fasulye, ayçiçeği, pamuk, üzüm, kayısı, zeytin, fındık ve antep fıstığı gibi ürünlerin üretiminde ise düşüş oldu.”