İzmir’de bir aileyi mahveden ihmal!
Hastaneye kaldırılan ve bitkisel hayata giren İltaş, hastanede yapılacak herhangi bir tıbbi müdahale kalmaması nedeniyle evine...
Hastaneye kaldırılan ve bitkisel hayata giren İltaş, hastanede yapılacak herhangi bir tıbbi müdahale kalmaması nedeniyle evine gönderildi.
Olaya ilişkin açılan ceza davası 14. Asliye Ceza Mahkemesinde devam ederken, İltaş’ın ailesi yaşadıkları mağduriyet nedeniyle işverene ve sigorta şirketine maddi ve manevi tazminat ile bakıcı giderlerinin tahsili için dava açtı.
İzmir 8. İş Mahkemesi’nde görülen davada alınan bilirkişi raporlarında, davalı işverenlerin yüzde 95, İltaş’ın da yüzde 5 kusurlu olduğu tespiti yapıldı.
Dosyayı inceleyen mahkeme, davacının maluliyet oranı ve tarafların kusur durumlarını değerlendirdi. Kararda, sosyal güvenlik kurumu tarafından yapılan ödemelerin tenzilinden sonra davacının iş görmezliğe dayalı kaybının 4 milyon 181 bin, bakıcı giderinin ise 3 milyon 303 bin olduğu tespiti yapılarak bu bedelin aileye ödenmesine hükmedildi.
Mahkeme, işçinin genç sayılacak yaşta geçirdiği kaza ile bitkisel hayata girmesi, çocuklarının kaza tarihinde 7 yaşında olması gibi durumları gerekçe göstererek 500 bin lira manevi tazminat ödenmesini kararlaştırdı.
Eşi de kanser oldu
Yunus İltaş’ın eşi Afet İltaş, yaşadıkları süreçte davacı olduğu şirketlerden destek göremediklerini söyledi.
Aile olarak psikolojilerinin kötü durumda olduğunu, bu süreçte kendisinin de meme kanseri olduğunu, kemoterapi tedavisine başlayacağını anlatan İltaş, “Eşim bitkisel hayatta, yatıyor, kendinde değil. Beyin ağır travma almış, sürekli uyuyor. Mama yiyor, arada çevirerek fizik tedavi yaptırmaya çalışıyoruz. Hiç konuşma yok, canı gitti resmen. Çocuklar, ‘babamız niye böyle oldu’ diye üzülüyorlar. Firmanın hiçbir desteği olmadı bize, aramadılar, sormadılar.” dedi.
“Firma, mağduriyeti karşılamak yerine paranın erimesini beklemekte”
Ailenin avukatı Çiçek Sırma da inşaatta iş güvenliği alınmadığı, file dahi gerilmediği gerekçe gösterilerek firmaya yüzde 95 kusur verildiğini belirtti.
Müvekkilinin kaskı ve güvenlik önlemleri üzerindeyken olayın yaşandığını, o sırada orada bulunması gerekçe gösterilerek yüzde 5 kusur verildiğini kaydeden Sırma, “Tazminatımız yasal faizi, avukatlık ücreti ve dosya masraflarıyla yaklaşık 11 milyon lirayı buluyor. Bu durum ailenin acısını hiçbir şekilde durdurmadı. Bunu icraya koyduk. Ancak firma mağduriyeti karşılamak yerine teminat mektubu koyarak tabiri caizse paranın enflasyon karşısında erimesini beklemekte. Bu nedenle müvekkillerimiz çok daha mağdur ve üzgünler.” diye konuştu.
HABER MERKEZİ