'Kadın toplumun da ekonominin de dinomosu olabilir'
TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi Perihan İnci, sadece kadınların değil, dünyanın değişime gittiğini belirterek, düşünülmez olanın, kaçınılmaz olduğu zamanda olunduğunu, kaçınılmaz olanda kadına çok büyük fırsatlar bulunduğunu ifade etti
Türkiye Sanayici ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Üyesi, İzmirli İş Kadını, İnci Holding Yönetim Kurulu Üyesi Perihan İnci, kadınların hayatında pek çok şeyi tercih yapmak durumunda kaldığını belirterek, ‘’Evlenmeyi de girişimci olmayı da tercih ediyoruz. Bazı olanaksızlıklar nedeniyle bazı olanaklardan mahrum kalıyoruz. Aslında en büyük sorunumuz eğitim. Herşeyin başı eğitim. Dijital dönüşüm kadına bu konuda fırsat veriyor. Günümüzde dijital okur yazarlık olmazsa olmazımız. Benim kadınlardan ricam bilgisiz olmayın. Yapamadım gibi mazeretlerimiz yok. Dijital ortamda milyonlarca ücretsiz eğitim programı var. Bunlara kolayca ulaşabiliriz. Benim dijital okur yazarlıktan kastım, mesaj göndermek, birkaç aplikasyon indirmek değil. Kişisel gelişimimiz, mesleki gelişimimiz için gerçek eğitimler almak’’ dedi.
‘’Ben İzmir'in çocuğu olduğum için erişememek gibi sorunlar hiç benim aklıma gelmiyor. 5 kız kardeş ve bir anne 6 kadın, adil bir ortamda en iyi fırsatlara sahip olduk’’ diyen İnci, ‘’Olanaklar çerçevesinde en iyi fırsatı kullanın. Babam iş insanıydı, iyi fırsatlar sunuldu ama bunun sıkıntıları da oldu. 2001 krizinden sonra, 2004 yılına babamın vefatıyla biz 5 kardeş, kocaman bir girişimle krizin ortasında kaldık. Dolayısıyla kadınlar herşeyi yapabilir. Ben de evlendim, çocuk yaptım ama kendimi geliştirmeyi ve çalışmayı da ihmal etmedim. Kadın aslında toplumun da ekonominin de dinomosu olabilir. Bugün pek çok alanda özellikle de sağlıkta toplanan veriler hep erkekleri baz alıyor. Erkeklerin boyu, kilosu, kemik yapıları, sağlık sorunları, yaş göz rengi. Dolayısıyla biz de kadınların da bu konularda dikkate alınmasını desteklememiz gerekiyor. Kadın sorunları, kadın haklarının gündeme getirildiği toplantılarda bile sadece kadınlar oluyor. Kendimiz çalıp, kendimiz söylüyoruz. Değiştirmemiz lazım. ‘Neyi değiştirebiliriz'i çok konuşmalı, çok tartışmalıyız’’ diye konuştu.
Kadınlardan iş dünyası temsilinde erkeklerle aynı ortamda yer almalarını isteyen Perihan İnci, şöyle devam etti; ‘’Kadınlardan ricam erkeklerin çok olduğu yerlerde olun. Mesela ticaret odalarında görevler alın. Sanayi odalarında, meslek kuruluşlarında bir de STK'larda olun. Bir de STK'ların yönetim kurullarında olun. Bugün sadece Türkiye'de değil yurtdışında da STK'larda çok az kadın var. İşlerinizin de sürdürülebilirliği için yönetim kurullarında olun. Yönetim kurullarında kadınların yer aldığı şirketlerin karlılığı yüzde 25 artıyor. Kadınlar yönetimsel olarak bazı şeyleri değiştirebiliyorlar. Risk alabiliyorlar. Olabildiğiniz, girebildiğiniz her ortamda yer alın. Ben girdiğim ortamlarda farklı davranıldığını farkettim. Meğer kadın olduğum içinmiş. 2010'lu yıllardan beri kendim ve kadınlar için dijital alanda eğitime büyük önem veriyorum. Çünkü dijital, verimliliği, iletkenliği arttırarak, kaynak tüketimini azaltarak sürdürülebilirliğe katkı sağlıyor. Biz şirketlerimizin sürdürülebilirliği için dijital ile ilgili bütün çalışanlarımızı eğitmek durumundayız. 2030 yılına kadar Avrupa'da 160 milyon kişinin dijital olarak eğitilmesi gerekiyor. Madem kaçınılmazlık içindeyiz. TÜSİAD'da 2023’de Türkiye'nin 2. yüzyılında yüksek teknoloji için eylem çağrısı diye bir rapor hazırladık. Yüksek teknolojiye geçebilmek için neler yapılması gerektiği ile ilgili 7 başlıkta veriler vardı. Bunlardan en önemlisi işler dönüşürken becerilerin de dönüşmesi. Dijital dönüşüm denince bunun içinde yapay zeka var. Yapay zekanın gelişim hızı kimsenin tahmin edemediği kadar hızlı. Boyutları çok genişledi. Bilim insanlarının yıllarca yapacağı deneyleri yapay zeka haftalara aylara sığdırıyor. Bu da çok büyük gelişmelere yol açıyor. Kadınlar için büyük fırsat yaratıyor. Evden çalışabilmek, esnek çalışabilmek gibi. Eylem çağrımızda bu çağı yakalamak için birtakım stratejilerin yayılması lazım. Hepimizin bütüncül bakış açısına sahip olmamız lazım. Ülkeye ait birtakım verilerin sağlıklı olması lazım. Hem üretimde hem de girişimcilikte koordineli bir şekilde çok fazla şey yapılıyor. Kurumlarda, girişimcilikte, STK'larda. Ama bizi sıçratacak, yüksek teknolojinin kullanımını arttıracak seviyeye çok yolumuz var.‘’