İzmir Valisi Süleyman Elban: 2024'te eğilim pozitife doğru gidecek

Turgay Kılıç/YENİ İZMİR-İzmir Ticaret Odası’nın (İZTO) Aralık ayı Meclis toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıya; Meclis Başkanı Selami Özpoyraz ve heyeti, İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener ve İzmir Valisi Süleyman Elban katılım sağladı.

İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener

Mahmut Özgener İzmir’deki deniz taşmasının ardından toplanan yardım fonlarına değinerek, “Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğimiz, üyelerimizin deniz taşmasının yol açtığı su baskınları sebebiyle yaşadığı hasarların karşılanmasında kullanılmak üzere TOBB kaynaklarından Odamıza 10 Milyon Türk Lirası yardım sağladı. Buna ilaveten Yönetim Kurulumuz Odamız hesaplarından 5 Milyon Türk Lirası’nın deniz taşmasının yol açtığı su baskınlarından zarar gören üyelerimiz için oluşturduğumuz yardım fonunda kullanılmasına karar verdi. Böylece; TOBB’dan gelen yardımla birlikte toplamda 15 Milyon Türk Liralık bir fon oluşturduk. Odamız bünyesinde kurduğumuz Afet Yardım Komisyonu ivedilikle çalışmalara başladı ve zarar gören üyelerimize çok kısa zamanda ödemeleri yapıldı. Hasar raporlarını ileten üye iş yerlerinden hafif hasar görenlere 25 bin TL, orta hasar görenlere 50 bin TL, ağır hasar görenlere ise 75 bin TL destek sağlandı” dedi.

“RİSK HARİTASINA GAZZE SAVAŞI DA EKLENDİ”

Özgener konuşmasının devamında, “2023 yılında dünya ekonomisinin, son on yıldaki ortalamadan daha az bir orana denk gelen yüzde 2,5- yüzde 3 seviyelerinde büyümüş olacağı bekleniyor. Amerika Birleşik Devletleri, Çin ve Avrupa Birliği’nin yanı sıra ülkemizin de geçmiş 10 yıllık ortalamalara göre daha düşük oranlarda büyüyeceği öngörülüyor. Bu bağlamda, 2024 yılı büyüme beklentilerinde Hindistan’ın yüzde 6,3 ile dünya ekonomisini sürükleyen Çin’i (yüzde 4,2) geride bırakması ise ayrıca dikkat çeken bir konu olarak karşımıza çıkıyor. Son birkaç yıldır, jeopolitik risklerin de ağırlıklarını artırarak gündemimize girdiğini görüyoruz. Şubat 2022’de başlayan Rusya-Ukrayna Savaşı halen devam ederken, bu yıl risk haritasına Gazze Savaşı da eklendi” ifadelerini kullandı.

İzmir Valisi Süleyman Elban

“2024’ÜN ÜÇÜNCÜ ÇEYREĞİNDE POZİTİFE DÖNECEK”

İzmir Valisi Süleyman Elban ise gerçekleştirdiği konuşmasında, “Hem dünya hem de bizim açımızdan zor bir dönemdi. Pandemi, sel, yangın, deprem gibi doğal afetler başta olmak üzere bunların verdiği daralmalar ile diğer etkenlerin verdiği etkenler son 4 yılımızda zor bir dönem geçirmemizi sağladı. Ve bu dönem içerisinde de hepimiz etkileniyoruz ve en çok etkilenen ise iş dünyasıdır. İnşallah önümüzde 3 ay gibi kısa bir seçim maratonu var ve sonrasında, 4,5 yıl gibi seçimsiz bir sürece girecek. Dünya’da bizim ticari partnerimiz olan ülkeler de ve bizde de 2024 yılı içerisinde eğilim pozitife doğru gideceği gösteriyor. Ve bu dönem artık hem dünya açısından hem de bizim açımızdan ciddi bir toparlanma, şartların ise lehimize oluştuğunu gösteriyor. Bu konularda orta vadeli ciddi tedbirler alındı. Çok büyük ihtimalle bizler de 2024’ün üçüncü çeyreğinde parametreler pozitife dönecek, beklentimiz ve göstergeler de o yönde” dedi.

“SAĞLIK VE TURİZM VURGUSU”

Elban, “Ben 4 ay önce güzel İzmir’imize göreve başladım ve daha önceki konuşmalarımda olduğu gibi hayatımda belki en onure eden şey Cumhuriyet 100. yılında İzmir Valisi olmaktı. Valilik veya başka unvanlar dışında İzmir Valiliği unvanını taşımış olmak benim için onurlandırıcı. Buraya geldiğimiz günden itibaren hem şehirlerdeki iş insanlarıyla ve toplumun birçok kesimleriyle ve kendi makamınızda bir araya geliyoruz. İlk geldiğimde ille ilgili bana söylenen bilgide, burasının bir tarım, sanayi, turizm ve ticaret kenti olduğuydu. Benim de gördüğüm buydu. Ama bu başlıkların altında bakmaya başladığımızda bunu çok destekleyen unsurlar da var, bu konuda şehrin üstünlüğünü kaybediliş veya kaybetmeye başladığı unsurlar da var. Unsurlara baktığımızda öyle hatırı sayılı olmayan bir turizm şehri olmadığını anlıyoruz, gelirlere ve yatak sayılarına baktığımızda. Bunu mutlaka perçinlememiz gerekiyor. Sağlık konusunda çok iyiyiz, turizm konusunda yeterli miyiz? dolayısıyla bu da bizim 12 ayda turizmde çok ciddi katkılar sunulacağı bir konu. Özellikle deniz turizminde ciddi yaralanabiliyor muyuz? Marinalarımız, yat turizmi ya da komşu ülke adalarıyla olan turizmden yeterli faydalanabilir muyuz? Bunlar çok önemli ve ciddi konular. Bunların hepsine bakmak gerekiyor” ifadelerini kullandı.