Kadın kalkınmada yoksa, dünyanın yarısı atıl demektir
İzmir Kadın ve İktisat Kongresi'nde düzenlenen 'Kadın ve Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri' konulu panelin konuşmacıları, dünyada 30 yıl önce belirlediği 17 kalkınma hedefinin ön koşulunun toplumsal cinsiyet eşitliği olduğu için yol alınamadığını belirtti
Bu yıl 4.'ü düzenlenen İzmir Kadın ve İktisat Kongresi'nin ilk paneli olan "Kadın ve Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri"ne konuşmacı olarak UN Women Türkiye Program Yürütücüsü Duygu Arığ, TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi Perihan İnci, BM Gıda ve Tarım Örgütü Dünya Gıda Kahramanı Ebru Baybara Demir katıldı. Panelin moderatörlüğünü Sürdürülebilirlik Uzmanı Aysun Sayın yaptı.
TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİNE YAPILAN HARCAMA MALİYET DEĞİL, YATIRIM
Panelin ilk konuşmacısı Duygu Arığ, 30 yıl önce Dünya Kadın Konferansı toplandığını hatırlatarak, "Bu toplantı biz kadınlar için dönüm noktası olmuştu. Ancak üzerinden 30 yıl geçti. Hangi noktadayız? Orada konulan hedeflerin tamamlanması için sürdürülebilir kalkınma noktasına gelinmesi için 5 yılımız kaldı. Sürdürülebilir kalkınmanın 17 hedefinin gerçekleştirilmesi için toplumsal cinsiyet eşitliği ön koşul. Ne sağlıkta ne eğitimde ne çevrede henüz kalıcı politikalar yürütülemiyor. Eğer kadın ile erkek yan yana yürümezse bunların hiçbirinin gerçekleşmesi gerçekleşse de sürdürülebilir olması beklenemez. Bugün doğan bir kız çocuğu parlamentoda eşit temsil edilmek için 40 yıl beklemek zorunda. Biz temel haklarımızdan yararlanamıyoruz. Bunu sağlamak için hep birlikte hareket etmek zorundayız. Toplumsal cinsiyet eşitliğine harcanan paralara yatırım değil, maliyet gözüyle bakıldığı sürece dünyanın yarısı atıl kalacak" dedi.
HALA EĞİTİM SORUNU YAŞIYORUZ
Kendine güvenin çok önemli olduğunu belirten Perihan İnci de bunun sadece kadın değil tüm toplumun sorunu olduğunu vurguladı. "Tercih ediyoruz" diyebilmenin önemini hatırlatan İnci, "Hala eğitim sorunu yaşıyoruz. Ancak kişisel eğitimimizi önemseyebiliriz. Artık dijital bir ortamda yaşıyoruz. Pek çok eğitime ücretsiz olarak dijital ortamda ulaşabiliyoruz. Eğitim almamanın mazereti yok. Bir kadın isterse herşeyi yapabilir. Ancak toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda maalesef biz kadınlar kendimiz çalıp, kendimiz söylüyoruz. Lütfen kadınlar olarak erkeklerin yoğun olduğu odalara, meslek örgütlerine, STK'lara girin, oralarda görev alın" diye konuştu.
KENDİ FIRSATLARIMIZI YARATALIM, COĞRAFYA GÜZEL KADER
Coğrafyanın en güzel kader olduğunu belirterek sözlerine başlayan Ebru Baybara Demir de kendi hayatından örneklerle şöyle konuştu; "Ben Mardinliyim, 3 kız kardeşiz. Babam hepimizi üniversitede okuttu. Ben okulum bitince Mardin'e kadın girişimci olarak döndüm. Konuklarımı ağırlayacak restoran bulamayınca yöre kadınlarına yemek yaptırdım. O 21 kadın bugün açtığım restoranda çalışıyor. Biz kadınlar olarak yel değirmenleriyle savaşıyoruz. En iyi bildiğimiz işi yaparak, ekonomik değer yaratabiliriz. Benim 21 kadınla açtığım yolda, bugün Mardin otelleri, restoranlarıyla yılda 4 milyon turist ağırlıyor. 2023 yılında dünyanın en iyi şefi seçildiysem, bu coğrafyamın bana verdiği şanstı. Kaynaklarımızı iyi kullanmalıyız. "