İzmir Büyükşehir'den güvenlik soruşturması hamlesi: Valilik'ten tartışmalı yanıt!
TUSAŞ'a saldıran teröristlerden biriyle akrabalık bağı bulunan belediye personelinin güvenlik soruşturması talebine İzmir Valiliği'nden beklenmedik bir yanıt geldi! İzmir Büyükşehir Belediyesi, neden Valilik'ten bilgi talep etti? Valilik'in yanıtı hangi ifadelerle dikkat çekti?
İzmir Büyükşehir Belediyesi, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii Anonim Şirketi’ne (TUSAŞ) yönelik gerçekleştirilen terör saldırısının faillerinden biriyle akrabalık ilişkisi bulunan bir personelin durumu hakkında İzmir Valiliği’ne resmi bir yazı iletti. Valiliğin bu yazıya verdiği yanıt ve konuyla ilgili belediyeden yapılan açıklama kamuoyuna duyuruldu.
PERSONELİN DURUMU İNCELENDİ
Belediyenin yaptığı açıklamaya göre, TUSAŞ’a yapılan saldırının faillerinden biriyle akraba olduğu tespit edilen belediye personeli M.A., daha önce sicilinde çalışmasını engelleyecek herhangi bir sabıka kaydı veya güvenlik soruşturması şerhi bulunmamasına rağmen durumun hassasiyeti nedeniyle izne çıkarıldı. 7315 sayılı Güvenlik Soruşturması Kanunu kapsamında, bu kişinin çalıştırılmasına engel olacak bir durumun olup olmadığı İzmir Valiliği’nden soruldu.
VALİLİK YANIT VERDİ
İzmir Valiliği, belediyenin KEP (Kayıtlı Elektronik Posta) adresine 4 Kasım Pazartesi günü saat 16.25’te gönderilen yanıtta, “Belediyenizde yüzlerce insanın işine son verilirken Valiliğimizden görüş istenmemişken, eli kanlı bir teröristin kardeşi olunca, vicdani muhasebe yapılması ve Valiliğimizden hukuki görüş sorulması, abesle iştigaldir” ifadelerini kullandı. Bu açıklamanın aynı zamanda basına da verilmiş olması, belediye tarafından eleştirildi.
BELEDİYEDEN RESMİ YANIT
Belediye, resmi yazışma usullerine uygun bir yanıt beklediklerini belirterek bu üslubu eleştirdi. Bununla birlikte, belediyenin personel alımı sırasında 2021 yılında güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması talep edildiği, ancak TUSAŞ saldırısı sonrasında akrabalık bağı nedeniyle durumu yeniden değerlendirmek için Valiliğe yazı yazıldığı ifade edildi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi, bu sürecin Anayasa’nın “hukuk devleti” ilkesine uygun yürütüldüğünü vurgularken, kişisel sorumluluk ilkesine de dikkat çekti. Açıklamada, Anayasa’nın 38. maddesinde yer alan “ceza sorumluluğu şahsidir” ifadesine atıfta bulunularak, suçtan yalnızca failin sorumlu olduğu ve başkasının fiilinden dolayı kimsenin sorumlu tutulamayacağı hatırlatıldı. Bu ilkenin geçmişte de kamu görevlileri ile ilgili çeşitli örneklerde uygulandığı belirtildi.
KAMU GÜVENLİĞİ VURGUSU
Belediye, kamu güvenliği açısından gerekli bilgi taleplerinin yapılmasının ve bu talebe yetkili makamlarca yanıt verilmesinin kamu idaresinin temel görevlerinden biri olduğunu belirtti. Belediye, kamuoyunun aydınlatılması amacıyla bu açıklamayı paylaştıklarını ifade ederek sürecin yasal ve hukuki çerçevede yürütüldüğünü vurguladı.
Kaynak: İzmir Büyükşehir Belediyesi