İzmir’de yeni fay hatları ortaya çıktı!
Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknoloji Enstitüsü’nde akademisyenlerden oluşan 12 kişilik ekip, ‘Piri Reis’ gemisi ile ‘İzmir dış körfezi’ olarak bilinen Foça-Karaburun bölgesinde, TUBİTAK destekli proje kapsamında sismik araştırma yaptı. Araştırma sonucunda aktif fay miktarı ve yoğunluğunun çok fazla olduğu ortaya çıktı.
Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknoloji Enstitüsü’nde akademisyenlerden oluşan 12 kişilik ekibin, ‘İzmir dış körfezi’ olarak nitelendirilen Foça-Karaburun bölgesinde ‘Piri Reis’ gemisi ile yaptıkları sismik araştırma sonucunda aktif fay ve yoğunluğunun çok fazla olduğu hatta bu faylar arasında yeni fay hatlarının da olduğu ortaya çıktı.
TÜBİTAK destekli projesi kapsamında DEÜ Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü’nde görevli akademisyenler, Piri Reis’ gemisiyle 1 hafta boyunca sismik araştırma yaparak denizden veri toplandı.
DEÜ Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Deniz Jeolojisi ve Jeofiziği Bölümü’nde görevli Prof. Dr. Derman Dondurur, “Bu proje için geçtiğimiz hafta içerisinde, ‘Piri Reis’ gemisiyle 12 kişilik ekiple bir sismik çalışma gerçekleştirdik. Bu çalışmada yaklaşık 1000 kilometre civarında sismik veri topladık. İlksel sonuçlar, gerçekten çok ilgi çekiciydi. ‘İzmir dış körfezi’nin sığ yapısını, fay yapılarını biraz biliyoruz ama derin kısımlarla ilgili çok bilgimiz yoktu. Bizi şaşırtan şu oldu; oradaki aktif fay miktarı ve yoğunluğu gerçekten çok fazla. Bu çalışmanın sonuçları, çok sayıda yeni fayın varlığını ortaya çıkardı” dedi.
“6-6.5 civarında ancak her zaman risk altındayız”
Geçtiğimiz günlerde Foça’da gerçekleşen 4.1 büyüklüğündeki depremin tam da araştırmanın yapıldığı bölgede gerçekleştiğini söyleyen Dondurur, İzmir’de depremin riskinin çok yüksek olduğunu söyleyerek şu ifadeleri kullandı: “Karada olduğu kadar denizlerimizde de aktif faylarımız var. Karadaki fayları birebir analiz etme şansımız var ama denizde bu söz konusu olmuyor. İzmir’deki fay mekanizması, Kuzey Anadolu fayı ve Doğu Anadolu fayından farklılık gösteriyor. İzmir’de daha çok çöküntü alanlarının oluşturduğu normal faylar var. Bu faylar, biraz daha kısa. Boyları Kuzey Anadolu fayı gibi yüzlerce kilometre uzanmıyor. Dolayısıyla bu fayların oluşturduğu depremler, çok yıkıcı olmuyor. Genelde İzmir’de tarihsel gözlemlediğiniz depremler, 6-6.5 civarında ancak her zaman risk altındayız” dedi.
Haber Merkezi