İzmir'de kadınlar katledilen Narin için sokağa indi!
19 gün sonra cansız bedeni bulunan Narin için İzmir'de sokağa inen İzmir Kadın Platformu üyeleri, pankartlar açarak ve sloganlar atarak katilden ve sorumlulardan hesap sorulmasını istedi.
Diyarbakır'da kaybolduktan 19 gün sonra cansız bedeni bulunan Narin Güran için İzmir Kadın Platformu basın açıklaması düzenledi.
Alsancak Kıbrıs Şehitleri caddesinde düzenlenen basın toplantısında Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu, Karabağlar Belediye Başkanı Emine Helil İnay Kınay, vatandaşlar ve basın mensupları katıldı.
Küçük Narin için toplanan kalabalık; "Katil var", "Çocuklar mezarda, katiller dışarıda", "Narin'in hesabını soracağız", "Narin'in ölümünü karanlıkta bırakmayacağız" pankartları açtı.
"120 HANELİ KÖYDE İSTİHBARAT NARİN'İ 19 GÜN BULMADI"
İzmir Kadın Platformu adına açıklamayı Emine Akbaba okudu
Narin'in ölüme terk edildiğini belirten Akbaba, "Milyonlarca insan ‘Narin’e ne oldu, Narin nerede? diye sordu. Kamuoyuna tek bir açıklama yapmayan Cumhuriyet Savcısı ve İçişleri Bakanlığı, Narin kaybolduktan 10 gün sonra yayın yasağı getirdi. Narin’in ailesi sürekli çelişkili ifadeler verdi. Abinin kolunda olan ısırık, olayın üzerinden günler geçtikten sonra fark edildiği için DNA için uygun bulunamadı. Narin’in Kuran kursu ile de bağlantılı amcası, aynı zamanda Narin’in de yaşadığı Tavşantepe Mahallesi’nin muhtarı olan Salim Güran kasten öldürme ve kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçlarından tutuklandı. 120 haneli bir köyde Ali Yerlikaya’nın övündüğü güçlü istihbaratı 19 gün Narin’i bulmadı ama Diyarbakır’da İstanbul’da polis Narin’in hesabını soranlara saldırdı" dedi.
"DEVLET ÜSTÜNÜ ÖRTMEYE ÇALIŞTI"
Narin'in ölümünün arkasında devlet-tarikat işbirliği olduğuna dikkat çeken Akbaba, "Gözaltı sayısı 23’e yükselirken Narin’in cenazesinde akraba olan bir kadın ‘yalan konuşun’ dediği için erkekler tarafından şiddete uğradı. Amcanın ve ailenin Hizbullah/HÜDA-PAR ilişkisine dair tek bir açıklama yapılmadı. AKP Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu Narin’in ölümün ardından ‘Bizlerin bazen bilmediği, bazen de bilip söyleyemediğimiz şeyler var çünkü aile, bizim dostlarımızdır’ dedi. Aile sustu, devlet üstünü örtmeye çalıştı. 2018’de Rabia Naz’ın faillerini koruyanlar bugün aile-devlet-tarikat iş birliği ile Narin’in ölümüne neden oldu" diye konuştu.
"KARŞIMIZDA ÇÜRÜMÜŞ BİR SİSTEM VAR"
Narin'in ölümün arkasında 22 yıllık AK Parti iktidarının politikaları olduğunu söyleyen Akbaba, "AKP’nin 22 yıllık iktidarında istismarı af yasası tartışmaları, “küçüğün rızası var” diyen erkek yargısı, ‘bir kereden bir şey olmaz diyen’ bakanı, ‘baba kızına şehvet duyabilir’ diyen Diyaneti ile karşımızda çürümüş bir sistem var. Failler işte bu çürümüşlükten, cezasızlıktan güç alıyor. Bu ülkede çocuklar tarikat ve cemaat yurtlarında istismara uğruyor. Denetimsiz tarikat yurtlarında can veriyor. Sokakta oynarken panzer altında hayatını kaybediyor. Kolluk güçleri tarafından vuruluyor. Sokak hayvanlarını öldürme yasasını çocukların güvenliğini bahane ederek meşrulaştırmaya çalışanlar Narin’e ne olduğunu gizliyor, faillerini aklamaya çalışıyor" ifadelerini kullandı.
"KADINLARIN VE ÇOCUKLARIN YAŞAMLARINI ERKEK SİSTEMİNE TESLİM ETMEYECEĞİZ"
Kadınları ve çocukları erkek devletinden koruyacaklarını söyleyen Akbaba, açıklamalarını şu sözlerle noktaladı.
"Bugün Narin’in isyanını kuşanmak; öldürülen, kaybedilen, yaşamları ellerinden alınan, gelecekleri cemaat ve tarikatlara teslim edilen çocuklar için hesap sormak demektir. Bugün Narin için adalet talebi 2018 yılında Giresun’da şüpheli ölümü aydınlatılmayan Rabia Naz için, İsmailağa Cemaati’nin yurdunda ölen Mahmut Osman Kamış için, cenazesi günlerce buzdolabında saklanmak zorunda kalan Cemile Çağırga için, 4 yıldır kayıp olan Gülistan Doku için, öldürülen kadınların-LGBTİ+’ların adalet talebidir. Bu ülkeyi kayıp çocukların, erkek-devlet tarafından öldürülen çocukların ülkesi olmaktan çıkaracağız. Koruyan-aklayan erkek devletinizden hesap soracağız. Narin’e ne olduğunun açığa çıkarılması, tüm faillerin cezalandırılması, gerçek adaletin sağlanması için süreci takip etmeye, Narin’e ne oldu demeye devam edeceğiz! Kadınların ve çocukların yaşamlarını erkek devlet sistemine teslim etmeyeceğiz"