'İzmir Baba' unutulmadı

Karşıyaka Belediyesi, 15 Ağustos 2021 tarihinde yaşama veda eden halkla ilişkiler duayeni, İzmir’in ve Karşıyaka’nın simge ismi Sancar Maruflu’yu unutmadı

Sancar Maruflu’nun aile üyeleri ve yakınlarının bulunduğu anma töreninde kendisinin İzmir’e gönül veren ve İzmir için daima çabalayan biri olduğu vurgulandı. Törende söz alan Sancar Maruflu’nun oğlu Cevat Ziya Maruflu babasının adını yaşatmak için çabalayan herkese teşekkür etti. Maruflu konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Çok zor zamanlar geçirdik özellikle hastane evresi zor ve yorucuydu. Bir de böyle güzel bir insanı kaybetmek apayrı bir şey, hepimiz için zor oldu ama bu zor günlerde dostlarımız ve yakınlarımız yanımızda oldu. Karşıyaka Belediye Başkanı’mız Dr. Cemil Tugay ve diğer belediye başkanlarımız anısını yaşatmak için Sancar Maruflu ismini sivil toplum kuruluşları yerleşkesine, festivallere, bilim merkezleri ve çeşitli yerlere vererek bizi mutlu ettiler. Bütün bunlar arasında bir yılı geride bıraktık ve bugün burada olan herkese ayrıca teşekkür ederim.”

 “ONU İZMİR’İN KEDİLERİ BİLE TANIR”

Sancar Maruflu’nun İzmir ile özdeşleşen çok önemli bir değer olduğunu belirten Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay ise şöyle konuştu: “Bugün burada olan ve ona vefasını yerine getiren herkese çok teşekkür ediyorum. Vefanın gerçekten en büyük temsilcisiydi İzmir’de. ‘Sancar Maruflu’yu tanıtın’ deseler ‘çalışkan, üretken, iyi kalpli, vefalı, İzmir’i çok seven, İzmirlileri çok seven bir insandı ve gerçek bir Kaf Sin Kaf’lıydı’ deriz. Herkese İzmir Baba denmiyor, ‘Onu İzmir’in bütün kedileri bile tanır’ denmiyor. ‘İzmir’de hangi taşı kaldırsanız altından Sancar Maruflu çıkar’ da denmiyor. Onun kaybıyla birlikte yeri doldurulamayacak bir boşluk oluştuğunu ben görüyorum. En önemli çağrımız bu olmalı, bu boşlukları dolduracak şekilde İzmir’i, Karşıyaka’yı sevmeliyiz; vefalı olmayı bilmeliyiz, örnek olmalıyız. Onun gibi isimlerin unutulmaması için, ne anlama geldiğinin mutlaka hatırlanması için bir şeyler yapmalıyız. Sivil toplum yerleşkesini yapmaya başladığımızda Sancar Maruflu yaşıyordu, o zaman henüz bir isim düşünmemiştik. İzmir’de sivil toplum dediğiniz zaman ondan daha önce akla gelen bir isim yoktur. Yönetici olarak görev aldığında bile İzmir’in sivil toplum dinamiğine hizmet etmiş bir insandır. O nedenle başka bir isim düşünülemezdi. Bugün orada isminin olması, bir görevi yerine getirmiş olmak bizi mutlu ediyor ama bir taraftan da bazı eksiklerin halen doldurulamamış olduğunu görmekten dolayı da üzüntü hissettiriyor.”

“ONU ANLATMALIYIZ”

Sancar Maruflu ismini ve değerlerini yaşatmak için çaba göstermek gerektiğini vurgulayan Başkan Tugay, konuşmasına şöyle devam etti: “Sancar Maruflu’yu birçok nedenle çok büyük bir saygıyla hep hatırlıyorum ama benim yüreğimi titreten tarafı gerçek bir Kaf Sin Kaf’lı olmasıdır. Doğduğu günden, son nefesine kadar yüreği en çok Karşıyaka için çarpmış ama İzmir’in bütün değerleri için de mücadele etmiş bir insandı. Buraya geldiğimde Ayla Hanım’ın adını gördüğümde onun cenazesindeki halini, o gün ne kadar üzüldüğünü hatırladım. Şu an için beni teselli eden tek şey burada birlikte huzur içerisinde uyuduklarını görüyor olmam. Yürekten bütün dualarımız onun için, Allah mekanını cennette kılsın ve gerçekten cennetin en güzel yerinde olsun. Hepimizde emeği var, o yüzden hakkı ödenmez. Biz elimizden geldiğince, bize miras bıraktığı değerlere sahip çıkmak için çaba göstereceğiz. Sancar Maruflu’yu tanımayan, gazetedeki haberlerinden, sosyal medyadaki yazılarından tanıyan insanlara da aslında ne için mücadele ettiğini anlatmak hepimizin ayrı ayrı görevi diye düşünüyorum. Bu sadece senede bir gün bir anma etkinliği ile olmamalı, biz bir hikaye öykü yarışması düzenledik onun adına. Bunun gibi her fırsatta bir şeyler yapmalıyız, Kaf Sin Kaf’lı yönünü de insanlara anlatarak, çaba içinde olmalıyız. Ona ben de bir kardeşi olarak, bir Karşıyakalı olarak teşekkür ediyorum. Onu seven herkese de çok teşekkür ediyor ve saygılar sunuyorum.” Karşıyaka Belediye Başkan Yardımcısı Ahmet Diker de kendisinin Sancar Maruflu’dan çok şey öğrendiğini belirterek, “Akdeniz Oyunları’nda benim elimden tuttu ve orada ben de görev aldım. 1972 yılında da Karşıyaka Halkevi’nde başkanlığımı yapmaya başladı. Yani ben de onun yetiştirdiği insanlardan biriyim, ışıklar içinde uyusun. Sancar ağabey hastayken, tedavisi devam ederken bile yatağından kalkıp etkinliklere katıldı, yerinde hiç durmadı; biz de onun durmasına izin vermedik. Keşke yanımızda olsaydı, aramızda bulunabilseydi; mekanı cennet olsun” dedi.