'İzmir, su fakiri bölgelerimizden birisi'

ÇEVMER çevre bilinci konusunda farkındalık yaratmaya devam ediyor

Ege Üniversitesi (EÜ) Çevre Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi (ÇEVMER) tarafından Perşembe Seminerleri kapsamında “Kurumsal ve Ürün Karbon Ayak İzi Nedenleri Nelerdir” ve “İzmir Sanayisinde Kaynak Kullanımı” konulu iki ayrı seminer gerçekleştirildi.  Çevrimiçi olarak düzenlenen seminerlere ÇEVMER Müdürü Prof. Dr. Armağan Kınal, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

“Kurumsal ve Ürün Karbon Ayak İzi Temel Esasları Nelerdir?” başlıklı bir sunum gerçekleştiren Çevre Bilimleri Anabilim Dalı doktora öğrencisi Cansu Mayaoğlu Akın, “Avrupa Birliği tarafından bütün ülkelerden iklim yasası oluşturulması isteniyor. Türkiye’de hâlihazırda iklim yasası oluşturulmuş durumda ama henüz yürürlüğe girmedi. Ülkelerin, karbon ayak izlerinin hesaplanması gerekiyor. Bu süreçte sera gazlarının hesaplanıp sınıflandırılması çok önemli. Hedef, karbon ayak izini en düşük seviyede tutmak” diye konuştu.

“BİLİNÇSİZ BİR SU TÜKETİMİ İLE KARŞI KARŞIYAYIZ”

“İzmir Sanayisinde Kaynak Kullanımı” konusunda bilgiler aktaran Çevre Bilimleri Anabilim Dalı doktora öğrencisi ve Ege Bölgesi Sanayi Odası Çevre Yüksek Mühendisi Arzu Betül Yalabık ise, “İzmir, doğal kaynaklarıyla ve ekosistemiyle çok hızlı gelişen ve çok yönlü bir ekonomiye sahip. Gerek tarım faaliyetleriyle gerekse turizm sektörüyle Türkiye’nin önemli şehirlerinden birisi. Ancak İzmir, su fakiri bölgelerimizden. Hızla gelişen sanayi ve teknoloji ile birlikte tüketici davranışları da değişiyor. Bilinçsizce bir tüketimle karşı karşıyayız. Özellikle su kaynaklarımız çok ciddi tehdit altında. Bilinçsiz kullanım ve kirletici kaynakların etkisiyle sanayinin kullanılabilir su potansiyeli sürekli azalıyor.  İzmir’de 455 su arıtma tesisi bulunuyor. Günlük arıtma kapasitesi ise 1.5 milyon metreküp ancak bu kapasite etkin kullanılamıyor. Ayrıca, İzmir, tehlikeli atık noktasında da kritik bir konumda.” dedi.