İzmir Eczacılar Odası Başkanı Sayılkan: İlaç yok ki fazla ücret ödeyesiniz

KDV oranlarına yapılan düzenleme sonrası ilaçlar da nasibini aldı. İlaçlarda yüzde 8’den yüzde 10’a yükseltilen KDV oranı, 14 bin 900 çeşit ilacın fiyatlarına da zam olarak yansıyacak.

“KDV’NİN 10’A ÇIKARILMASINI DOĞRU BULMUYORUZ”

İzmir Eczacılar Odası Başkanı Tuncay Sayılkan, sağlık hizmetlerinin ve ilaç fiyatlarının KDV’ye tabi tutulmasına tepki gösterdi. Kararın sosyal devlet ilkesiyle çeliştiğine dikkat çeken Tuncay Sayılkan, “Yıllar önce KDV’nin yüzde 18’den 8’e  düşürülmesi olumlu bir gelişme olarak nitelendirmiştik. Yıllar sonra tekrar KDV artışını, herhangi bir malzeme gibi KDV’nin yüzde 8’den 10’a çıkarılmasını doğru bulmuyoruz. Çünkü sağlık hizmetlerinden zaten ekstra bir takım katkı paylarının alındığı birçok vatandaşın üstüne yükler bindirildiği bir süreçte KDV’nin de arttırılması çok doğru bir karar değil. Sosyal devlet ilkesiyle de çelişiyor. Birçok üründe KDV oranlarına dokunulmazken, bazı ürünler kapsam dışı bırakılmış. Örneğin mamalar, gıda takviyeleri kapsam dışı bırakılmış. Bitkisel kökenli ürünlerde yüzde bir olarak kalmış. Ben bu durumu ilaç için de beklerdim. En azından yüzde 8’in sabit kalmasını hatta düşürülmesini bekliyorduk. Sağlık hizmetlerinin ülkemizde zaten vatandaşın cebinden para çıkarak devam ettiği bir yöntemde ısrar edilirken KDV’nin de bence sıfırlanması gerekiyordu. Yani ilaçta ve sağlık hizmetlerinde KDV’nin ortadan kalkması, ekstra bir takım vergilerin kalkması gerekirken KDV’nin 10’a çıkarılması ağır bir yük oluşturuyor” dedi.

DOLAYLI ZAM

KDV oranın arttırılmasının ardından 14 bin 900 çeşit ilacın fiyatlarının dolaylı yoldan zamlanacağının altını çizen Sayılkan, “Bizim dışımızda tamamen devletin topladığı vergiyle ilintili olarak yüz liralık ilaç yüz iki liraya çıkmış oluyor. Ağırlıklı olarak da ilacın alıcısı devlet. Sosyal Güvenlik Kurumu Türkiye’deki ilacın yüzde doksanının alıcısı. Bu durumda zaten muaf tutulması çok mantıklı olurdu. Devletin kendi ödediği bir KDV olacak. Burada da çok bir herhangi bir ek vergi ya da ek bir kasaya giren bir para olmayacağı için ilacın ve sağlık hizmetlerinin kapsam dışı bırakılması çok da doğru olurdu” diye konuştu.

“HERHANGİ BİR ADIM YA DA BİR İYİLEŞTİRME YAPILMADI”

Ağrı kesici ve ateş düşürücülerden, kanser gibi hayati önem taşıyan hastalıkların ilaçları piyasada bulunamıyor. İlaç sıkıntısının hala çözülmediğine dikkat çeken Sayılkan, “Çoğu ilaç piyasada yok. İthal ilaçların çoğu piyasada yok. Hiçbir adım atılmadı. Herhangi bir adım ya da bir iyileştirme yapılmadı. Bununla ilgili özellikle Euro kuru ilaçtaki sabit. 10 lira 76 kuruşluk Euro kuruyla bu işi çok sıkıntılı bir hale geldi gittikçe. Çünkü Euro 28 lira 60 kuruşlara gelmiş. Biz 10 lira 75 kuruşla Türkiye’ye ilaç getirmeye çalışıyoruz. Çok da mümkün gözükmüyor ve sıkıntı artarak devam ediyor Şu an bile antibiyotik şuruplarını çok kısıtlı imkanlarla birer tane ikişer tane bulabildiğimiz belli dönemlerde hiç bulamadığımız bir yaz geçiriyoruz. Vaka sayısı arttığında bu miktarlarla bizim o ihtiyaçları karşılama şansımız yok” ifadelerine yer verdi.

“SAĞLIKTAN TASARRUF OLMAZ”

Sağlık sektöründe yaşanan sorunların çözümünün zor olmadığını vurgulayan Sayılkan, “Sağlık hizmetlerindeki tıkanıklığın, ilaç eczacılıktaki bu bulunamayan ilaçlar meselesini çözmek çok basit. Ama bunun tasarruf yöntemi olduğunu düşünen bir zihniyet var. Diyorlar ki biz Euro kuru on yetmiş beş yaparak devletin ilaç harcamalarını azaltıyoruz. Azaltıyorsunuz ama birçok insanda ilaç bulamıyor. Birçok insanın tedavisi yarım kalıyor. Birçok insan sağlığıyla ilgili sorun yaşıyor. Ama siz birkaç milyar TL kar etmekle bu amacımıza ulaştığınızdan bahsediyorsunuz. Bu da onu bir yaklaşım değil. Sağlıktan tasarruf olmaz, ateş düştüğü yeri yakıyor. İlacına ulaşamayan bir kanser hastasının ailesiyle gidip görüştüğünüzde olayın ciddiyetini göreceksiniz. Şu an sağlığı yerinde olan insanlara bunu anlatmak biraz şey tabii. Çok kolay değil. Ama sağlığıyla bir herhangi bir aile bireyinin bir yakını ya da kendinin sağlık sorunu yaşadığı ve ilacını bulamadığı bir aile, bir iş insanla konuştuğunuzda olayın nasıl ciddi bir sıkıntılı hale geldiğini göreceksiniz” dedi.

Haber Merkezi