İzmirli depremzedelere mahkemeden müjdeli haber
İzmiri vuran depremde İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından hasarlı binaların dönüşümü için parsel bazında yüzde 30, ada bazında yüzde 20 emsal artışı verilmişti. İzmir Bölge İdare Mahkemesi Üçüncü Dava İdare Dairesi, 5. İdare Mahkemesi'nin emsalle ilgili verdiği kararı yürütmeyi durdurma kararını bozdu.
İzmir’i derinden etkileyen ve Bayraklı’da yıkıma neden olan depremin ardından İzmir Büyükşehir Belediyesi, hasarlı binaların dönüşümü için K (Koruma) sınırları belirlemiş, parsel bazında yüzde 30, ada bazında yüzde 20 emsal artışı vermişti.
TMMOB İzmir Şubeleri, verilen emsal artışını yargıya taşıyarak, iptal davası açmış yürütmenin durdurulmasını istemişti.5. İdare Mahkemesi’nde görülen davada, emsal artışına yönelik yürütmeyi durdurma kararı çıkmıştı.
KARAR İTİRAZ EDİLDİ
İzmir Büyükşehir ve Bayraklı Belediyesi verilen bu kararın iptali için Bölge İdare Mahkemesine itirazda bulundu. Yapılan başvuruda, alınan kararın yüksek kamu kararı niteliğinde olduğu, depremzedelerin büyük mağduriyet yaşadığı ve bu durumun bilirkişi raporuna da yansıdığı vurgulandı.
MAHKEME KARAR VERDİ
İzmir Bölge İdare Mahkemesi Üçüncü Dava İdare Dairesi, 5. İdare Mahkemesi’nin emsalle ilgili verdiği kararı bozdu. Kararda şu detaylar yer almakta:
“Bakılan dava, dava konusu plan notunun, yürürlükte olan imar planlarının bütünlüğünü bozacak ölçüde nüfus ve yoğunluk artışına neden olacağı, ancak bu artış sonucu ortaya çıkacak ilave nüfusun ihtiyacı olan sosyal ve teknik altyapı alanlarının belirlenmediği iddialarıyla açılmıştır. İdare Mahkemesince mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve dosyaya sunulan bilirkişi raporunda yer verilen görüş açıklaması dayanak yapılarak, dava konusu plan notunda yapılan emsal ve kat adedi artışının; plan notu ile getirilen nüfus artışına paralel olarak teknik ve sosyal altyapı alanında değişiklik öngörmediği ve bu sebeple teknik ve sosyal altyapı tesisleri dağılımında dengesizliklerin ortaya çıkacağı, plan bütünlüğünü bozacak şekilde bütüncül olmayan (parçacıl) bir yaklaşımla, jeolojik-jeoteknik etüd raporu ve (değişiklik gerekçesi ve yapılan gereklilik analizlerini ayrıntılı açıklayan) plan raporu olmaksızın hazırlandığı anlaşılmakla ayrıntısı bilirkişi raporunda da belirtilen açılardan planlama esaslarına, şehircilik ilkelerine, imar mevzuatına ve kamu yararına uygun olmadığı gerekçesiyle dava konusu plan notu değişikliği işleminin yürütmesinin durdurulmasına karar verilmiştir.
Davalı idareler ve bir kısım müdahil tarafından İdare Mahkemesi kararının kaldırılması istemiyle dosyaya sunulan itiraz dilekçeleri incelendiğinde ve özellikle davalı Bayraklı Belediye Başkanlığının itiraz dilekçesinde; davaya konu plan notunun Bayraklı ilçe sınırları içindeki 4 mahallenin bir kısmında belirlenen “Mevcut Durumu Korunacak Alan (K)” sınırları içindeki alanı kapsadığı, belli bir parsele yönelik olmayıp bütünlüklü bir çalışmaya dayandığı, bu alandaki inşaat alanı büyüklüğü ve hane nüfus verilerine göre mevcut nüfusun yürürlükteki imar planının öngördüğü kapasite nüfusun çok altında olduğu, imar planındaki donatı alanlarının kapasite nüfusa göre belirlendiği, ayrıca Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı ile Bayraklı İlçe Nüfus Müdürlüğü verileri dikkate alındığında Bayraklı ilçesi nüfusunun azalmakta olduğu, dolayısıyla kapasite nüfusa göre belirlenmiş olan donatı alanlarının, dava konusu plan notuna bağlı muhtemel ilave nüfusun ihtiyacını karşılayacak yeterlilikte olduğu, bu sebeplerle dava konusu plan notu nedeniyle yoğunluk artışının söz konusu olmadığının ileri sürüldüğü ve bu hususlara ilişkin bilgi paftalarının dosyaya sunulduğu görülmüştür.
Uyuşmazlığın, dava konusu plan notunun geçerli olduğu alanda öngörülen inşaat alanı artışına dayalı ilave nüfusun ihtiyacı olan sosyal ve teknik altyapı alanlarının yetersiz olduğu iddiasından kaynaklandığı dikkate alınarak, davalı idarece itiraz dilekçesinde öne sürülen somut veriye dayalı teknik açıklamaların, dosyadaki diğer bilgi ve belgelerle birlikte değerlendirilmesi, plan notu değişikliğinin kapsadığı alanda öngörülen inşaat alanı artışının en üst seviyede gerçekleşmesi halinde bölge nüfusunun ne ölçüde etkileneceğinin, şayet artış olacaksa bu artışın yürürlükteki imar planı kararları ile tanımlanan sosyal ve teknik altyapı alan standartlarında bir azalmaya yol açıp açmayacağının sayısal ve teknik verilerle ortaya konulması, gerekirse bu hususlara yönelik teknik açıklamaların yapılması amacıyla bilirkişi kurulundan ek rapor istenilmesi suretiyle yürütmenin durdurulması isteminin karara bağlanması gerekmektedir.”